Türkiye’nin Kanada’da görünürlüğü artıyor
Toprak büyüklüğü açısından dünyanın ikinci büyük ülkesi olan Kanada’da Türkiye’nin görünürlüğü gün geçtikçe artıyor.
Bir okyanustan diğerine dağınık bir coğrafyada yaşayan Türk toplumu üyelerine daha önce sadece Ottava Büyükelçiliği bünyesinde ve yanında Montreal Fahri Başkonsolosluğu’nun sınırlı olanaklarıyla hizmet verilirken, Toronto Başkonsolosluğu’nun açılmasıyla yeni bir ivme kazandı; 2015 yılında Vankuver Başkonsolosluğu’nun açılışı girişimlerinde bulunuldu; ardından 2017 başlarında ise Montreal Başkonsolosluğu hizmet için çalışmalara başladı.
Bu çerçevede ilk olarak Kanada’nın en batısında bulunan İngiliz Kolombiyası’nın başkenti Vankuver’de görevine başlayan Başkonsolos Anıl Bora İnan ile açılış ve hizmetleri konusunda bilgi almak istedik.
Yazı dizimizin ikincisinde Türkiye’nin Montreal Başkonsolosu Deniz Barkan Umruk’la yaptığımız söyleşiye yer vereceğiz.
“Kanada’nın batısında 15 bin vatandaşımız yaşıyor”
Türkiye’nin Vankuver Başkonsolosu Anıl Bora İnan’a sorularımız ve yanıtları şöyle oldu:
BA – Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
– Adım Anıl Bora İnan. 15 Eylül 2015 tarihinde görevime başlamış bulunuyorum. Vankuver Başkonsolosluğu çerçevesinde Kanada’nın batı yakasına atanan ilk muvazzaf Başkonsolosum.
Daha önceki görevlerim; 1998 yılında Dışişleri Bakanlığı’na katıldım. Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Askerliğimi yaptıktan sonra Şam Büyükelçiliği’ne Üçüncü Kâtip olarak atandım. Bilahare Los Angeles Başkonsolos Muavinliği (Yardımcılığı) görevinde bulundum. Bu görevimin ardından Ankara’ya döndüm. O zamanki adıyla Irak Özerk Temsilciliği’nde Şube Müdürü olarak görev yaptım. Bu görevimin akabinde Londra Büyükelçiliği’ne Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Siyasi Müsteşar olarak atandım. 2009 – 2013 yılları arasında Irak, İran ve Afrika ülkelerinden Sorumlu Siyasi Müsteşarlık görevlerinde bulundum. 2013 yılında Ankara’ya döndüm; orada Irak’la ikili işlerden sorumlu daire müdürlüğü görevlerinde bulundum. 2015 yılında öncelikli görevim Başkonsolosluğumuzu açmak ve faaliyete geçirmek kaydıyla Eylül ayında Vankuver’e geldim.
BA- Kanada’ya gelirsek, buradaki görevinizden söz edebilir misiniz?
– Kanada makamları tarafından kabulüm Ekim ayı başlarında yapıldı. Başkonsolosluğumuzun görev bölgesi British Colombia’nın yanı sıra Alberta, Northwest Territories, Yukon ve Saskatchewan eyaletlerini kapsıyor. Bu bölgelerimize baktığımızda şu an itibarıyla yaklaşık 8000 civarında, 18 yaş altı çocukların da içinde olduğu vatandaşlarımızın kayıtlı olduğunu görüyoruz. Bu kayıtlar, -biz tabii insanlarımızı zorunlu tutmuyoruz- dolayısıyla kayıtlı olmayanlarla birlikte bu rakamın üzerinde vatandaşlarımızın yaşamakta olduğunu varsayıyoruz.
BA- Toplam mı, yoksa sadece İngiliz Kolombiyası’nda mı bu sözünü ettiğiniz rakamlar?
