Toronto Başkonsolosu Bilgen, yoğun biçimde açılışa
hazırlanıyor
Değerli okuyucularımız
uzun yıllardır sabırsızlıkla beklenen gerçekleşti ve Toronto'ya
nihayet bir başkonsolosluk açılmasına karar verildi. Biz de, Başkonsolos
olarak bu göreve atanan Levent Bilgen'i köşemize konuk ettik. Herkesin,
özellikle de Toronto Türk toplumunun yakından tanımak istediğinden
emin olduğumuz konuğumuz bizi kırmadı ve yoğun çalışma temposu arasında
bize zaman ayırarak sorularımızı cevapladı. Bu deneyimli diplomatımıza
teşekkür ediyor ve kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz.
- Bize
biraz kendinizi tanıtır mısınız?
- İlkokul ve lise eğitimimi T.E.D. Ankara Koleji'nde aldım, daha
sonra ABD'de işletme dalında lisans, ardından da uluslararası ticaret
ve işletme alanında yüksek lisans yaptım.
- Hangi üniversitede okudunuz?
- Virginia'da George Mason Üniversitesi'nde. Daha sonra Vaşington'da
5-6 yıl kadar özel sektörde çalıştım ve bilahare Dışişleri Bakanlığı'na
katıldım.
- Uzun
yıllar yurtdışında, ABD'de yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönüp Dışişleri
Bakanlığı'na katılmaya nasıl karar verdiniz?
- Açıkçası bu tür mesleklere girerken belli bir idealizme sahip
olunması gerektiğine inanıyorum. İdealizmin benim kararımdaki ağırlığı
gayet fazla. Hele yurtdışında uzun süre yaşayınca, insanın vatanına
olan hasret duygularının, bağlılığının, ülkesi için bir şeyler gerçekleştirme
arayışının daha da pekiştiğini düşünüyorum. Ülkeme hizmet duygularıyla
Dışişleri Bakanlığı'na katıldım. Yurtdışında sırasıyla, Çin ve İsrail'deki
Büyükelçiliklerimizde, bilahare ABD'de, New York'taki Birleşmiş
Milletler Daimi Temsilciliği'nde görevlerde bulundum. Bu yıl da
önce Montreal'deki Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü nezdindeki
Türkiye Daimi Temsilciliği'ne atandım. Buradaki kısa süreli görevlendirmeden
sonra Toronto Başkonsolosluğu görevine getirildim.
- Biraz
da Toronto'da açılacak olan Başkonsolosluğumuzdan söz edelim. Aynı
zamanda İstanbul'da da bir Kanada Başkonsolosluğu açılıyormuş galiba.
- Toronto'da Kasım ayı başında göreve başladım. Türk toplumuyla
bir araya geldiğimde bana sıkça yöneltilen sorulardan biri de, "ne
zaman gerçek anlamda faaliyete geçeceksiniz?" şeklinde. Tabii
ki en kısa zamanda ve tam teşekküllü faaliyete geçmek bizim esas
hedefimiz. Ancak, takdir edersiniz ki bu biraz zaman alacak; çünkü
Toronto'da uygun bir yer bulmamız lazım. Toplumumuzun gurur duyacağı,
rahatlıkla ziyaret edebileceği bir mekânda kapılarımızı açmayı hedefliyoruz.
Bu hedefe yönelik çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz. Bu süreçte,
belirlediğimiz uygun yerlere ilişkin detaylı araştırmalarımızı belli
bir olgunluğa getirmekteyiz. Sonra da en kısa sürede faaliyete geçmek
için gayret edeceğiz.
Kanada Devleti
de İstanbul'da, neredeyse bizimle eş zamanlı olacak şekilde bir
Başkonsolosluk açıyor. Nisan ayını hedeflediklerini duydum. Hem
konsolosluk, hem de ticari ilişkileri geliştirmeye yönelik birimleri
oluşturarak faaliyete geçmeyi planlıyorlarmış.
- Hedeflediğiniz
bir tarih var mı?
- Kesin bir tarih vermek açıkçası zor. Çünkü yeni bir yerin temeli
atılırken, istenmeden de olsa planlanan takvimde gecikmelerle karşılaşılabiliyor.
Bununla birlikte, genel olarak ilkbahar dönemini hedeflediğimizi
söyleyebilirim.
- Başkonsolosluk
açılıp çalışmaya başladıktan sonra vatandaşın konsolosluk işlemlerinin
dışında yapmayı planladığınız başka faaliyetler var mı?
- Elbette... Kanada'daki toplumumuzun uzun yıllardır özlemle beklediği
bir temsilcilik olarak Başkonsolosluğumuzun birçok alanda, buradaki
toplumumuzu güçlendirecek etkinlikleri gerçekleştirmesini de hedefliyoruz.
Bunu sağlayabilmek için de çeşitli alanlarda çalışmalarımız ve etkinliklerimiz
olacak. Toplumumuzun önem verdiği konularda, örneğin Kanada'da bulundukları
bölgelerdeki yerel makamlarla ilişkilerin geliştirilmesinde, sosyo-kültürel
etkinliklerin geliştirilerek düzenlemesinde, ülkemizin etkin tanıtımına
yönelik projelerde toplumumuzun gayretlerini, özverili çalışmalarını
destekleyici mahiyette çalışmamız gerektiğine inanıyorum.
Kanada'nın birçok
bakımdan merkez noktası olma özelliğiyle Toronto, ulusal ve uluslararası
çerçevede her kesime hitap etmekte. Toplumumuzun büyük bir bölümü
de Toronto ve çevresine yerleşmeyi tercih etmiş. Bu konumu ve nitelikleri
itibariyle Toronto bizim açımızdan önemli. Geçtiğimiz Temmuz ayında
Türk Hava Yolları'nın İstanbul ile Toronto arasında direkt seferlere
başlaması da bu bakımdan anlamlı bence. Şimdi de Başkonsolosluğumuzu
burada faaliyete geçireceğiz. Şehrin bu zenginliğini yararlı bir
vasıtaya dönüştürerek Türkiye'nin tanıtımına her açıdan katkıda
bulunmak istiyoruz. Toplumumuzun burada dinamik olduğunu, güzel
faaliyetler yaptığını görüyorum. Dernek sayımızın da fazla olması
bir bakıma kazanç. Bu tür faaliyetlerde belli bir tecrübe kazanılmış
olduğunu görüyorum. Bu çabaların sürdürülmesinin hem buradaki toplumumuz
hem de ülkemiz ile Kanada ilişkileri bakımından kalıcı bir yarara
dönüşeceğini düşünüyorum. Bu alanda her zaman önerilere açık olduğumu
da belirtmek istiyorum.
- Federasyon
ve dernek başkanlarıyla tanıştınız herhalde?
- Toplumumuzun bazı üyeleriyle, birtakım dernek başkanları ve yönetim
kurulu üyeleriyle tanışma fırsatı buldum. Aslında Toronto'ya intikalim,
Türk Kültür ve Folklor Derneği'nin, diğer bazı derneklerin de katkı
ve yardımlarıyla düzenlediği Cumhuriyet Balosu etkinliğine denk
geldi. 500'ü aşkın davetlinin katıldığı balo vesilesiyle eşim ve
ben Toronto'ya ilk adımımızı atmış olduk. Bu vesileyle birçok vatandaşımızla
tanıştık. Bu temasları artırarak sürdürmeyi planlıyorum. Ancak bu
aşamada, Başkonsolosluğumuzun açılmasına yönelik faaliyetlerde mesafe
kaydetmeye öncelik veriyorum.
- Bize
biraz da özel hayatınızdan söz eder misiniz? Boş vakitlerinizde
ne yaparsınız, hobileriniz var mı? İki çocuğunuz olduğunu biliyoruz...
- Evet, iki çocuğumuz var. Kızım 11, oğlum ise 9 yaşında. Eşim ve
çocuklar halihazırda Montreal'de bulunuyorlar, ama çok kısa bir
süre sonra Toronto'da bana katılacaklar.
- Boş
vakitlerinizi çocuklara ayırıyorsunuz herhalde?
- Çocuklarımız gerçekten güzel bir çağdalar. Her anne ve baba gibi,
eşim ve ben de onlarla bol vakit geçirmeye, ileride gülümseyerek
hatırlayacakları anılar yaratmaya özen gösteriyoruz. Biz farklı
yerlere seyahati seven bir aileyiz. Doğaya düşkünüz, ama şehir hayatını
da seviyoruz. Toronto'yu bu bakımdan çok beğendik. Konserlere, sinemaya
gitmeyi ailece seviyoruz.
- Ne tür
müzikten hoşlanırsınız?
- Caz dinlerim. Dolayısıyla galiba doğru şehirde bulunuyoruz. Ayrıca,
klasik müzikten hoşlanırım, Türk pop müziğini de severim.
- Size
son bir sorum var. Hangi takımı tutuyorsunuz? Ama sakın Milli Takım
demeyin.
- Milli Takımı tutuyorum elbette. Ama ben daha çok basketbol izlerim.
Futbolla çok yakından ilgili değilim. Gerçi ailemin büyük bölümü
Galatasaraylıdır.
- Basketbol
tutkunu olduğunuza göre Hidayet'le tanıştınız herhalde?
- Tabii. Hidayet Türkoğlu gibi Milli Takımımızın değerli ve en temel
oyuncularından birinin Toronto'da bulunması buradaki Türk toplumumuz
için de ayrı bir şans. Toronto Raptors'un maçlarını izlemeye çalışıyorum.
İki kez maça gittim, ikisinde de takımın Hidayet'in etkili sayılarıyla
maçı kazanması beni mutlu etti. İkinci maçta 700 kadar Türk seyircisi
vardı. Maçtan sonra Türk seyirciler Hidayet'e tezahüratta bulundular,
Hidayet de gelerek onları selamladı, tüm seyircilerle sohbet etti.
Böyle bir anı bizzat yaşamaktan çok mutlu oldum. Zira özellikle
yurtdışındaki vatandaşlarımızın bir araya geldiği fırsatları bu
şekilde güzel görüntülerle renklendirmeleri, birbirlerine destek
olmaları, güç vermeleri şahsen çok değer verdiğim ve buradaki mesaim
çerçevesinde de üzerinde durmak istediğim bir konu. O gece böyle
bir atmosferi teneffüs etmekten çok mutlu oldum. Zamanında ben de
basketbol ile ciddi olarak ilgilendiğim için tanık olduğum bu Türk
sporcu Türk seyirci etkileşimi benim için gerçekten güzel bir tablo
oldu. Zamanında yarı profesyonel olarak basketbol oynamış, Yıldız
Milli Takım Aday Kadrosu'na seçilmiştim.
- Bize
zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyor, "Bizim Anadolu"
gazetesi olarak size başarılar diliyoruz.
- Sizlerin ve buradaki toplumumuzun gösterdiği sıcak karşılama için
esasen ben teşekkür ederim. Bu vesileyle tüm toplumumuzun Yeni Yılını
içten duygularla kutlar, saygılar sunarım.
Ocak 2010
Yazarın Önceki
Yazıları:
Dr. Khadir: "Bilime inanın!"
Türkiye Turizm Fuarı'ndaydı
Kadınların duygusallığını resmeden ressam:
Orhan Alpaslan
Toplumun Muhteşem Süleyman'ı Montreal
Caz Festivali'nde döktürdü
"Burada bir hikâye var, bunu çekmeliyim
dedim.
Ve hiçbir şey iki kez çekilmedi!"
Türkiye'den Kanada'ya sanat köprüsü ve
Ressam Atanur-Asuman Doğan çifti
Montreal'de Türk Kültür Şöleni'ni başlatıyoruz
Duo Romantika'dan dört el'li sevgi
damlaları…
Petro Canada'ya karşı işçilerin utkusu
Kriz gerçekten korkunç mu?
"Zekât, bu ülkede herkes tarafından
gerektiği gibi uygulansa…"
Zayıflamak sorun değil, onu korumayı
bilmeli!
Ressam Ali Refik Ataoğul: "Sanatçı
avant-garde olmalı"
Profesyonel bir yardım toplayıcı: Eda
Levi
Fethullah hareketiyle ilgili Mahçupyan:
"O ağın içinde pekişmesi sayesinde tabii ki bir siyasi güç"
Mahçupyan: "Hrant'ın ölümünü hâlâ
kabullenebilmiş değilim."
"Benim planlamacıya ihtiyacım yok
demeyin!"
"Çok paranız olması önemli değil,
elinizdekini akıllıca değerlendirin!"
Rum Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs yurttaşlarına
pasaport veriyor
Melisa, oğlu ve torununa destek için Erivan'dan
geldi
İsmail Cem İpekçi: "Kültürünüzü yitirmeyin
ama, yaşadığınız topluma da karışın!"
|