Ülke yanıyor, Erdoğan emlak/kredi pazarlaması yapıyor
Türkiye bir haftadır yanıyor.

Hemen her yanda aynı anda başlayan orman yangınları özellikle kıyı şeridindeki Manavgat, Didim, Muğla, Marmaris, Bodrum, Çökertme çevrelerinde sürerken, Adana, Mersin gibi yörelerden de alevlerin yükseldiği görüldü. Van, Aşkale, Tunceli yöresinde sel baskınları olurken, bugün Karadeniz yaylalarından da yangın haberleri gelmeye başladı.
Sıcaklar nedeniyle yangın mevsimine girildiğine dikkat çekilirken, yangınların sabotaj olduğuna, özellikle de PKK’nin çıkardığına ilişkin haberler ortalığı sarmasına karşın herhangi bir tutuklama ya da buna ilişkin devlet yetkililerinden bir açıklama yapılmadı.

Sabotaj kuşkusu ortada dururken, kendilerine ‘Ateşin Çocukları İnsiyatifi’ adını veren yüzleri kapalı dört kişilik bir grup Türkiye’nin her yanındaki yangınları kendilerinin çıkardığını savladı. Ancak buna pek kimse inanmadı.
Bu mevsimde neredeyse dünyanın hemen her yerinde yangınlar görülürken, eleştiriler yangınlara yönelik etkili önlem almaması ya da alamaması dolayısıyla AKP iktidarına yöneldi.
Bu nedenle yıllardır Türkiye’de özellikle orman yangını dendiğinde akla ilk gelen ve başarılı çalışmaları olan THK’yi yangın söndürme çalışmalarından uzak tutmak için yönetmelik değiştirilmesi yeniden gündeme geldi.

THK’yi devre dışı bırakmak için
Yangın söndürmeyi özelleştiren Tarım ve Orman Bakanlığı, tüm dünyada olduğu gibi, Kanadalı bir kuruluş olan Bombardier’nin bu amaçla ürettiği uçaklardan kullanan THK’yi 100 litrelik bir eksiklik nedeniyle ihaleden uzak tuttu. THK’nin elinde olan ve yıllardır başarıyla kullanılan 4,9 tonluk uçakları ihaleden elemek amacıyla yönetmeliğe en az 5 ton kuralı koyan Tarım ve Orman Bakanlığı, adı açıklanmayan bir kadının sahibi olduğu yangın söndürme ve uçaklarla ilgisi olmayan bir kuruluşa ihaleyi verdi. Bu kuruluş ise Rusya’dan Türkiye koşullarına uygun almayan arazi yangın söndürme uçaklarını yüksek ücretle kiralıyor. Bu konuda yapılan suç duyuruları ve soruşturma istekleri ise göz ardı ediliyor.

Yandaş basının dışında kalan basın-yayın organlarında sorgulamalara yanıt vermek için Erdoğan’ın da içinde bulunduğu iktidar yetkilileri önce uçak yok, sonra o uçaklar uçamaz, bakımı pahalı gibi gerekçelerle gerçeğin üzerini kapamaya çalıştılar. Bakan Bekir Pakdemirli ‘benim personelim THK uçaklarıyla uçmak istemiyor’ gibi garip bir söylemle yanlışa devam edeceğini gösterdi.

Bu arada THK yönetimini görevden alan iktidar, yerine bir kayyum atadı ve bu kayyum ise THK’nin varlıklarını birer birer elden çıkarmaya başladı.
Usulsüzlükler, yasadışılıklar bir biri ardına ortaya çıkarılırken iktidarın başı Erdoğan, Marmaris’te, sonradan zorla getirilmiş olduğu anlaşılan bir kalabalığın üzerine yine çay paketleri fırlattı.
Yine yurttaşın kafasına çay fırlatma, dalga geçer gibi…

Oğlu itfaiyecilere su taşıyan ve dumanlar arasında yaşamını yitiren 25 yaşındaki bir gencin ailesini gece geç saatlere dek bekletip 02.00 saatlerinde birlikte fotoğraf çektirdikten sonra evine gönderten Erdoğan, evleri kül olan köylülere TOKİ’den ev alıp 20 yılda ödeyebilecekleri kredi/emlak önerisinde bulundu.
Yine TOKİ, yine inşaat

Toplu Konut İşletmeleri (TOKİ) kurumu ise insanlar can ve mal derdindeyken, acılar yaşanırken projesini yapmış reklamlarına başlamıştı bile, ‘gelin size 20 yıllık ‘cüzi faiz’le ev satalım’ diyordu.

AKP’li Gündoğdu Belediyesi Başkanı ise TOKİ’nin emlak/kredi temsilciliği görevini daha ileri götürüyor, ‘evleri eski olanlar bile keşke bizim evimiz de yansaydı’ diyecek’ görüşünde bulunuyordu.
Rant için mi, maden için mi?

Toplumda bir yandan birkaç gün önce Erdoğan’ın imzalamış olduğu kararname ile Turizm Bakanlığı’na geçen ormanlık alanların turizme açıldığı, bunun kasıtlı olduğu tartışılırken, uzmanlar başka bir gerçeğe dikkat çekti; bu alanlarda birçok maden arama izni verilmişti ve bu kadar çok ağacı toplumsal tepki çekebileceği için, birçok yerde bu tür bir yola girilmiş olabileceği varsayımını uzak tutmamak gerektiğinin altını çiziyorlardı.
Muhalefetin ‘bu alanların imara açılmasına asla izin vermeyeceğiz’ çıkışlarına ise toplum pek inanmıyordu, çünkü daha birkaç gün önce Meclis’te bu yöndeki yasa tasarısına onay vermişlerdi.

İktidar, inatla THK uçaklarını kaldırmaz, askeri kullanmaz, dış yardımları geri çevirirken, toplumsal baskı sonucu AB’nin yardım elini onaylamak durumunda kaldı.
AB’nin kullandığı da THK uçaklarının aynı

AB’nin gönderdiği yangın söndürme uçaklarının ise AKP iktidarının kaldırmadığı uçaklarla aynı modelde olduğu görüldü.

Bugün (03 Ağustos 2021) ise CHP’li 11 belediye, Kılıçdaroğlu başkanlığında bir toplantı yaparak THK’nin yangın söndürme uçaklarının bakım ve onarımına talip olduklarını, tüm giderlerini karşılayacaklarını açıkladılar.
İktidarın ne söyleyeceği merakla bekleniyor.
Bizim Anadolu / 03 Ağustos 2021
Şu haber ve yazılarla da ilgilenebilirsiniz: