Türkiye Toponomisinin Tarihsel Gelişimi -2
Zoonim
Halk, bir yere ad verirken orada yaşayan hayvanları dikkate almıştır. Kuş, memeli, sürüngen…Keklik, güvercin, tavşan, doğan, toy, turna, kartal, ceylan, tilki, karaca, kurt, karınca… Koyaklara, inlere ad verilirken, yörede yaşayan hayvanlar dikkate alınmıştır. Tavşanlı, Kurtkoyağı, Turnagölü, Güvercinlik, Ceylanpınarı, Karacalıtepe vb.
İklim özelliklerine göre
Dumanlı Dağ, Sis Dağı, Sakaltutan, Sütdonduran yaylası, Keçibuyduran Dağı, Atkuyruksallamaz Dağı… Özellikle göçer konar yaşam sürdüren, davarcılıkla geçim sağlayan Türk boyları hava olaylarının yoğun etkisi altında kaldığından yaşanan yerlere ad vermede bu özellikler dikkate alınmıştır… Elbette, yerleşik düzene geçtikten sonra ekincilik yaşayış düzeninde de iklim özellikleri etkili olmaya devam etmiş ve yer adları verilirken yine sıcak-lık, soğuk-luk durumları dikkate alınmıştır.
Toponimide yaşanan karışıklıklar
Türkiye coğrafyasında birçok yerin adı aynıdır.
Ovacık (5 yerde), Ulubey, Kemer, Göynük, Ereğli (Konya, Karadeniz, Marmara, Söke), Maden, Kavak, Söğüt, Akşehir (2 yerde) Akçaova (2 yerde), Akdağ-lar (6 yerde), Ağva (3 yerde), Beydağ-ı (3 yerde), Bor (3 yerde) : Balkanlarda bu adı taşıyan yer de var. Aksu (5 yerde), Karasu, Karaçay, Gökçay, Gökırmak, Karadağ, Karacadağ, Acısu, Acıçay, Ovacık…
Toponimide ilgi çekici özellikler
Hemen her bölgede Maltepe adına rastlıyoruz. Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de olduğu gibi. Neden? Çünkü bu adla ilgili değişik karşılıklar vardır. Mal, Anadolu’da büyükbaş hayvan, sığır demektir. Mal, Anadolu’da define, gömü, hazine demektir.
Göztepe toponimi, oronimi de yaygındır. Köylerin yakın çevresinde yükselen tepeler haberleşme için elverişli yükseltiler olarak değerlendirilmiştir. Savaş dönemlerinde halk, düşmanın yaklaştığını, önlem alınması gerektiğini ateş yakarak birbirine haber vermiştir.
Halk, dağların ardını merak etmiştir. Daha elverişli yaşam alanlarının oralarda olabileceğini düşünmüş, ummuştur. Fakat dağların aşılması zordur. Kağnıları çeken öküzlerin, develerin acıyla böğürdüğü bu uçurumlu dağ geçitlerine verilen adlar göçlerin tarihini ortaya koyar gibidir: Mazıkıran (*), Öküzbağırtan, Devebağırtan… Palandöken… Palantöken…
Dağların kıvrım kıvrım yollarına ne ad verilmiştir: Deveboynu.
Yüceliğiyle, fırtınalarıyla, aşılmazlığı ile insanda saygı, korku uyandıran dağlara verilen ad: Allahüekber…
Orta Asya’da yolcuların, kervanların çölün kum fırtınalarında yitip gittiği geniş alanın adı Taklamakan… Anadolu’da içinde, mağaralarında, ormanlarında, yalçın, dar koyaklarında insanları gidip de geri gelmediği dağlara verilen ad: Gidengelmez Dağları… Bir olaya bağlı olarak verilmiş olmalıdır bu ad. Nedensiz değil. Bir çoban, bir avcı o dağlarda yitip kalmıştır.
Halk, ulaşımı zorlaştıran, kavuşmayı olanaksızlaştıran dağlara, yükseltilere de mitolojide sevilmeyenlerin adlarını vermiştir. Urfa’da, Adıyaman’da, İzmir’de olduğu gibi: Nemrut Dağı, Nemrut Tepesi… Gâvur Dağlarını (**) da aynı küme içinde ele alabiliriz.
Halk, elbette volkanoloji bilgisine sahip değildir. Bir tepenin, dağın doruğunda çukurluk vardır. Burası kraterdir. Adı konmuştur: Tepesidelik… Binlerce yıl önce dağın tıkacı zorlanarak açılamamış, magma ocağından iç güçlerce yukarıya itilen magma tepeden çıkamayınca yanlardan kendine yol aramış ve dağın eteğinden yeryüzüne çıkmış, lav olarak akmıştır. Adını koymuştur halkımız : Karnıyarık Tepesi, Karnıyarık Dağı…
Eğer dağ doruğundaki çukurlukta bir krater gölü ortaya çıkmışsa adı da bellidir o yükseltinin: Göllüdağ…
Göçer-konar Türk boyları XI. Yüzyıl ortalarından başlayarak Anadolu’ya yerleşmeye başlamışlardır. Yaylak-kışlak yaşamı sürse de toprağa bağlanan halk, tarım yaparak geçimini kolaylaştırma çabasına girmiştir. Fakat her yerin toprağı bitek değildir. Bunu denemelerle anlamıştır insanlar. Toprağa verdiği tohumu bile geri alamamıştır. Adını koymuştur o düzlüğün, düzenliğin: Aldıvermez Ovası…
Öyle yer adları vardır ki, ilk anda anlamı ortaya çıkmaz. Geçen yüzyıllar onda harf düşmeleri ortaya çıkarmıştır. Sulak, bataklık yerlerin sığırı nedir? Camız, manda… Halk, gücünden yararlanılan, sütü değerli hayvanın uygun yaşama, yetişme ortamı bulduğu koyakta akan suya güzel bir ad vermiştir: Su sığırlık… Bu sözcük giderek Susurluk olmuştur.
Obruk, orbuk toponimi de Anadolu’da çukur yer, kuyu benzeri çukurluklara verilen addır. İç Anadolu’da Konya-Ereğli arasındaki kireçtaşı yapılı yaylaya ad bu özelliğinden dolayı verilmiştir. Karstik alanlarda görülen çukurların olduğu yerlere de Kuyulu, Kuyucak gibi adlar verilmiştir.
Gemlik adı da ilk bakışta anlaşılmayan bir toponimdir. Osmanlı, elbette deniz gücünü geliştirmek için bazı yerlerde gemi yapım yerleri kurmuştur. Günümüzdeki Gemlik bir tersane olarak ortaya çıkmıştır. Gemilik adı buradan gelmektedir.
Yakıştırma yoluyla değişen adlar vardır: Armutlu… Burası armut gibi sevilen bir meyvenin yetiştiği yer olduğundan ad almış değildir. Bizans bahriye gücünün savaş gemileri, donanması burada demir atmıştı. Armada adı giderek Armutlu’ya dönmüştür.
Likya, Hellenistik, Roma, Bizans egemenliklerinde Teke Yarımadası’nın önemli beldesi Elmalı…Sevilen meyvenin yetiştiği bir yer olmasının yanında, adı Bizans dönemindeki Alimala, Alimola, Amelas’tan gelmektedir.
Kapadokya’da Soandos… Soğanlı olmuştur. Bizans döneminde dar ve derin koyaklarında birer teoloji eğitim merkezi olarak din adamı yetiştirilen yerin adı Soandos idi. Soğan yetiştirildiği için bu adı almış değildir.
Anadolu’da Erikli adına da rastlıyoruz. Herakleia’nın Ereğli’ye dönüşmesi gibi bir yerde de Erikli olmuştur. Erik meyvesi veren ağacın varolduğundan değildir.
Klasik-Antik çağlardan Roma egemenliğine, Roma’dan Bizans’a her dönem yer adlarında derin izler bırakmıştır. Kimi adlar unutulmuş, yenileri eskinin yerine geçmiştir. Roma imparatorlarının bir kente adını vermesi büyük bir onur sayılmıştır.
İşgaller de yer adlarının değişmesine yol açmıştır. VII. Yüzyılda başlayan Arap akınları 300 yıl sürmüştür. Emevi komutanı olan Battal Gazi’nin efsaneleşmiş yaşamı birçok yere ad olmuştur. Malatya’dan Eskişehir’e onun adını taşıyan yerler vardır. Abbasi akınları sırasında da ad değişmelerini görüyoruz. Çukurova doğusunda Haruniye, adını büyük Abbasi Halifesi Harun ür-Reşid’den almıştır. Günümüzde Adıyaman dediğimiz beldenin o dönemde Vadi ül-Leman adını taşıması da Arap istilası ile ilgilidir.
Kuzey Doğu Anadolu’da , 93 Harbi (1877-78) sonrasında Osmanlı toprağı olmaktan çıkan ve 40 yıl, 1918’e değin Rus işgalinde kalan Kars, Ardahan, Çoruh da yer adlarında önemli değişmelere sahne olmuştur. Ruslar ulaşımı kolaylaştırmak için yerleşimleri yol boylarına kaydırmışlardır. Vladi Kars (Ladikars) böyle bir yerleşimdir ve adı da Kars Ötesi demektir. Ruslar, kurdukları mandıraların köye dönüşmesiyle de yer adlarında değişime neden olmuşlardır. Zavot fabrika anlamına gelir ve Kars yöresinde peynir yapım yerleri giderek köy özelliği kazanmıştır. Kuzey Doğu Anadolu’da hemen her köyün, ilçe merkezinin iki adlı (dual) olması da Rus işgaliyle ilgilidir. Cılavuz-Susuz gibi.
Dağların geçit veren yerlerine bel, belen, gedik, geçit, aşıt adı verilir. Arapçada ise Beylan, Gerdane denilmektedir. Bu alanlara Deveboynu, Devebağırtan, Kırkdilim Yokuşu, Palandöken, Aşırım, Sıldırım adları verilmektedir.
Kastro, Kastel, Hisar, Kale adları da ülkemizde çok sayıdadır. Önek ya da sonek olarak, boyaklarına göre adlar verilmiştir böyle yerlere. Bizans’tan gelen hisar, kale adları ya aynen, ya da değiştirilerek kullanılmıştır. Paleokastro günümüzde Balıkesir olarak yaşamaktadır. Kale, Kalecik, Kalece, Burgaz, Hisar-lı, Hisarcık gibi.
1050 sonrası Anadolu’ya göç eden Türk boyları bu yeni yaşama alanında pek çok harabe belde bulmuşlardır. Su kaynaklarının varlığına bağlı olarak böyle yerler iskana açılmış, harabeler canlanmış, şenlenmiştir. Viran, ören, veran öneki ya da sonekiyle sayısız yer adı bunlar arasındadır.
Ticaretin kentler, ülkeler arasında gelişmesi için kervan yolları üzerinde yapılan hanlar da dikkat çekici adlara sahiptir. Han-lı, Sultanhan, Ağzıkarahan, Alayhan, Zincirlihan, Obrukhan, Yahşihan gibi.
Güzelleştirme de yer adlarının değişmesine yol açar. Domuzlu bir Müslüman beldesinde yer adı olamaz. Bu nedenle denize yüzlerce kilometre içeride olsa da Tonguzlu, Domuzlu kenti Denizli yapılmıştır. Çirkince ise Güzelce olmuştur. Kokaryalı’nın adı Güzelyalı’ya çevrilmiştir. Eloğlu ise Türkoğlu yapılmıştır.
Klasik Çağ tarihsel bölge adları
Trakya. Günümüzde de yaşayan bölge adı. GD Avrupa’nın, Balkanların Asya’ya en yaklaşmış yarımadası. İstanbul Boğazı ile Meriç Irmağı arasındaki alan. Paşaeli, Rumeli. Doğu Trakya Türkiye’ye aittir. Batı Trakya ise 1912’den bu yana Yunanistan sınırları içinde yer almaktadır. Bu bölgede Dedeağaç, Dimetoka, Sofulu, İskeçe, Kavala, Selanik gibi eski Osmanlı şehirleri vardır ve adları Yunancaya çevrilmiş durumdadır. Ancak Meriç batısında yaşayan Türk halkı hâlâ eski Türkçe yer adlarını kullanmayı sürdürür.
Troya: Biga Yarımadası, Çanakkale.
Misya: Balıkesir, Bursa yöresi.
Bitinya: Kocaeli yarımadası, İzmit.
İyonya: İzmir doğusu.
Aiolis: Troya ile İyonya arası, Ege’nin doğu sahilleri.
Lidya: Salihli, Sardes.
Karya: Halikarnas, Petrum – Bodrum Yarımadası.
Likya: Kaş, Kalkan, Patara.
Pamfiliya: Antalya yöresi.
