|
Kürt
Otonomisi ve Ermeni Haritası
Kürtler özerklik
istemiyor ise, Ermeniler ne istiyor?
A&G'nin
anketine göre Türkler ve Kürtler asla çatışmazlar... Kürtler'in
yüzde 79'u, DTP'lilerin yüzde 64'ü kendi meclisi, polisi olan otonom
bölge istemiyor...
Ben biliyordum
bunları, halkım da öğrensin..
İsteyen Kürtler
değil küresel efendi. Anla bunu efendi ve içteki taşeronunun da
kim olduğunu gör artık. Sınırsız ve kuralsız demokrasi avcısı "Kürt
Türk'e eşit oluncaya dek bu savaş devam eder" diyor. İnsaf
be, bu ülkede Kürt'ten Başbakan, Cumhurbaşkanı olmadı mı? Ülkemin
en büyük işadamı ve kulüp başkanı Kürt değil mi? Ölümü gösterip
sıtmaya razı etmek midir amaç? Yani ülkeyi iki uluslu topluma dönüştürmek.
Peki ya ben ne olacağım Zaza, Laz, Gürcü, Çerkez... olarak??!! Ben
Laz olarak şikâyetçi değilim, aksine evrensel özler taşıyana ve
salt ülkeme özgü 'Atatürk yapılanması' Ulusal yapılanmadan memnunum,
memnun!!!!!...
Bir diğer haber;
bana pek inandırıcı gelmeyen İsrail tartışmaları. Tekrar hızlanır
oldu:
Türk Büyükelçisi
Oğuz Çelikkol'u aşağılayarak Ankara ile "diplomatik kriz"
yaratan İsrail Dışişleri Bakanlığı, bu defa Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, dolaylı olarak Yahudi karşıtlığını "kışkırttığı
ve cesaretlendirdiği" iddialarını içeren Türkiye-İsrail ilişkileri
konulu raporu ile gündeme geldi.
Davos'ta 'One
Minute' ile başlayıp Tel Aviv'de alçak koltuk krizi ile devam eden
bu savaşlar çoğu insan için danışıklı gibi. Doğru değil diyebilir
misiniz? Düşünün; tartışmalar dizboyu iken ikili anlaşmalar aynı
boyda seyrediyor. Hatta, bir önemli siyasetçiyi ve ailesinin bilinen
gizli servis timleri tarafından korunduğu bile söylentiler arasında.
Bu nedenle bana inandırıcı gelmiyor. Siyasi ranta yönelik ikili
duruş adeta. Ticari ilişkiler tüm yoğunluğuyla sürüyor. Kuşadası
limanını onlar satmadık mı? Sanki halkın tepkisini azaltmanın sahneye
konan oyunu (Fr. Mizansen diyorlar). Dahası haksızlığa uğramışlığı
(Arapça, mağdur) ve acınası kişiyi (Arapça, mazlum) oynamanın bir
başka versiyonu.
Acaba diyorum,
'Balyoz darbe planı' tutmadığı için mi İsrail tartışmaları hızlandı?
Dün Başbakanın
mersedesini darbeleyen balyoz, utanmadan bugün ülkemizi darbelemenin
planlarını yapabiliyor. Ne balyozmuş be!...
Eskiden asker
üzerinden, doğrusu danışıklı uyarılar (muhtıralar) üzerinden oynanırdı
acındırma oyunları. Asker inadına 'ben demokrasiye bağlılıktan vazgeçmeyeceğim
dedikçe, kimyası bozulanlar farklı versiyonlarla halkın karşısına
çıkmaya başladılar.
Askerin demokrasi
duruşundan rahatsızlar. İnanmıyorlar, çünkü inandıkları an amaçlarının
biteceğini düşünüyorlar. Küresel beyler bile askere inanan işaretler
vermeye başlayınca, inanırım korkuları sardı birilerini ve çıkıp
son hamle ile, "Daha karanlık tünellere girmedik" demeye
başladılar.
Hangi tünel
karanlık değildir ki?!