– Hayır, bu beş eyaletten söz ediyorum. Benim tamamen şahsi görüşüm; bu beş eyalette yaklaşık 15 000 vatandaşımızın yaşamakta olduğunu tahmin ediyorum.
BA- Kanada’da toplumla ilişkileriniz nasıl oldu?
– Vatandaşlarımız biz gelmeden önce gerekli organizasyonu yapmışlar, kendileri güzel güzel örgütlenmişler. Şu anda British Columbia’dan başlayayım; Turkish Canadian Society of Vancouver adlı bir derneğimiz var. Çok yakın zaman öncesinde kurulan Turkish Canadian Cultural and Education Fondation diye başka bir derneğimiz var. Hatta kendileri bu arada Diyanet İşleri Başkanlığımıza başvurarak bir imam getirttiler. Şu anda Vancouver’da Diyanet İşleri Başkanlığımıza bağlı imamımız da görev yapıyor. Alberta’ya gelecek olursak; Edmonton’da iki güzide derneğimiz var. Turkish Canadian Society of Edmonton; o derneğimizin onursal başkanı ve ikinci derneğimizin de başkanı Dilara Hanımla beraber Tayip Tali (Beyefendi görev yapıyor). Dolayısıyla Edmonton’da iki derneğimiz var. Calgary’de Turkish Canadian Cultural Association of Calgary adlı bir derneğimiz var. Yukon, Northwest Territories’de maalesef derneklerimiz yok. Saskatchewan’da da yok, ancak, daha önemlisi Alberta’da, Edmonton’da devletimizin temsilcisi Kenan Tan Beyefendi Fahri Başkonsolosumuz olarak görev yapıyor. Saskatchewan’da, Saskatoon’da Fahri Başkonsolosumuz olarak Ömer Elkatip Beyefendi görev yapıyor. Calgary’de de çok yakın bir zamanda Fahri Başkonsolosumuzun başladığını duyurmayı umut ediyoruz.
BA- Peki bu kadar geniş bir bölgede toplum üyelerine nasıl bir hizmet getirmeyi düşünüyorsunuz?
– Bu bölgeler açısından bakıldığı zaman, tabii bizim öncelikli hedefimiz Başkonsolosluğumuz sayesinde insanlarımıza ulaşmak, insanlarımıza hizmet vermek. Ancak takdir edersiniz ki Kanada çok büyük bir ülke. Vancouver’da yaşayan bir insanımızın Toronto’ya giderek hizmet alması hem maddi bir külfet, hem de zamandan kaynaklanacak bir eziyet.
Biz dolayısıyla, 2012’de Toronto Başkonsolosluğumuzu açmamızı müteakip 2015’te Vancouver’ı açtık; çok güzel bir haber, 2017 Şubat ayında da Montreal’i açtık, sizlerin de bildiği gibi…
Şu anda beş sene öncesine nazaran Başkonsolosluklarımızla beraber, bir Büyükelçilik, üç Başkonsoloslukla ülkede daha dengeli bir şekilde temsil ediliyoruz.
BA- Toplum üyelerimize konsolosluk hizmetleri dışında neler yapmayı, Türkiye’yi nasıl temsil etmeyi düşünüyorsunuz?
– Dengeli temsilin yanı sıra Pasifik kıyısında Los Angeles’ten sonraki ikinci temsilcilik olmamız da çok önemli. Çünkü burada çok ciddi bir ekonomik havza var. Ve Türkiye bu havzadan pek yararlanamıyor. Konuşmalarımda da bahsettiğim üzere Türkiye satınalma gücü paritesine göre dünyada 14. büyük ülke. Çok muhtemelen, 2018 sonunda 13. olacağız. İtalya’yı geçeceğiz. Ama baktığımız zaman, buralarla yaptığımız ticaret son derece düşük. Oysa Türkiye’nin hızlı büyüyen bir ekonomisi var ve bu bölgelere sunabileceği imkânlar var. Biz bu imkânları da görüyoruz. O yüzden ticareti de elimizden geldiğince canlandırmaya çalışıyoruz. Memnuniyetle görüyoruz ki, tarım ürünleri gibi, tekstil ürünleri gibi klasik ihraç malzemelerimizin yanı sıra son derece fazla sayıda bitirilmiş endüstriyel malzeme satıyoruz. Bunlar arasında traktörler, son model duel-fuel feribotlar. Bunlar Kanada’da üretilemeyecek kadar kaliteli. Yüzde yüz green teknolojiyle üretilmiş feribotlar. Bunlar bizim yüzakımız.