Arzava: Antalya kuzeyi.
Pisidya: Burdur, Isparta.
Frigya: Kütahya, Eskişehir.
Paflagonya: Zonguldak, Cide, İnebolu.
Pontos: Trabzon, Gümüşhane, Giresun, Ordu.
Galatya: Ankara yöresi
Kapadokya: Aksaray-Kayseri bölgesi.
Likaoniya : Konya yöresi.
Kilikya: Dağlık: Toroslar; Ovalık: Adana Ovaları, Hatay
Kizzuvatna: Osmaniye, Yukarı Çukurova.
Sofene: Malatya doğusu- Harput.
Kommagene: Vadi ül Leman, Samosata, Nemrut-Ankar Dağı.
Urartu: Nairi. Van Gölü-Urmiye Gölü-Çıldır Gölü arası.
Korduene: Van Gölü güneyi-Zagros Dağları arası.
Mezopotamya: Dicle ile Fırat arası topraklar. Beyn en nehreyn, El Cezire.
Hurri Mitanni: Kuzey Mezopotamya arazisi.
Türk Beylikleri Dönemi
Anadolu’nun Türkleşmesi, sanıldığı gibi 1071 Malazgirt Utkusu sonrasında başlamış değildir. V, VI, VII. yüzyıllarda Bizans imparatorları, doğudan sürekli Sasani saldırılarına karşı Anadolu’yu koruyabilmek amacıyla Balkanlarda yaşayan Peçenek, Uz Türk boylarını Orta Kızılırmak boylarına, günümüzdeki Kayseri, Aksaray arasındaki volkanik platoya yerleştirmişlerdir. Burası (Kapadokya) yüzyıllarca bir savaş platformu olmuştur.
Konuyla ilgili güzel bir olay destan gibi anlatılır. Alparslan’ın başarılı kumandanı Emir Afşin Bey, süvarileriyle Kızılırmak koyağını izleyerek batıya doğru ilerlemektedir. Burada bir köyde kilise gören akıncılar halkın Hıristiyan olduğunu anlar. Fakat ilginç olan şudur: Halk Türkçe konuşmaktadır ve Bizans uyruğundaki insanlar hiç de düşmanca davranmazlar Afşin Bey’e ve askerlerine. Dostça davranırlar, ekmeklerini üleşirler. Balkan kökenli Hıristiyan Türklerle Orta Asya kökenli Müslüman Türkler anlaşmada hiç zorluk çekmezler. Aralarında bir yakınlık doğar. Afşin Bey ve birliği burada bir işgalci değil; konuk olarak ağırlanır (Bu olayı Ord. Prof. Dr. Mükrimin Halil Yinanç, kitabının Anadolu’nun Türkleşmesi bölümünde dillendirir).
1071 sonrası Anadolu, göçer-konar boylarla, Oğuzlu Yörük topluluklarca Türkleşmektedir. Kurulan Beylikler Bizans’tan toprak alarak egemenlikleriyle tarihte yerlerini alırlar. İznik Rum İmparatorluğu’ndan, Trabzon Rum İmparatorluğu’ndan, Kilikya Ermeni Devleti’nden savaşlarla toprak kazanarak birkaç yüzyıl içinde Anadolu’nun bir Türk yurdu olmasını sağlamışlardır.
Tarihsel gelişim ile toponimi arasında bağlantı kuralım. Peçenek adı Anadolu’nun birçok yerinde dağ, tepe adı olarak Berçene’ye dönüşmüş olarak yaşamaktadır. Uz, Oğuz adı da benzer şekilde birçok alanda yer yer görülmektedir.
Anadolu’da birçok dağın, yaylanın, geçidin adı Tekir… Bu söz Tekfur’dan gelir. Despot, vali, şövalye karşılığı olarak Bizans’tan Türklere geçen bu yer adı giderek Tekir’e evrilmiştir. Rodosto olarak da bilinen Tekfur Dağı, günümüzde Tekirdağ olarak yaşamaktadır.
Trakya’da bir Müslüman beldesi olduğu halde adının Kırkkilise olarak kalması Kırklareli tarihinin ironisi olarak dikkat çekmektedir.
Beş doruklu dağ sırası Bizans’ta Pentadaktylon iken Türklerce de bunun tam çevirisi olarak Beşparmak Dağları adıyla Bafa Gölü çevresinde ve Kıbrıs’ta Girne güneyinde yükselmektedir.
