|
Ben Dinlecede, Balbay İçeride - 2
Ülkem gerçekten
"Cennetin izdüşümü"; fakat birileri bu cennetin
izdüşümünde köşe tutmuş, sürekli karşınıza çıkıyorlar.. Dinlencede
dinlenemiyorsunuz; çünkü dinleniyorsunuz, izleniyorsunuz adeta..
Yetmedi, bilinçli savsaklamalar, yasaklamalar, kent ve ekonomi yorgunu
insanlara devamlı stres yüklüyor...
HSYK üyesine
adam soru soruyor (Soru alanı tartışmıyorum, o apayrı bir konu,
soru soranı ve sorusunu tartışıyorum; çünkü; zaman-zaman okumama
karşın duruşunu asla kabullenemediğim gazetenin muhabiri):
"Genç hakimlere ergenekon sanıklarıyla -ki ergenekonu terör
örgütü diye tanımlar gazetesi- birlikte yemek yemeyi tavsiye eder
misiniz?.".
Soruya bak,
sorana bak ve soruna bak!!..
Üzüldüğüm taraf;
milliyet blog'da da demokrasi sörfü yapan ve bunlara karşı olduğunu
söyleyen, fakat sorusunu beğenen 'sınırsız ve kuralsız demokrasi
avcılarının' taşeronları; bu kişiyi Can Dündar ve Oral
Çalışlar'la örtüştürmeleri... Can ve Oral'a sözüm
yok, ama bu kişi demokrasiden yana bir uygar adem ha..)) Ve sen
bunun gazetesinden haz duymamana ve demokrasiden yana olduğunu savlamana
karşın gazeteyi okumayacaksın, sorusundan haz duyacaksın, en önemlisi
bunu büyük bir suç olarak göreceksin; peki soruyorum sana ve gibilerine;
"Hikmetyar'ın dizi dibinde konuşlanmış kişi ve o kişinin
EL-Kaide'yi finans eden biri için 'kardeşimdir'
demesi karşısında aynı duyarlılığı gösterebiliyor musun!!??.".
Sayın Ali Suat Ertosun'un görüştüğü kişi, bir zamanlar
Adalet Bakanlığı Müşavirliği yapmış Engin Aydın kardeşim,
Engin Aydın; Sanal Ergenekon Terör örgütü üyesi olarak yargılanıyor
ve daha suçu sanallaşmış değil ..)) beni, Allah da seni güldürsün...
"Genç
hakimlere ergenekon sanıklarıyla birlikte yemek yemeyi tavsiye eder
misiniz?"
Buna göre Mustafa
Balbay(lar) ergenekon sanığı ve ben Balbay'la yemek yemeyeceğim..
Değil yemek yemek, yemek taşırım o insana, yemek..
Dedim ya; savsaklamalar,
yasaklamalar stres yükler oldu bizlere derken, birileri bu stresi
taşıyamaz olmuş...
Sigara Yasak Genelgesi;
"Fermanı"
desek daha mı yanlış olur?!
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, sigara yasağı kapsamının 19 Temmuz'dan
itibaren genişletilmesi nedeniyle uygulama birliğinin sağlanması
ve herhangi bir aksaklık yaşanmaması için genelge yayımladı.
Elbetteki sigara
sağlığa zararlı.. Bunu yadsıyabilir mi aklı başında bir insan.
24 Ocak 2009
http://blog.milliyet.com.tr/teknopolitikalarplatformu'ndaki yazımın
başlığı "Sağlık sigaraya zararlıdır".
Yazının giriş
bölümünde şunları yazmışım: "Sigara sağlığa Zaralıymış,
hayır efendim! Sağlık sigaraya zararlıdır. Çünkü sağlık sigaraya
direnirse, sigara zarar göreceği için sağlığa zarar veremez. Hangi
sağlık? Elbetteki beyin sağlığı. Beyin sağlığı iyi değilse, beden
sağlığını etkiler, yani beden sigara-alkol alır, sınıfta kalır.."
Benim karşı
duruşum; bilim insanı görünümündeki beyni türbanlıların AKP'ye yaranmak
için yanlış bilgi vermeleri: Neymiş efendim; Ülkede 55 milyon insan
sigara içmiyormuş, 20 milyon insan içiyormuş; içmeyenlerin hepsi
Cafe, lokanta ve Kahvehanelere döneceklermiş ve de esnaf asla müşteri
kaybetmeyecek, aksine kazanacakmış. Hade be ordan! Ülkemde sigara
içme yaşındakilerin nüfusu en fazla 25 milyondur ve bunun yüzde
80'i sigara içiyor; yani 20 milyonu. Böylesi bir nüfusa katı uygulamanızla
stres yükleyemezsiniz (Yüklediniz bile; Sigara tartışması
cinayetle bitti! Meyhanede işletme sahibinin sigara içen grubu uyarması
üzerine çıkan kavgada kan döküldü - 29/07/2009)..
Bu yüzeysel
sigara yasağı; Yeni Osmanlılığa kaynak 4. Murat eksersizidir bana
göre...
Karadeniz'deki sel felaketi doğanın intikamı;
Karadeniz Otoyolu'nun
ne kadar hatalı bir proje olduğu gözler önüne serildi... Mahkeme
kararları olmasına karşın (Melih Gökçek'in Akay kavşağı ile
ilgili mahkeme kararı uygulamasında ne denli samimi olduğunu gösteren
bir saptama.. Mahkeme kararlarını işlerine geldikleri gibi değerlendirmelerinin
somut örneği..) inşası devam eden ve 19 yılda bitirilen bölünmüş
sahil yolu son sel felaketleriyle büyük zarar gördü..
Sürekli yazdık,
etkinlikler düzenledik; binlerce yılda oluşmuş falezlere, koylara
dokunmayın, hem doğayı; ekolojik dengeyi bozarak da doğanı mahvedeceksiniz
diye: Dinleyen olmadı. Önerimiz kuşaklama yöntemiyle sahil yolunun
içerde geçmesi idi.. Görüyoruz şimdi yaşananları..
http://blog.milliyet.com.tr/teknopolitikalarplatformu
Karadeniz oto
yolu rantabl mı?! Yapı / İnşaat 27.02.2008
Anayasa Mahkemesi, mayıncılara dur dedi;
Anayasa mahkemesi,
mayın temizliğinin yap-işlet-devret ile yapılmasına onay vermedi..
Aynı şeyleri
tekrar etmemek için blogdaki yazımı okumanızı öneririm.
http://blog.milliyet.com.tr/teknopolitikalarplatformu
Sınırlarımızdaki
mayınlı topraklar ve Beritan Aşireti 17.05.2009
Unakıtanların büyük yükselişi;
İSO tarafından
açıklanan 'Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu' listesi
AKP'nin iktidara geldiği tarihten 1 Mayıs 2009'a kadar Maliye Bakanı
olarak görev yapan Kemal Unakıtan'ın ailesine ait A.B Gıda
Sanayi'nin dikkat çeken performansını ortaya koydu. 2005
yılında ikinci 500'de adı bile olmayan A.B Gıda, bu
yıl açıklanan ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde 434'üncü sırada
kendine yer buldu..
Bu başarının
sahipleri; oğlu ve kızları...
Kerem ve
Burçak; biri Boğaziçi ekonomi mezunu, diğeri siyasal; alanlarında
uzmanlar ve de dil biliyorlar ve de işsizler.. Bunlar mı beceriksiz,
onlar mı becerikli...
AB'nin Türkiye korkusu;
Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne üye olması durumunda, Almanya'nın AB'deki gücü
kırılacak' demiş Bulgaristan eski Cumhurbaşkanı Jelyu Jelev. Her
şeyden önce, nüfus nedeniyle, AB'de en fazla milletvekiliyle temsil
edilecek Türkiye. Bu bile başlı başına bi sorun oluşturur hem Almanya
hem de Fransa için.
Yorum; Aaaaaaa!!!!
Meslek Liseleri İHL adına ihale edildi;
Yüksek Öğretim
Kurumu (YÖK), meslek liseleri ve imam-hatip liseleri mezunlarına
yönelik katsayı farkı uygulamasını kaldırdı.
2010 yılından
itibaren uygulamaya konulacak iki aşamalı üniversiteye giriş sisteminde
"Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında ağırlıklı ortaöğretim
başarı puanlarının 0.15 katsayısı ile çarpılmasına, adaylardan öğretmen
lisesi veya meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları
tercih etmeleri halinde ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının
0.06 ek katsayı ile çarpımı sonucunda bulunan değerin puana ekleneceğini"
bildirildi.
Öncelikle şunu
belirteyim, daha doğrusu belirtmek için sorular sorayım:
1- Meslek
Liseleri (ML) ile İmam Hatip Liseleri (İHL) akademik bağlamda iki
farklı konu değil midir?
2- İHL'mi
yoksa ML mi bir ideolojinin uzantısıdır..
3- ML, sınıfsal
farklılığın getirdiği ekonomik yetersizlik nedeniyle açıldığını
biliyoruz; peki İHL neden kuruldu? Dini öğrenmek için mi? Peki bu
ülkede insanlar istedikleri gibi inanç özgürlüğüne ve dinini öğrenme
serbestisine sahip ise neden bu ulusal eğitim sürecine sokuldu?
Peki birileri çıkıp; Papaz, Rahip, Rahibe veya Alevi Lisesi kurmak
isterse yanıtımız ne olacak?
4- Katsayı
neden salt ML için düşünülmedi ve düzenleme o'na göre yapılmadı?