Tüneller yaşamın
her alnında var; sivil siyasette de, askeri siyasette de. Aydınlığa
çıktığı gibi, karanlığa da çıkar. Karanlığa çıkan tüneller, balyoz
ile oluşturulan ve oluşturduğun tünellerdir ve faşizme çıkar. Gerçek
demokrasiye inananlar bu ikisi ile de mücadele edenlerdir. Eğer;
"sivil ve askeri faşizme / diktatörlüğe karşı olduğum için
AKP iktidarının duruşunu eleştiriyorum" diyen birinin insafını
sorgulayarak "Şurada konuşabiliyor, burada konuşabiliyor, üniversitede
ders verebiliyor, hâlâ sivil faşizmden söz ediyor.." diyerek
eleştiri getirebiliyorsan; kusura bakmayın insafın bırakın ölçüsünü,
asaletini de bozuyorsunuz demektir. Sizin düşündüğünüz yasaklar
Hitler'in dünyasında bile yoktur..
Askeri batı
bile anladı demiştik. Aslında 'askeri anladı' dan çok, birilerine
olan inancını sorgulayan veya sorgulayacak işaretler vermeye başladı:
Ne diyor BBC?
BBC, "Türk
Generali "Balyoz Darbe Planı" Komplosu İddialarını Reddetti"
derken, "İddiaların doğruluğunu değerlendirmek mümkün değil,
ancak bir zamanlar dokunulmaz bir kurum olan Türk Silahlı Kuvvetlerini
savunmaya itti" görüşünü öne sürdü.
Önceleri direkt
askeri suçlayan batı, birilerinin duruşundan rahatsız ki daha dikkatli
ve tarafsız yorum yapıyor.
Haberler, haberler..
Biter mi haberler?..
Washington'daki
bir üniversitede düzenlenen seminerde, bir haritada Türkiye topraklarının
bir kısmının "Tarihi Ermenistan" başlığıyla Ermenistan
toprağı olarak gösterilmesi tepki yarattı.
Bu haritacığa
göre, Hatay, Antalya, Adana, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, hatta Doğu
Karadeniz'in iç kısımlarının büyük bölümü "Tarihi Ermenistan"
toprakları olarak gösterilmiş.
Resmen Kürtlere
bir şey bırakmamışlar, yani otonomi nanay.
Avlanırken avlandık mı acaba?
Emperyal batıyı
anlayanın alnını karışlamak gerek. Asıl anlı karışlanacaklar; batının
demokrasi yemine gelip, dinden ve yoksuldan geçinenlerin, sınırsız
ve kuralsız demokrasi avcılarının ve de etnik milliyetçilerin, tavadaki
balık gibi "Demokrasi, demokrasi" diyerek zıplamaları.
Diyelim, Kürtler
otonomi / özerklik istemiyor, iyi de Ermeniler ne istiyor??
Tam yazıyı bitirirken
"haberci"den bir haber düştü bilgisayarımın ekranına:
İngiltere'nin
Kuzeydoğusunda bulunan Northumberland sahilinde, ödüllü amatör fotoğrafçı
Lee Davis tarafından çekilen fotoğraflarda, balık toplamaya çalışan
her şeyden habersiz deniz martısı, büyük kuşun ani saldırısı karşısında
adeta şok oluyor. Büyük martı, ağzında topladığı balıklarla şaşkınlığını
üzerinden atamayan deniz martısını gagasından yakalayarak havaya
kaldırıyor. Direnme şansı olmayan deniz martısı ise kaderine teslim
oluyor.
Anlayana...
TEKNOPOLİTİKALAR
Şubat 2010
Yazarın önceki
yazıları:
Haiti Depreminin Çağrıştırdıkları
Gripin ve Domuz Gribi
Türkiye İslam Cumhuriyeti
2013'te 1. Yılını Kutlayacak
G-8'i Besleyecek 11'ler ve Pasif Laiklik
ve de Taksim'deki İMF Meydan Savaşı
Çatalca, Trakya, Marmara Afetinin Uyarısı
Ben Dinlencede Balbay İçeride - 2
Ben Dinlencede Balbay İçeride - 1
Çin İ-Çin Cin Diyebilir miyiz?
Cumhuriyet(imizin) Faşistleri
(1 Mayıs'ta Taksim Edenler) ve Cumhuriyet
Meydanı
Obama Bor'a mı Geldi, Ankara'ya mı?
Nöbetçi Anketçi Tahran Erdem
Balbay'a Saldırmak
Eee-Recebim Nedir Bu Ekonomik Paritesizlikler?
Yeni Yıl, Yeni Umutlar
Postemperyalistlerin ve Benim Ermeni
Özürüm
29 E-KİM?
Kendimizle Savaşmak
|