Anadolu Beyliklerinde toponimik gelişmeler
Birinci Dönem :
Ahlatşahlar: 1100-1207. Ahlat, Adilcevaz, Erciş
Dilmaçoğulları: 1085-1394. Bitlis, Erzen.
İnaloğulları Beyliği: 1096-1183. Diyarbekir.
Artuklular: 1101-1409. Mardin, Hasankeyf, Palu, Siirt, Diyarbekir, Harput, Silvan.
Danişmendliler: 1071-1175 . Amasya, Tokat, Sıvas, Malatya, Yozgat (Bozok İli ), Engürü, Kangırı, Kastamon, Kayseriyye.
Saltuklular: 1092-1202. Kars, Erzurum, Bayburt, Oltu, Tortum, İspir.
Mengücekliler: 1072-1277. Erzincan, Kemah, Divriği.
İkinci Dönem :
Ahi Beyliği: 1402- 1414. Engürü (Ankara).
Osmanlı Beyliği: 1299- 1922 ). Söğüt kışlağı, Domaniç yaylağı .
Çobanoğulları Beyliği: 1227-1309. Kastamoni.
Eretna Devleti: 1343-1381. Kayseri,Sıvas, Malatya, Samsun, Tokat, Amasya, Erzincan.
Eşrefoğulları: 1284-1326. Beyşehir, Seydişehir, Ilgın, Bolvadin, Akşehir.
İnançoğulları: 1261-1368. Denizli.
Sahipataoğulları Beyliği: 1275-1341. Afyonkarahisar.
Tacettinoğulları Beyliği: 1348-1428. Niksar, Bafra, Ordu.
Tekeoğulları: 1321-1423. Antalya, Elmalı.
Dulkadiroğulları Beyliği: 1337-1521. Maraş, Ayıntap, Malatya.
Kadı-Gazi Burhaneddin Beyliği: 1381-1398. Kayseri, Sıvas.
Karamanoğulları Beyliği: 1256-1466. Konya, İçel, Karaman, Mut, Gülnar, Akşehir.
Menteşe Beyliği: 1282-1451. Muğla, Milas.
Saruhanlılar: 1302-1410. Manisa, Alaşehir, Nif, Bergama.
Aydınoğulları: 1308-1426. Aydın, Ayasluğ (Selçuk) , Birgi, Tire, Ödemiş, İzmir.
Karesi Oğulları: 1297-1360. Balıkesir, Çanakkale, Biga, Bayramiç, Bigadiç.
Germiyanlılar: 1300-1429. Kütahya, Denizli.
Alaiye Beyliği: 1293-1471. Alanya.
Hamidoğulları Beyliği: 1301-1423. Isparta, Yalvaç, Burdur, Eğirdir, Antalya, Korkuteli (Istanos).
Candaroğulları – İsfendiyar Oğulları Beyliği: 1292-1460. Kastamoni, Sinop, Zafranboli, Kengırı.
Canik Beyliği: Samsun.
Ramazan Oğulları Beyliği: 1352-1610. Adana
Anadolu’nun Türkleşmesi Beylikler Dönemi’nde ivme kazanmıştır. Göçer Konar Türk boyları davarcılık nedeniyle yaylalara sürüleriyle çıkıyorlar; kış mevsimini geçirmek için de kışlaklara iniyorlardı. Böylece hayvancılık ekonomisi toponimiyi derinden etkilemiştir. Yayla-k, kışla-k adlarının sayısız örneği vardır. Elbette yerleşik düzene-oturak- geçen Türkler de ekincilik yaparak Anadolu ekonomisine katkı sağlamışlardır. Fakat, iklimdeki düzensizlikler tarımı etkilediği için güven verici olmaktan uzak olan bu etkinliğin genişlediğini, yaygınlık kazandığını söylemek zordur.
1402 Ankara Savaşı’nı kazanan Timur’un Anadolu’ya verdiği zarar büyüktür. İşgalci ordunun yaydığı korku öylesine etkili olmuştur ki binlerce aile bırakıp evini barkını, uç bölgelere göç etmiştir. Timur’un tek yararı İzmir’i kurtarması olmuştur. Gâvur İzmir böylece Türk yurdu olmağa başlamıştır. Menteşe Yöresi, işgal edilen bölgelerden göç eden ailelerce sahillere varıncaya değin Türkleşmiştir.
TÜRKİYE KENTLERİNİN A’dan Z’ye ESKİ, YENİ, DEĞİŞTİRİLMİŞ ADLARI
Acıpayam: Garbi –Asi- Karaağaç.
Adana: Antiokheia ad Pyramos. Attanai. Adaneion. Antiokheia ad Sarum.
Adapazarı: Ada, Tığcılar, Sakarya.
Adıyaman: Hısn Mansur. Vadi ül-Leman (Güzel koyak).
Ağlasun: Sagalassos.
Ahlat: Khlat (Ermenice), Hilat (Arapça), Khilat (Gr). Chelat (Batı kaynaklarında).
Akçaşehir: Dia, Diapolis. Günümüzde Akçakoca.
Akhisar: Thyateira, Thyatire, Thyatira, Pelopia, Apollonidea, Apollonie, Doedye, Doide.
Aksaray: Kurşaura, Archelais Garsaura, Colonia, Archaelais, Taxara, Aksera, Aksara, Darrüz’-Zafer, Darü’l Cihad.
Akşehir: Philomelion, Belde-i Beyza (Ar.), Ak Şehr, Aşar, Ahşar, Ahşehir.
Alanya: Alaiye, Korakesion Coracesium, Golanoros Kondelor, Kalonoros.
Alaşehir: Philadelphia, Philadelphia, Neokasereia, Neokaiseria, Caesereia, Alaşar.
Amasra: Amastris.
Amasya: Ameseia.
Anamur: Anenurium, Anamur, Anemureon (Rumca).
Ankara: Ankyra, Ancyra, Ankora, Engürü, Anker, Ankas, Aghuridha, Enguriya, Acras, Beldet-i Selasil.
Antalya: Attaleia, Atalia, Atale, Adalin, Adalya, Ataliyye, Etaliyye, Sattalia.
Ayasulug: Ephese, Ephesos, Hagios, Theologos. Günümüzde Selçuk.
Aydın: Heliopolis, Uentheia, Seleuceia, Antiocheia, Polyontheia, Arymna, Kaisareia, Caesarea, Trales, Tralleis, Güzelhisar, Aydıngüzelhisar.
Ayıntap: Beda, Bida, Diba, Diva, Siba, Daba, Heba, Tulub, Dolicheunus, Doliche, Doluk, Düllük, Telük, Telupa, Hatap, Hamtap, Teluch, Dolikhe, Ayıntap, Gazi Ayıntap, Gaziantep.
Ayvalık: Kidoniai.
Babayı – Atik: Bizansta Bulgarophygon. Gr: Bulgaros. Bulg. Phygon. Günümüzde Türkçe Babaeski.
Bafra: Bafira, Gazelon, Paure.
Balıkesir: Misia, Mizya, Mysi, Eskihisar, Paleokastro, Kara İsa. Karesi.
Bartın: Parthenis, Parthenios, Bartıni, Onikidivan, Nehr-i Bartın İskelesi.
Başkale (Van). Elbak, Albak.
Bayburt: Papertum, Baiberdon, Papert, Bayberd, Baberd, Paypert, Payport, Paiepurth, Baiburt, Babirt, Papirt, Baybird, Simpadavan.
Bayezit: Günümüzde Doğubeyazıt.
Bayındır: Hamidiye.
Belisırma: Peristrema (Ihlara Koyağında köy).
Bergama: Pergamon, Pergamum.
Beypazarı: Lagania.
Beyşehir: Karaia, Karamanie.
Biga: Pegae, Pigas, Sidene / Menbalar, Boğaz Şehri.
Bilecik: Agrilium, Belekoma.
Birecik: Birtha, Karsulmanı Asaria, Elbiria.
Bitlis: Badlis, Bedlis, Betlis, Bidlis, Bateş, Pağeş, Pağiş, Kudama.
Bodrum: Halikarnassos, Halicarnassos, Alikarna, Bedro, Peterium.
Bolu: Bithynium, Claudiopolis, Hadrianopolis.
Bor: Baris, Borüs, Tuvanna.
Bozok: Yozgat.
Burdur: Buldur, Limnobria, Limobrama, Polydorion, Bzostas, Tirkemiş.
Bursa: Prusia, Prusias.