Yani şimdi Torna-Tesviye'den mezun çocuk doktor mu olacak (Makine
Mühendisi olabilir, Ahşap mezunu da İnşa Mühendisi olsun; ama doktor
nasıl olacak?!) veya İHL'den mezun çocuk Endüstriyel tasarımcı mı
olacak, mühendis veya mimar mı olacak? Peki klasik lise mezunu İlahiyat
Fakültesine gidebilecek mi? Haydaaaa!!!!
5- İsteniyor
ki; İHL'lerde gerçekçi din eğitimi veriliyormuş veya verilmeli imiş
(Demek oluyor ki klasik lise ve ML'ler gerçek dinden uzak kafirler..).
Verilsin, buna karşı değilim; belki bu çocuklarımız sayesinde dini
gerçekleri öğreniriz de, kâfirlikten kurtulur, en önemlisi yobazlıktan
ve dinden geçinmekten vazgeçeriz. Peki gerçekçi dini öğretecek bu
çocukların İlahiyat Fakültelerine gitmeleri daha gerçekçi olmaz
mı? Doktor, Mühendis, Mimar.. olmak istiyor ise bu çocuklarımız;
inanç özgürlüğü olan, daha doğrusu dinin öğrenilmesi özgür olan
ülkemizde neden klasik liselere gönderilmez ki? Yok, ille de bu
eğitimlerden önce din eğitimi, ondan sonra uygar disiplinler diyorsanız;
tüm klasik liseleri, kolejleri İHL etmek, pardon İHL'ye çevirmek
süper gerçeklik olmaz mı?
6- Gülay
Göktürk: "Ne diyelim; darısı üniversite bahçelerinin demir
parmaklıkları dışında çaresiz bir halde bir gün o binalara girebilmeyi
hayal eden türbanlı kızların başına..." derken, bu ülkenin
nereye taşındığını hiç düşündü mü? Bunu düşündü diyelim; Hıristiyanları,
Alevileri ve diğer dinsel isteklerin gelebileceğini hiç aklına getirdi
mi?
7- Kürşat
Mümin'in, özür dilerim Bumin'in: "Kararın açıklanmasından itibaren
ısrarla altı çizilen husus, bu kararın -sadece- İmam Hatip Liseleri
öğrencilerinin değil, asıl olarak sayıları 1 milyon 300 bini bulan
(ortaöğretimdeki öğrenci sayısının yüzde 39'u) diğer meslek ve teknik
liselilerin "önünü açacağı"dır. Böylece bu öğrenciler
"genel ortaöğretim" çerçevesinde yer alan 2 milyona yakın
öğrenci ile 'fırsat eşitliği' açısından eşit duruma gelmekte, ayrım
yapmaksızın herkese, 'ÖSS'sine güvenen öne çıksın' denmektedir."
Sözlerine katılanlara katıla-katıla gülerek karşı çıkabilir miyim?
Ben bunları
söylüyorum; ya diğerlerimiz, ciğerlerimiz?..
Yargıtay Onursal
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, YÖK'ün ''tek
katsayı'' kararının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gitmenin
anlamı olmadığını, kararın ve yönetmeliğin iptali için Danıştay'ın
yeterli olduğunu savundu... Uygulanan katsayıyı 0.15 oranında eşitleme
kararının kanuna karşı hiledir. Yasa çıkararak sonuca ulaşmanın
olanaksızlığı anlaşılmış ve bu yöndeki faaliyetlerin yeni bir kapatma
davasına yol açacağı kuşku ve korkusu hukuka karşı hile kullanılmasına
neden olmuştur..
Türk Sanayicileri
ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), yüksek öğretime girişte katsayı
ile ilgili değişikliğin mesleki eğitimin sorunlarını çözmeyeceğini,
istihdamın gelişmesine ve işsizlikle mücadeleye de hizmet etmeyeceğini
bildirdi.
Miyase İlknur'un,
"Mollaların gölgesinde" adlı dizisinin ilk bölümünün
adı; "İran İslam Devrimi'nde solcuların günahı.."
Birilerinin,
özellikle önceki solcu ikinci cumhuriyetçilerin bu bölümü okumalarını
isterdim..
Ağustos 2009
Teknopolitikalar
Platformu
evesbere@mynet.com
Yazarın önceki
yazıları:
Ben Dinlencede Balbay İçeride - 1
Çin İ-Çin Cin Diyebilir miyiz?
Cumhuriyet(imizin) Faşistleri
(1 Mayıs'ta Taksim Edenler) ve Cumhuriyet
Meydanı
Obama Bor'a mı Geldi, Ankara'ya mı?
Nöbetçi Anketçi Tahran Erdem
Balbay'a Saldırmak
Eee-Recebim Nedir Bu Ekonomik Paritesizlikler?
Yeni Yıl, Yeni Umutlar
Postemperyalistlerin ve Benim Ermeni
Özürüm
29 E-KİM?
Kendimizle Savaşmak
|