Perinçek Strazburg’ta Türkiye’yi savundu
Perinçek: “Biz, 1915 olaylarının “soykırım” tanımına uymadığını belirttik ve bu savımızı bilimsel usavurmayla öne sürdük. İsviçre Mahkemesine 90 kilo Rus ve Ermeni belgesi verdik. Rus raporlarına ve mahkeme kararlarına, Ermeni devlet adamlarının ve subaylarının resmî rapor ve kitaplarına, Alman generallerinin tanıklığına dayandık.”
28 Ocak’ta Fransa’nın Strazburg kentindeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Büyük Daire’de görülen Perinçek-İsviçre davasında Avrupa’ya kendi değerleri anımsatıldı. ‘Ermeni Soykırımı’ savlarını kabul etmediğini İsviçre’de dile getiren İşçi Partisi Önderi Doğu Perinçek, bu savların bir ‘Emperyalist yalan’ olduğunu söylediği için İsviçre tarafından mahkum edilmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ise ifade özgürlüğü kapsamında İsviçre’yi haksız görmüştü.
Büyük Daire’nin önüne gelen davada Perinçek görüşlerini savunarak şöyle konuştu: “Sayın Yargıçlar, Sizleri saygıyla selamlıyorum. Mahkemenize güveniyorum.
1. Avrupa insanının özgürlüğü için buradayız. AİHM 2. Dairesi’nin 17 Aralık 2013 günü açıklanan kararı, Avrupa’nın özgürlük mirasını temsil ediyor ve Avrupa’daki özgürlükleri güvence altına alıyor. O kararı aynen tekrar ediyoruz.
Düşünceyi açıklama özgürlüğü, farklı, hatta aykırı görüşe özgürlüktür. Özgürlük, statükoya karşı çıkanlara gereklidir. Iordano Brunolar, yerleşik inançları tartışmaya açtıkları için yakıldılar.
Birinci Dünya Savaşında taraf olan devletlerin ve halkların birbirlerine karşı o tarihlerden kalan belli yargıları var. Bunların geleceğimiz üzerindeki olumsuz etkilerinden kurtulmalıyız. Avrupa insanının bilinci, 1915 olayları konusunda yasaklarla kuşatılmasın.
2. Daire kararında 1915 olaylarına ilişkin görüşlerin tartışmalı olduğu saptanmıştır. Ermeni Patrik Vekili Ateşyan ve Başpiskopos Anuşyan bu ay yaptıkları konuşmalarda, kimi Ermeni ve kimi Türk çevrelerinin “birbirlerini zalim ve kendilerini mazlum” olarak görmelerindeki olumsuzluğa değindiler ve “dış mihrakların rolünü” vurguladılar. Biz de aynı görüşteyiz. 2. Daire, Ermeni Patriği dahil, herkesin özgürce konuşmasına güven sağlayan bir karar vermiştir.
Biz, 1915 olaylarının “soykırım” tanımına uymadığını belirttik ve bu savımızı bilimsel usavurmayla öne sürdük. İsviçre Mahkemesine 90 kilo Rus ve Ermeni belgesi verdik. Rus raporlarına ve mahkeme kararlarına, Ermeni devlet adamlarının ve subaylarının resmî rapor ve kitaplarına, Alman generallerinin tanıklığına dayandık. Görüşlerimiz tartışılabilir, ama bizim özgürlüğümüzü korumak, Avrupa hukukunun gereğidir.
2. Soykırım hukuki bir tanımdır. Ankara Hukuk Fakültesinde Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri alanında ders vermiş bir bilim insanı olarak yaptığım araştırmalar sonucu vardığım kanaat şudur: Osmanlı devleti, Ermeni yurttaşlarımıza karşı uygulamalarda, Ermeni toplumunu toptan yok etme amacıyla hareket etmemiştir. Bununla birlikte Birinci Dünya Savaşı sırasında karşılıklı kırım ve zorla göç ettirme (tehcir) olduğunu her zaman belirttim. Ermeni yurttaşlarımızın acılarını her zaman paylaştım. Ermenilere karşı husumet veya nefret içeren tek sözcüğümü bulamazsınız. Onların kültürümüze ve hayatımıza katkılarını her zaman vurguladık. Ermenileri değil, “büyük devletleri” sorumlu tuttuk. Bu söylemimizle de Ermeni yurttaşlarımızı koruduk.
3. Avrupa’da ve Türkiye’de barış ve kardeşliği koruyalım. “Ermeni soykırımı” iddiaları tabulaştırıldı ve Avrupa’da Türkleri aşağılamanın aracı haline getirildi. Türkler ve Müslümanlar, bugün Avrupa’nın karaderilileridir. Bırakınız mazlumları savunanlar da konuşabilsin. Ermeniler de bu mazlum kavramı içindedir. Mazlumların konuşma hakkı, Avrupa’da hoşgörünün ve kardeşliğin gelişmesi için en sağlam güvencedir. AİHM, ifade özgürlüğünü güvence altına alan kararıyla nefret söylemini de mahkum etmiş olacaktır. Biz Avrupa ve Türkiye’de barış ve kardeşlik için buradayız.”
Perinçek davası sonrası İsviçre’de önemli tartışma başladı
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek‘in Türkiye adına savunması sonrası, İsviçre kamuoyu Ermeni soykırımını inkâr edenlere ceza öngören yasayı tartışmaya başladı.
Açıklama İsviçreli parlamenterlerden geldi. Merkezî Demokratik Birlik Partisi Milletvekili Yves Nidegger (İv Nidger) yasanın kaldırılmasını istedi. AİHM’deki duruşmayı izledikten sonra İsviçre basınına konuşan Nidegger, “Ya İsviçre bu yasayı değiştirmek ya da AİHM’den çekilmek zorunda” dedi.
Nidegger, “2. Daire kararında 1915 olaylarına ilişkin görüşlerin tartışmalı olduğu saptanmıştır. Ermeni Patrik Vekili Ateşyan ve Başpiskopos Anuşyan bu ay yaptıkları konuşmalarda, kimi Ermeni ve kimi Türk çevrelerinin “birbirlerini zalim ve kendilerini mazlum” olarak görmelerindeki olumsuzluğa değindiler ve “dış mihrakların rolünü” vurguladılar. Biz de aynı görüşteyiz.” ifadesini kullandı.
En çarpıcı açıklama ise, Türk devletinin tezlerine karşı olduğu bilinen Hıristiyan Demokrat Parti milletvekili Elisabeth Schneider-Schneiter’den geldi. Schneiter, yasanın İsviçre’ye zarar vereceğini belirtti ve yasanın mutlaka kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Bizim Anadolu / Ocak-Şubat 2015