Bünyan: Tzamandos, Symnada, Ariarathia, Bünyan-ı Mamid, Hamidiye.
Cebelibereket: Osmaniye.
Ceyhan: Yarsuvat, Urfiye, Hamidiye.
Çal: Demirciköy.
Çapakçur: Capekcur, Çevlik, Bingöl.
Çatalca: Metra, Metrai, Pharsalos, Pharsala.
Çemişgezek: Çımışgazak.
Çermik: Cermuh.
Çeşme: Cyssus, Dimos, Kissu, Kysus, Kasistis, Finkus, Stylarion, Krini.
Çorlu: Tzurulon.
Çorum: Niconia, Tchouroum, Tchoroun, Tavium.
Darende: Tıryandafil, Otuz Yapraklı Gül, Tıranda, Derende.
Denizli: Laodiceia, Lazkiye, Ladik, Donguzlu, Tonguzluk, Dengizli.
Dersim: Mameki, Kalan, Tunceli.
Didim: Didyma-İkiz kardeş. Apollon-ArtemisIşık,müzik,kehanet Tanrısı.Brankhidai. Yenihisar.
Divriği: Apbrike, Nicopolis, Tephrice, Tephrike, Tefrike, Ebrik, Madinat al-Biyalika, Divkik, Livriki, Divrik.
Diyadin: Daudyana.
Diyarbakır: Subaru, Amidi, Amida, Hamid, O’mid, Kara-Amid, Diarbek, Diyarbekir, Diyarıbekr.
Edirne: Orestas, Orestia, Orestias, Uscudama, Adrianapolis, Hadrianupolis, Edrinus, Edrune, Edrinabolu, Endriya.
Edremit: Adramyti, Pedasus, Andamyttium, Adramytteion, Thebe, Antendros, Antandrus.
Elbistan: Ablastha, Ablistheene, El Bostan.
Elmalı: Alimala, Alimola, Kabala, Amelas.
Enez: Ainos, Enoz, İnöz.
Erbaa: Herek, Erek.
Erciş: Arsissa, Arciş.
Erdek: Aptakh, Artace, Artacie, Artak, Artake, Artaki, Cyzicus, Equise, Esquilli, Esquisse.
Ereğli: Karadeniz – Herakleia Pontike, Herakleia Pontica, Mezropolis, Bartın Ereğlisi, Bander-i Ereğli.
Konya Ereğlisi: Cybistra, Kybistra, Kibistra, Herakleia, Heraklea.
Ergani: Arghana, Argani, Osmaniye.
Ermanek: Germanikopolis, Germanik, Ermenak.
Erzincan: Arzincan, Arzingan, Erzingen. Ekeleats, Kelitzene Kelzene, Eguegh’iats, Yerzinga.
Erzurum: Romanorum, Garin- Karin, Karn, Karintis. Karona. Carana, Garnoy, Karaz, Kalak, Garnoy-Kalak, Kali, Kalikaia, Theodosiopolis, Arze, Arzen, Erze, Erzen-i Rum, Erzeroum.
Eskişehir: Dorylee, Dorylaeum, Dorilaium, Doryleon, Dorylaion, Dorylaum. Eski Dorylaion.
Ezine: Neandria, Ezne-Enay.
Fatsa: Kuğular, Fatısa, Fatista.
Gemlik: Cius, Kios, Chio, Gio, Prusa ad Mare. Haçlı Dönemi adları : Civitot, Civetot, Civethot, Civeccoc, Cyvito, Chivecot, Gemilik.
Gebze: Libyasa, Dacybyza, Dakibyza, Gegbuze, Gebize.
Gelibolu: Gallipolis, Galipoli, Gallipoli.
Genç: Darahini.
Gevaş: Vestan, Vosdan.
Giresun: Aretias, Araineos, Area, Aria, Chalceteris, Areos, Cerasus, Cerasonte, Karassunde, Kerasus, Kerassonda, Keraaonde, Karazonde, Kirezun, Pharnacia, Farnas, Pharnas.
Gümüşhacıköy: Kimari, Artukabad, Hacı Nazır Köy, Hacıköy.
Gümüşhane: Argyropolis.
(Sürecek)
Türkiye Toponomisinin Tarihsel Gelişimi -1»
Emrullah Güney / Bizim Anadolu / 29 Temmuz 2019
İlginizi çekebilecek haber ve yazılar: