Ayşenil Suadiyeli ATAOĞUL
Ayın Konuğu


Rum Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs
yurttaşlarına pasaport veriyor

Hasan Arkol. Fotoğraf: Ayşenil Ataoğul.

Sevgili okuyucularımız, biz yurtdışında yaşayan Türklerin hep aynı tip emeklilik hayalleri vardır. Hele bizim gibi, yaşadıkları ülke Kanada gibi soğuk bir ülkeyse, çoğumuz emekli olunca sıcacık bir yerde kemiklerimizi ısıtıp, ılık denizlerde yüzerek geçirmek ister. Buralıların deyişiyle 'altın' yaşlarını... Genelde bu hayalimizi ana vatana dönerek gerçekleştirmek isteriz. Peki ya yavru vatan? Birçok İngilizin yaptığı gibi orada emeklilik geçirmek istemez miydiniz? Aklımdan bu düşün-celer geçerken, 40 yıllık en iyi arkadaşımın babasının Kıbrıslı olmasına rağmen, aslında Kıbrıs'ı hiç de iyi tanımadığımı farkettim biraz da utanarak. Geçenlerde Montreal'deki Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütünde bir toplantıya gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı Hasan Arkol'a bize yeşil adayı anlatmasını rica ettim. Kırmadı kabul etti ve bakın bize neler anlattı....

- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
- Adım Hasan Arkol, 18 Aralık 1957'de Kıbrıs'ın Lefke Bölgesinin Çamlı köyünde doğdum. Evliyim, 3 çocuğum var, oğlum Orbay 14, büyük kızım Günay 11, küçük kızım Aysel Lidya 3 yaşında. İlk, orta ve lise eğitimimi Lefke'de tamamladım, daha sonra da Ankara Gazi Üniversitesi Makina Bölümünü bitirdim. Makina Mühendisiyim. Okuldan sonra askerlik görevimi yaptım.

- Nerede yaptınız?
- Kıbrıs'ta tabi, yedek subay olarak yaptım. Ondan sonra sivil havacılık dairesinde hava trafik kontrol yardımcısı mevkiine müracaat ettim. 6 kişi alınacaktı, sınava girip başarılı oldum ve devlette göreve başladım. Sonra kurslara gittim ve sırasıyla kule kontrolörü, yaklaşma kontrolörü, hava saha kontrolörü, ekip şefi derken, şu anda 2002 yılından beri, Kıbrıs Sivil Havacılık Dairesi Müdür Muavini görevini yürütmekteyim.

- Kıbrıs'ta hayat nasıl? Örneğin eğitimden başlayalım. Siz neden üniversiteye Ankara'ya gittiniz?
- Bizim zamanımızda Kıbrıs'ta üniversite yoktu. Kıbrıslı gençlerin büyük bir bölümü yüksek öğrenim için, Türkiye'ye, bir kısmı da İngiltere ve ABD'ye gidiyorlardı. Artık Kıbrıs'ta üniversiteler var. Hem Kıbrıslı gençler, hem de Türkiyeli gençler bu üniversitelerden yararlanıyorlar. Hatta Afrika, Ortadoğu, Asya gibi yerlerden gelen öğrenci sayısı da hayli fazla. Şu anda bu üniversiteler Kıbrıs için bayağı ekonomik bir güç, çok iyi bir gelir kaynağı.

- Tüm üniversiteler özel mi?
- Evet, biri hariç diğerleri özel.

- Kaç üniversite var?
- Beş tane. Doğu Akdeniz Üniversitesi kuruluşu itibariyle yarı KİT (Kamu İktisadi Teşekkülü) gibi bir şey; onun için o özel değil. Ayrıca Kıbrıs'ta ilk kurulan ve en eski üniversite, bayağı da büyük, birçok dalı var, İngilizce eğitim de veriyor.

- Kıbrıs'ta üniversiteye girmek nasıl oluyor? Kıbrıslı Türkler ve Türkiyeli Türkler için şartlar farklı mı?
- Daha önceleri Kıbrıs'taki üniversiteler kendi alacakları öğrencilerini kendileri sınava tabi tutuyorlardı ve başarılı olanları alıyorlardı. Ama artık Türkiye'deki üniversite sınavlarında başarılı olup ayrıca tercihlerine de bizim üniversiteleri koyanlar alınıyor.

- Yani artık Türkiye'ye bağlandınız...
- Tam da değil. Bizim üniversiteler için ayrı bir tercih yapılıyor.

