Öymen: İran bölgede daha güçlü mü olacak?
Batı’yla İran’ın ‘Nükleer Görüşmeleri’, Türkiye ve Bölge Açısından Görünümü…
Deneyimli siyasetçi ve emekli Büyükelçi Onur Öymen İran ve Batılı ülkelerin nükleer silah konusunda yaptıkları görüşmeler ve antlaşmaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Onur Öymen toplumsal paylaşım ortamından yayınladığı yazısında şunları söyledi:
Birleşmiş Milletlerin beş daimi üyesiyle Almanya’nın İran’la yaptıkları müzakereler sonuçlandı ve İran’ın nükleer silah üretme olanağı, hiç değilse uzunca bir süre için fiilen ortadan kaldırıldı. Buna karşılık 2007 yılından beri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarıyla İran’a karşı uygulanan yaptırımlar büyük ölçüde sona erdirilecek ve İran’ın dondurulan yaklaşık 100 milyar dolarlık varlığı serbest bırakılacak.
Bu sonuç Doğu’da da Batı’da da memnunlukla karşılandı. Buna karşılık İsrail ve Amerika’da Cumhuriyetçi Partiye mensup bazı milletvekilleri anlaşmaya kuvvetli tepki gösterdiler. İsrail anlaşmanın onaylanmasını engellemek için bütün gücüyle çalışacağını duyurdu.
İşin özeti bu. Bu anlaşma İran’ın uymak zorunda olduğu bir çok uluslararası denetim mekanizması getiriyor. İran yükümlülüklerini yerine getirmezse yaptırımlar tekrar yürürlüğe girecek.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin “bütün yaptırımlar kaldırılacak” sözü sadece uzun vadede anlam ifade edecek bir değerlendirme. Zira silah alımıyla ilgili yaptırımlar 5 yıl, füze alımlarıyla ilgili yaptırımlar 8 yıl daha devam edecek.
İran nükleer bomba yapımında önem taşıyan elindeki zenginleştirilmiş uranyumun önemli bir kısmıyla santrifüjlerin bir bölümünü elinden çıkartacak ve nükleer enerjiyi sadece tıp ve enerji gibi alanlarda kullanmayı kabul edecek. Ancak İran’ın nükleer konularda sahip olduğu bilgi birikimi ve teknoloji İsrail gibi hasımları açısından kaygı verici olmaya devam edecek.
Anlaşmada İran’ın elindeki füze sistemlerini imha edeceğine ilişkin bir madde yok. Bu füzeler, İsrail ve başka bölge ülkeleri için konvansiyonel başlıklarla bile tehlike oluşturmaya devam edecek. Ayrıca İran’ın Hizbullah ve Hamas gibi örgütlere silah yardımını engelleyici bir hüküm de yok.
Bu anlaşmanın İran’la Batı ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlayacağını, İran’ın bölgedeki etkinliğini arttıracağını söylemek mümkündür. Bundan Suriye’nin de kazançlı çıkması olasıdır. İran’ın anlaşmadan ekonomik açıdan da büyük fayda sağlaması beklenmektedir.
Türkiye açısından ne ifade ediyor?
Bu gelişmelere Türkiye açısından bakıldığında, bugünkü verilerin ışığında, şunlar görülmektedir.
– Türkiye, İran’la diğer devletler arasındaki müzakerelerde etkili bir rol oynamaya çalışmış ancak bunda başarılı olamamıştır.
– Kürecik’e yerleştirilen radar sistemi İran’la ilişkilerimizi olumsuz etkilemiştir. Anlaşma bu durumu değiştirecek bir hüküm içermemektedir.
– Anlaşmayla bir komşu ülkenin nükleer silahlara sahip olmasının engellenmesi Türkiye’nin güvenlik çıkarlarına hizmet eder. Ancak İsrail gibi başka bir bölge ülkesinin bu silahlara sahip olması Türkiye açısından kaygı verici olmaya devam edecektir.
– Yaptırımların kaldırılması Türkiye’yle İran arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Ancak bu olanağın en iyi biçimde kullanılması siyasi ilişkilerimizin de düzeltilmesine büyük ölçüde bağlıdır.
– Anlaşma yürürlüğe girmeden ve nasıl uygulanacağı görülmeden ihtiyatın elden bırakılmaması gerekir.
– Bundan sonraki dönemde bölgedeki güç dengelerinin İran lehine değişmesi olasılığını da Türkiye’nin iyi değerlendirmesi gerekir. Özellikle Türkiye’de, dış politikada mezhep unsurunu ön plana çıkartmak isteyenler buna dikkat etmelidirler. Din ve mezhep unsurunun dış politikanın etki alanından çıkartılmasına çalışmak Türkiye açısından yararlı olur.
– Türkiye’nin bir koalisyon hükümeti kurma veya erken seçime gitme şıklarını tartıştığı bu dönemde bütün siyasi partilerin bu konuları sorumluluk duygusu içinde değerlendirmeleri ve görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaları önem taşımaktadır.
Onur Öymen / Bizim Anadolu / 16 Temmuz 2015