Saskatchewan’la tarım ticaretimiz var. Onlardan mercimek alıyoruz, traktörler satıyoruz. Biçer-döverler satıyoruz. Bunlar ülkemizin ekonomisinin gelişmişliğini göstermesi açısından çok önemli.
BA- Size Edmonton’da rastladık. Biraz buradan söz eder misiniz?
– 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız vesilesiyle Canadian Youngturks Foundation (Kanada Gençtürkler Vakfı)’dan aldığım davet üzerine buraya gelmiş bulunuyorum. Gayet de memnunum. Dün akşam çok güzel bir balo yapıldı. İki derneğimiz katıldı. 160’dan fazla insanımız, vatandaşımız katıldı. Gayet hoş, Türkiye’den bir sanatçımız, İlhan (Bozkurt) Bey geldiler. Biz rakamlara baktığımızda, British Columbiya ve Alberta’da yaşayan insan sayımızın çok yakın olduğunu görüyoruz. British Columbiya’da, Vancouver’da toplanma var. Alberta’da ise Edmonton ve Calgary’de yerleşmiş insanlarımız.
BA- Bu bir dağınıklık mı?
– Bunu bir dağınıklık olarak görmeyelim. Ayrı ayrı örgütlenmeler olarak görmeliyiz. Bu bizim avantajımızdır. Baktığınız zaman, daha dört sene öncesine kadar Kanada’da dört tane resmi makamlar nezdinde kutlama yapılabiliyordu. Bakın bu sene, sadece bu saydığım altı eyalette, -tek tek sayacağım- altı tane proclamation (bildirim), altı tane bayrak çekme töreni… Vankuver Belediyesi proclamation yayınladı. North Vancouver Belediyesi proclamation yayınladı. British Columbiya’da iki tane. Alberta’da seçimler olmasına rağmen, yeni başkanlar daha bu hafta göreve başlamalarına rağmen Edmonton Belediyesi’nden, sağolsun derneklerimiz sayesinde bir proclamation alındı. Saskatoon ve Regina belediyelerinden iki tane proclamation alındı. Ayrıca bu sene ilk defa Northwest Territories’in başkenti Yellowknife’ta proclamation aldık oradaki vatandaşlarımızın girişimiyle. Geçenlerde oraya gitmiş ve belediye başkanıyla görüşmüştüm. Bu nezaketleri dolayısıyla onlara da teşekkür ediyoruz. Bayrak çekme törenlerine gelecek olursak; bugün benim maslahatgüzarım, yardımcım, Vancouver’da, North Vancouver’da bayrak çekiyor. Bugün burada, Edmonton’da bayrağımızı (göndere) çektik. Calgary’deki vatandaşlarımız bayrak çekiyor, üç. Saskatoon ve Regina’da bayraklarımız çekildi, beş. Yellowknife’ta yarın öğlen, saat 12.00’de, vatandaşlarımızın öğle yemeği saatinde Belediye Başkanının okuyacağı proclamation ile bayrağımız çekilecek, altı. Yani bütün Kanada’da dört tane olan proclamation sayımızı sadece bu beş eyalette bu sene altıya çıkarttık.
