Şevket ÇORBACIOĞLU
Teknopolitika


Kendimizle Savaşmak

Yazmayacaktım, çünkü şehitlerin sürekliliği tüm Anadolu insanı gibi benim de yüreğimi dağlıyordu ve elim klavyenin tuşlarına gitmiyordu. Bir de olmadık senaryolar yazılmaya başlanınca vurmaya başladım tuşlara, bölücü… tuşlar aşkına.. Beni en çok etkileyen Taraf'taki gizemli amacı, yani alternatif ordu/güç özlemini vurgulayan bir kimliğin yazısı.

Diyor ki; "Aktütün Karakolu 1992'den beri teröristlerin saldırısına uğruyor. Bu beşinci saldırı. Verilen şehit sayısı 40'ı geçti. Biz hâlâ oturmuş, kahramanlıktan, yiğitlikten dem vuruyor, bir karakolun 16 yılda niçin beş defa saldırıya uğradığını, hangi ihmaller zincirinin buna çanak tuttuğunu konuşmuyoruz…. Bu bakımdan Güneydoğu'daki terör mücadelesi mutlaka denetlenmeli, siyasi otorite bu eksikliklerin üzerine giderek, sorumluları hakkında gerekli idari ve cezai işlemi yapmalıdır. Böyle bir denetimin askerin moralini bozarak, terör mücadelesine zarar vereceğini söyleyenler çıkabilir. Bu doğru değildir…"

Pes doğrusu!.. Terör şehitlerini siyasi ranta dönüştürmek bir yana, ideolojik yapılanmanın aracı haline getirmek var ya, işte buna "pes!" doğrusu..

Bu bir realite.. Belli ki görünen kör kılavuz ister..

Ben diyorum ki:

Saldırı güpegündüz yapılıyor ve saldırganlar 500'e yakın ağır silahla sınırdan 40 km içeri girebiliyorlar...

Birincisi; nasıl fark edilmezler? Bölgedeki güçler hani yardım edecekti? Nerde ABD istihbaratı?

İkincisi; Aktütün baskını ülkemde ak olduğunu savlayan ve de yolsuzluklarla çembere alınmışlara zaman kazandırmak için mi birilerinin katkılarıyla yapıldı?

Çatışma 5 saat sürüyor ve yardım gelmiyor..

Birincisi haberleşmeye ne oldu?

İkincisi; bir güç mü haberleşme sistemimizi bozdu?

Aylarca Irak'ın kuzeyini ve Kandil'i bombalıyorsun ve bitti derken güpegündüz düzenli ordu kadar güçlü bir terör örgütü karşına çıkıyor. Bu nasıl iştir?! Stratejik saldırı izlenimi veren süreç kimler tarafından beslendi?!

Böylesi beklenmedik süreç "Küresel krizin ülkemizdeki etkisini azaltmak, DTP'nin kapatılmasını ivmelendirmek, yerel seçimleri oldu-bittiye getirmek, PKK'nin bitmediğini göstermek, Askeri zayıf düşürmek, bölücü terör örgütünün siyasi ve uzlaşı masasına oturtabilmek, küresel efendi vahşi kapitalizminin 850 milyar dolarlık kayıplarını savaşlarla gidermek vs, vs… gibi" yepyeni liberallere, dahası post modern liboşları çok kızdıran ve absürd gelen şeyleri akla getirmiyor değil….

Aklımız mı karıştı?! Önemli değil; aklımız her zaman karışıktı zaten.. Türkiye karışıyor kardeşim, Türkiye..

"Yok, dünya karışıyor!" diyenleriniz de olacaktır, aksine kocaman bir "Hayır!!" Sadece küresel efendi kendi yarattığı krizin önüne geçmek için her şeyi kaşıyor; seni-beni karıştırarak..

Daha çok kazanma adına; üretim araçlarını emeğin ucuz olduğu yoksul ülkelere taşıyan küresel efendiler, emekçisinin azalan tüketim taleplerinin yarattığı zararları kapatmak için, şimdi savaş üretiyorlar kardeşim, SAVAAAŞ !!!!

Yani küresel efendinin yeni ürünün adı; SAVAŞ…

Bunları fark etmeyen bizler de, kendimizle savaşıyoruz, KENDİMİZLEEE!!

07 Ekim 2008