Press "Enter" to skip to content

Şimdi Ne Yapacağız?

Şimdi Ne Yapacağız?

Tarih 2020 Aylardan Nisan. Toprağın kokusu, baharın dallarda tomurcuklanması kuş seslerine karışan yağmurlarla boy veren lale soğanları…

 

 

 

 

 

 

Tarih 2020 Aylardan Nisan.

Toprağın kokusu, baharın dallarda tomurcuklanması kuş seslerine karışan yağmurlarla boy veren lale soğanları…

Dünyaya gözlerini açan yeni doğan bebekler…

Çevremizde ölüm kokan nefesler…

Aylar öncesinden başlayan bir salgınla kavrulurken, evde kal sloganları ile inzivaya çekilmek zorunda olan bizler, yalnızlık içinde azalma duygusu yaşarken;

Dünya en derin katmanlarından hava boşluğuna varıncaya kadar kendisini onarıyor, insanlığın aksine, sanki bir arınma yaşar gibi ya da elimizi çekmemizden mutlu ve mesutmuş gibi…

Canlanıyor doğa, değişen takvim yapraklarıyla.

Oturduğum evin, ana caddeye bakan penceresinde, bir metre mesafe kuralına uyarak yürüyen bir kaç kişi, arada sırada bisikletle geçenler, köpeklerini yürütenler, birbirlerini görünce arada mesafe yaratmak için karşı kaldırıma geçenler. Mecbur olmadıkça dışarı çıkmayanlar.

Devam eden mecburi olduğu söylenen, zamanı ve süresi belli olmayan yasaklar…

İnsan psikolojisi bunu ne kadar kaldırabilir?

Bireysel ev ekonomimiz buna ne kadar izin verir?

Öyle ya, hiç kimse “spor olsun” diye çalışmıyor.

Bunun aldısı, verdisi, ödemesi, harcaması, borcu, vergisi, tazminatı, kirası, ilacı, suyu, bebeği, çocuğu var.

“Evde kal” derken utanç duyacağımız bireyler, yaşamlar var.

 

*

 

Evet belki bitmek bilmeyen sorunlar içinde kavruluyor, değişen gündemlerle sinir sahibi oluyor, aklımızı zorlayan kararlarla içimiz mutsuzdu ama bize iyi gelen sosyal çevremiz ve mekânlarımız vardı.

Doğa ile buluşmalarımız vardı.

Özledik.

Arar olduk.

Düşününce hüzünlenir olduk.

 

*

 

Bugün değişen kurallarla hareket eden, yasaklarla karşı karşıya kalan, kendine sınırlı bir yaşam alanı yaratıp kendi kendine umut aşılayıp, hobilerle meşgul tutmak için çaba sarfeden bireylere dönüştük.

Arayışlarımız, çabalarımız, hedeflerimiz vardı.

Virüsle savrulduk.

İleriye dönük planlarımız günlük kâbuslara dönüştü.

Düşündükçe, bir çok soru kafamızda cirit atıyor.

 

*

 

Nasıl iyileşeceğiz?

Kaldığımız yerden başlamak mümkün olacak mı?

Hayatımıza kaldığımız yerden aynı mesafeden sarılabilecek miyiz?

Toplumsal dengenin, bütünleşmenin bozulması ile hali hazırda ortaya çıkan insan davranışlarındaki kuralsızlık ve normlara geniş çapta önem vermeme durumu ile beliren Anomiyi yaşamamak için ne yapacağız?

Toplumsal bir varlık olarak öğrendiklerimizle, alışkanlıklarımızla kurallar ve kültürel normlar bütünüyle nerede duracağız ya da durmalıyız?

Ahlaki değerlerine sahip olan toplumlar sevginin gücüne inanarak, üretip, büyüyüp, gelişip, saygın yaşamayı kendilerine hedef seçerken şimdi neyi kendilerine örnek alacaklar?

Bütün bunların cevapları toplumbilimcilerde ve psikologlarda.

O yüzden, içinden geçtiğimiz karantina günlerinde, ekranlarda bu bilimlere kendini adamış değerli bilim insanlarını görmek, onların bilgilerinden yararlanmak ve kendimizi ve çocuklarımızı gelecek günlere hazırlayabilmemiz açısından eğitilmek ve daha gerçekçi adımlarla bilgilendirilmeye ihtiyacımız var.

Hayatımızın en kısa zamanda normale dönmesi umuduyla,

Sağlıklı günler diliyorum.

 

 

İçTen

 

ictenicten@hotmail.com

 

 

Tüm Yazıları»

 

 

İçten Külünk / Bizim Anadolu / 14 Nisan 2020

 

Şu yazı ve haberlerle de ilgilenebilirsiniz:

 

 

 

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...