Ümit ediyorum, seneye St-Albert devam etmeli. Diğer derneğimiz Edmonton’a yüklenebilir. Dolayısıyla oradan bir ekstra. Vancouver’da tadilatlar biterse, orada ikinci bir bayrak çekme olabilir. Bu şekilde biz sayıları artırmaya çalışıyoruz. Calgary’den bekliyoruz. Calgary’de bayrağımız çekildi, proclamation yetişmedi Belediye Başkanı nedeniyle. Dolayısıyla artıyor. Hâlâ bizim başkonsoloslarımız, Büyükelçimiz Toronto’da, Ottava’da bayrak çekme törenlerindeydi. Biz toplumumuza Cumhuriyetimize sahip çıktığı için teşekkür ediyoruz. Biz toplumumuzdan birlikte hareket etmesini, ayrılmamasını, bunun gibi milli ve dini bayramların bizi bir araya getirecek fırsatlar olduğunu hatırlamalarını istiyoruz. Ve yapıyorlar.
Burada gördük dün akşam; iki derneğimiz mükemmel bir işbirliğiyle 160 vatandaşımızı Cumhuriyet Bayramımızı kutlamaları için hazırladı, organize etti. Biz bunlardan sadece mutluluk duyuyoruz. Ben de bu derneğimizce buraya davet edildiğimiz için , geldiğim için büyük bir mutluluk ve onur duyuyorum.
BA- Bu bayrak çekme törenlerinin ve bildirimlerin bizim açımızdan ve buradaki yerel yönetimler açısından önemi nedir?
– Efendim, önemi; buradaki toplumumuzun örgütlülük düzeyini göstermesi ve Kanada kamuoyunda Türk derneklerimizin varlıklarını ve Türk toplumumuzun mevcudiyetini ortaya koyması açısından önemlidir. Biz tabii ki vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz. Vatandaşlarımızın Türk vatandaşları olduğundan gurur duyduğumuz kadar Kanada’nın, Kanada bizim müttefikimizdir, Kanada gibi dost bir ülkenin sadık, saygıdeğer vatandaşları olduğundan gurur duyuyoruz. İşte bu insanlarımızın tabii ki bizimle olan bağlarını kaybetmeleri mümkün değil; Kanada ile olan bağlarında da Türkiye’yle olan bu bağlarını hatırlatmalarını, bütün bulundukları yerlerde göstermelerini arzu ediyoruz.
Tabii bunlar birer Kanada kurumlarıdır. Biz devletiz, davet edilirsek geliriz. Kendileri böyle isterlerse yaparlar. Ama biz bunlardan mutluluk duyuyoruz. Türk toplumunun görünürlüğüne çok ciddi bir katkı veriyorlar. Bu Amerika’da çok uzun bir süredir çok daha miktarlarda yapılan bir uygulamadır. Kanada’da tabii bu biraz daha yeni yeni olmaktadır. Biraz daha geç başlamıştır. Ama gayet güzel bir şekilde gitmektedir.
BA- Göreve başlamanızdan söz edersek, Başkonsolosluğu siz burada kurdunuz. Bu görev süreniz içinde yapmak istediklerinizi yapabildiniz mi?
– Efendim öncelikle benim yapmak istediğim en önemli şey, Başkonsolosluğumuzun ülkemize, devletimize, milletimize yakışır bir biçimde kurulmasıydı. Şu anda Vancouver şehrinin, -ki Vancouver şehrinin merkezi çok pahalıdır, dünya çapında pahalıdır- bence en güzel yerinde, ülkemize, devletimize, milletimize yakışır bir biçimde bir bina içinde, bir katın yarısı bize ait. Gayet büyük bir alanımız var. Önümüzdeki on yıl için inşallah biz orada olacağız. Şu anda benim en fazla istediğim şey, vatandaşlarımıza doğru dürüst çağdaş dünya standartlarında hizmet verilmesidir. Bunu yapabilmenin de çeşitli koşulları vardır. Mesela bir başvurunun ne kadar sürede sonuçlandırıldığı. Bugün siz online (çevrimiçi) başvuru sistemimize girdiğiniz zaman yarın ya da ilk iş günü için randevu alabiliyorsanız, bu önemli bir şeydir. Geldiğiniz zaman sorularınıza yanıt alabiliyorsanız ve işiniz doğru zamanda, kısa zamanda doğru bir şekilde sonuçlandırılıyorsa, bu önemli bir şeydir. Benim -bunu gurur duyarak söylüyorum- görebildiğim kadarıyla durum böyle.
-BA- Toplum üyelerimizin yaklaşımı nasıl?
– Çok fazla tebrik alıyorum. Bunların hepsini çalışan arkadaşlarımızla paylaşıyorum. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Birinci önceliğim bu hizmetin doğru dürüst verilmeye başlanmasıydı. Biz bunu sağladık. İkincisi sürekliliktir. Bir işe iyi başlarsınız ama iyi gitmez. Bunun bir anlamı olmaz. Bu sürekliliği sağlamaya çalışıyoruz. Yeni başladık, heyecanımız var ama bu heyecanı uzun vadeye yaymamız lazım. Bunun için de personelimizi gerekli eğitimlere tabii tutuyoruz. Üçüncüsü, en önemlisi; buradaki Türk derneklerimiz güzel, örgütlü çalışıyorlar, ama, ‘business’, iş anlamında örgütlülüğe biraz daha ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü burada çok sayıda değerli işadamımız, akademisyenimiz, ‘skilled worker’ (nitelikli çalışan) kategorisinde insanımız var. Bu insanlarımızın oluşturulacak network’e (iletişim ağı) de katılması lazım. Tabii bunu ben yapamam. Ben bir ‘business network’ kurmayacağım başkonsolosluk olarak ama, vatandaşlarımızın bunu yapması halinde Kanada da kazanır, Türkiye de kazanır, burada yaşayan insanlarımız da kazanır. Türkiye’de çalışan Kanadalılar da kazanır. Biz bunların nasıl olabileceğini gösterebiliriz.
BA- Başkonsolosluk olarak katkınız ne olabilir?
– Kanada devletinin vereceği kolaylıkları da anlatıyoruz, ama daha önemlisi, Türk devletinin verdiği teşviklerden bahsediyoruz. Türkiye ile yapılacak ticaret yapmanın getireceği avantajları anlatıyoruz. Mesela dün beş altı tane işyerimizi gezdik, hepsi Türkiye’yle ufak tefek iş yapan insanlar. Biz bunları anlatıyoruz. Türkiye’den mal getirdikleri zaman Türkiye’de ne gibi teşviklerden yararlanabilirler. Adlarını vermek gerekmez, Vancouver’da Türk şirketleri var, bunlar buraya girmek istiyorlar. Buradaki kişilerle temasa soktuk. Çok değerli fikirler aldık. Biz bu gibi fırsatlar sayesinde Türk toplumumuzda bu düşüncelerimize de yardımcı olabilecek insanlarımızla da bu temaslarımızı yapıyoruz.
‘Sıkıntılarında da bize başvursunlar’
BA- Son olarak bir iletiniz var mı topluma?
– Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! Atatürk’ün ruhu şad olsun, insanlarımızın Cumhuriyet değerlerine sahip çıkması bizleri onurlandırıyor, gururlandırıyor. Bizleri davet ettikleri için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Biz sadece onur duyuyoruz davetlerden. Birlik beraberlik içinde bu bayramları kutlasınlar. Bayramlar birleşme noktalarıdır, ayrışma noktası değildir. Biz Konsolosluk olarak üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz. Bize ulaşsınlar. Sıkıntılarında da ulaşsınlar, yardımcı olamayacaksak neden yardımcı olamayacağımızı söyleriz. Yardımcı olabileceksek zaten gereğini yaparız.
Bizim Anadolu / Ocak 2018
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…