- Ücret ne kadar?
- 1500 dolar civarında sanırım.

- Peki ya ilk ve orta öğrenim?
- İlkokul, ortaokul ve liselerin hem devlet hem de özel olanları var. Bizde eğitim, Pazartesi günleri hariç öğlene dek olduğu için, ailelerin çoğu sıkıntı içindeler. Yani mesai saatleriyle okul saatleri pek birbirini tutmuyor ve insanlar zorluk çekiyorlar. Bununla ilgili bir çalışma var. Tamgün eğitime geçen pilot okullar var, umarım bu tüm okulları kapsar. Bunun hem çocuklara hem de ailelere büyük faydası olacak.

- Sağlık hizmetleri nasıl? Bizdeki gibi SSK ve Emekli Sandığı gibi kuruluşlar var mı, yoksa tümüyle özel mi?
- Bizde sağlık hizmetleri hem devlet hastaneleri hem de özel hastaneler vasıtasıyla yürütülüyor. Devlette çalışan işçiler, memurlar çalıştıkları kurumun kartıyla hastanelere müracaat ederler ve tedavileri yapılır. Bazan küçük bir ücret de ödenebilir. Şimdi sağlık hizmetlerinde yeni bir uygulamaya geçildi. Eskiden yığılmalar ve beklemeler oluyordu, şimdi ise randevu sistemine geçildi ve böylece beklemeler azaldı. Bu çok güzel bir uygulama. Sağlık hizmetleri günden güne iyileşiyor.

- Kıbrıs'ın nüfusu ne kadardır?
- KKTC'nin nüfusu yaklaşık 278 bin.

- Adanın nüfusu ne kadar?
- Rum kesimi yaklaşık 700 bin civarında, onlar bizden daha kalabalık.

- Kıbrıslı Türklerin hemen hepsi İngilizce ve Rumca bilirler. Bunu nereden öğrenirsiniz, ailede mi, okulda mı öğretiliyor?
- Rumca okullarda yok. Yalnız eskiler iç içe yaşadıkları için onlar öğrenmişler. Benim annem ve babam da dahil, birçoğu Rumca konuşur, okur yazarlar. Öyle köyler var ki, yapıları itibariyle aralarında Rumca konuşuyorlar, ama Türk tarafında yaşıyorlar.

- Kendileri Türk mü?
-Tabi.

- Neden Rumca konuşuyorlar?
- Bulundukları bölgede eskiden herkes Rumca konuştuğundan öyle alışmışlar, öyle de gidiyor. Türkçe de biliyorlar tabi, ama Rumca daha kolaylarına geliyor. İngilizceye gelince, ilkokulun dördüncü sınıfından başlar, böylece erkenden bir alt yapı olur. Başka yardımcı diller de var; Fransızca, Almanca gibi. Yalnız şöyle bir şey de var; bizim Kıbrıs'ın yapısı itibariyle herkesin İngiltere'de en az bir ya da birkaç akrabası vardır. Karşılıklı gidilip gelindikçe İngilizce daha da pekişir.

- Kıbrıslı Türklerin İngiltere'ye gitmeleri daha kolay oluyor galiba.
- Kıbrıs İngiltere'nin eski sömürgesi olduğu için kolay oluyor, oradaki eş dost aracı oluyor.

- Vize almanız da daha kolay galiba.
- Pek vize durumu olmuyor.

- İngiltere için vize yok mu sizlere?
- Şu anda almamıza pek gerek yok, çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna ya da kimlik kartına sahip olan herkes, Türk de olsa, Ercan havaalanından dahi İngiltere'ye vizesiz uçabiliyor.

- Sizin pasaportunuz farklı tabi...
- Bizim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti - KKTC pasaportumuz var. Ayrıca eğer istiyorsak, güneye yani Kıbrıs Cumhuriyetine müracaat ediyoruz, bizi de vatandaş saydığı için, eğer istersek oradan da pasaport alabiliyoruz ve o pasaporta vize gerekmiyor.

- Çok var mı Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlu Türk?
- Çoğu diyebilirim. O bir avantaj getirdiği için tercih ediliyor. Örneğin oradaki okullarda eğitim görmek isterseniz ya da çocuğunuz isterse, daha düşük ücret ödüyorsunuz. Avrupa Topluluğuna üye olduğu için herkesi vatandaş sayıyorlar. Bu Avrupa'nın her yanı için de geçerli, yani serbest dolaşım hakkınız oluyor.

- Peki arada bu kadar düşmanlık varken, Kıbrıs Cumhuriyeti size neden pasaport ve kimlik veriyor?
- Bu bir politika. Bunlar bizim vatandaşımız diyorlar ve herkese veriyorlar.

- Bu da herkesin işine geliyor tabi.
- Avrupa'da serbestçe dolaşabilmek için yararlı oluyor tabi ama, ötesini bilemem.

- Peki her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gidip Kıbrıs'a yerleşebilir mi?
- Yerleşmesinin amacına bağlı. Eğer emekli olup, oradan bir ev alıp yaşamak istiyorsa, KKTC İçişleri Bakanlığı'na müracaat eder, gerekli izinleri alıp kalabilir. Ama öyle geçici turist olarak geldiği zaman zor. Eskiden birçok vatandaş turist olarak geliyordu, kalıp çalışıyordu. Şimdi durum değişti, bir takım yeni yasalar kondu, onlar uygulanıyor.

- Nasıl yasalar?
- Şimdi, çalışan kesimin kayıt altına alınması gerekiyor. Bunu yapabilmek için de bir uygulamaya gidildi ve hiç kimseye gerekli izin alınmadan çalışma hakkı verilmez oldu. Turist olarak gelip de fazladan kalırsanız, çalışırsanız, çıkarken bayağı cezaları var. Girişte bilgisayara kaydediyorlar, çıkarken de bunu kontrol ediyorlar.

- Örneğin ben Türkiye'de, İstanbul'da yaşarken canım isterse gidip İzmir'e yerleşebiliyorum. Aynı şekilde Kıbrıs'a yerleşmem mümkün değil, bunun için izin almam gerek öyle mi?
- Evet, çünkü KKTC ayrı bir devlet, bütün organları var. Ama Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınan ve kollanan bir devlet olduğu için izin almakta pek de zorluk çekmezsiniz.

- Peki KKTC vatandaşlarının Türkiye'ye yerleşmelerinde de durum aynı, değil mi? Yani yine izin gerekiyor öyle mi?
- Tabi. Eskiden daha da zordu. İkâmet izni almanız ve de sürekli yenilemeniz gerekiyor.

- Biraz da Ercan Havaalanı'ndan söz edelim isterseniz. Ercan Havaalanı'nın neden uluslararası uçuşlara açık olamadığını anlatır mısınız okuyucularımıza?
- Ercan Havaalanı bugün 18.800 metre karelik bir alanda kategori 7 uçaklara hizmet eden...

- Nedir bu kategori 7 uçaklar?
- Yani Airbus 300 sınıfına kadar olan alt sınıf uçaklar. Daha büyük uçaklar geniş gövdeli olan uçaklar oluyor. Bu yıl 1.5 milyon yolcu kapasitesini aşacak olan bir havaalanı. Aylık inen kalkan uçak sayısı 1300 civarında, aylık yolcu kapasitesi 180-190 bin civarında olan bir havaalanı. Günlük yaklaşık 45-60 arası uçak inip kalkıyor. Her türlü asgari 'fasilite'nin (tesis) olduğu, uluslararası düzeyde güvenlik tedbirlerine sahip bir havaalanı ve birçok yabancı da gelip gördüğü zaman diyor ki, burası her bakımdan size yeterince hizmet edebilecek güzel, modern bir havaalanı. Ama biz bunu maalesef resmi bir şekilde diyemeyiz, rapor veremeyiz.

- Neden veremiyorlar?
- Önce devletimizi tanımaları lazım. Herhangi bir ülkenin bir havaalanı açması için, sizin de çok iyi bildiğiniz gibi merkezi burada, Montreal'de bulunan, Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (International Civil Aviation Organization - ICAO)'dan o havaalanı için belli bir kod alması lazım. Yani bir türlü lisans gibi. Örneğin Ankara Esenboğa Havalimanı'nın havacılıktaki kodu LTAC'dir. Bu kodu ICAO veriyor ve tanımadığı bir ülkeye de vermiyor. ICAO, biliyorsunuz, dünyadaki devletlerin oluşturduğu politik bir kuruluş. Eğer siz devlet olarak tanınmazsanız, ICAO size bu kodu vermez. Bizim de sıkıntımız burada. Ercan Havaalanı'na direkt uçuşların olmaması hep bundan kaynaklanıyor. Yabancılar da gelmek istiyorlar ama olamıyor. KKTC uçakları Türkiye tescilli ve Kıbrıs'a Türkiye üzerinden gelmek zorundalar; Türkiye'ye iniş kalkış yapmak zorundalar. Yani direkt uçamıyorlar, çünkü Avrupa havacılık yetkilileri, EUROCONTROL, uçuş planlarını doğrudan reddediyor.

- Bizim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi tanınmayan başka ülkeler de var mı?
- Bir tane, Tayvan var işte. Tayvan modeli dedikleri, ama onu da ABD kolladığı için aynı şey değil kuşkusuz. Sadece ticari anlamda buna izin vermişler. Bu bizde, Kıbrıs'ta da bir ara gündeme gelmişti, ama öyle kaldı.

- Biraz da maddi durumlardan söz edelim. Kıbrıs'ta ücretler nasıl? Türkiye'den daha mı iyi?
- Haliyle biraz daha iyi ama, hayat da daha pahalı. Ev kirası için en az 350-400 lira isterler normal bir apartman dairesine.

- Türkiye'de de öyle. Hele İstanbul'da bu paraya ancak 1 oda belki bulabilirsiniz.
- Ama iyi yerlerde herhalde, bizde her yer aynıdır. Bizde Türkiye'den ucuz olan benzindir.

- Benzin ne kadar?
- Ben dizel kullanırım, buraya gelmeden en son 1.295 idi.

- Türkiye'ye göre bayağı ucuzmuş, Kıbrıs'ın para birimi nedir?
- Yeni Türk lirası. Aynı para yani.

- Asgari ücret ne kadar?
- Asgari ücret 950 YTL.

- Bizden yüksek.
- Bundan vergi kesiliyor tabi.

- Emeklilik nasıl?
- Devlet memuruysanız ve 30 yıl çalışmışsanız en son brüt maaşınızın yüzde 52'sini falan alıyorsunuz. Sosyal Sigortalıysanız ve de hangi basamağındaysanız ona göre maaş alıyorsunuz ama, o da pek farklı değil. Emeklilik yaşı erkeklerde 60, kadınlarda 55.

- Emeklilik koşulları da bizden iyi. Kadınların büyük çoğunluğu çalışıyor bildiğim kadarıyla.
- Tabi, zaten bir ailede iki maaş olmadı mı geçim çok zor.

- Kıbrıs'ta hayat nasıl? Türkiye'den farklı yanları var mı? İkliminiz çok güzel, o yüzden hayat daha kolay herhalde.
- İklimimiz güzel ama, yazlarımız çok sıcak, dayanılır gibi değil. Güneşte 50-55 dereceye kadar çıkabiliyor, o zaman herkes denize ya da pikniğe gider. Yazlığı olan yazlığına gider. Şimdi siteler yapılıyor, bir apartman dairesi alıyorsunuz, orada havuzlar var, hem yazlık hem kışlık. Denize de gidilir hep. Yalnız bizim deniz kenarları hep ücretli artık; ya oteller var ya da paralı yerler. Bayağı da para tutuyor bir aile için.

- Yani Kıbrıs gibi yerde halka açık plajlar yok mu?
- Birkaç tane ancak bulursunuz. Diğerleri adam başı 15 YTL falan.

- Sizinle Bayramlarımız da aynı her halde.
- Tüm dini Bayramlar aynı, hepsini kutlarız. Ayrıca bizde 20 Temmuz Bayramı vardır, çıkarma günü. Bir de KKTC'nin kuruluş günü olan 15 Kasım kutlanır. Bir de 30 Ağustos'ta 3 şey aynı anda kutlanır. Türk Mukavemet Teşkilatı'nın Kuruluşu, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın Kuruluşu ve Zafer Bayramı.

- KKTC'nin kuruluşu hangi yıl?
- 15 Kasım 1983.

- Size çok teşekkür ediyor ve iyi yolculuklar diliyoruz Hasan Bey. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Bizim Anadolu'dan kucak dolusu selam ve sevgilerimizi iletin.
- Sağ olun.


Ekim 2007


Yazarın Önceki Yazıları:

Melisa, oğlu ve torununa destek için Erivan'dan geldi
İsmail Cem İpekçi: "Kültürünüzü yitirmeyin ama, yaşadığınız topluma da karışın!"