Ohalli Seçim Böyle Olur
Seçimlerden bir gün önceki “Nasıl Bir Pazartesi” başlıklı yazımda, 25 Haziran’da tercihiniz ne olacak diye sormuştum.
Türk Milletinin yarısının, kuvvetler ayrılığının kaldırıldığı -Hukuk Devletinin yok edildiği- Lâik Cumhuriyetin sıfırlandığı- nüfusumuzun 49 milyonunun yoksulluk, 14 milyonunun açlık sınırında yaşadığı -mutfak enflasyonunun % 30’u aşacağı- hesap sorulamayan ve tek adam tarafından yönetilen bir Türkiye’den yana olduğunu gördük…
Türkiye’yi seven, demokrat ve çağdaş insanlarımızın elbette ki söyleyecekleri çok şey vardır.
Fakat, önüne konan tabldot seçimi hiç tartışmadan kabul eden partilerin ve adayların tek söz söylemeye hakları yoktur. Bu kişiler Türk Milletini temsil etme yeteneğine sahip olmadıklarını bir daha gösterip, yine yenildiler.
Bunca kepazeliğe, bunca rezilliğe, bunca hırsızlığa, bunca ahlaksızlığa rağmen yenilmişliği anında hazmedenlerin, gözlerinin önünde yapılan hırsızlıkları görmeyenlerin, milletin oyuna sahip çıkamayanların, hâlâ söz söylemeye hakları olabilir mi?
Henüz sonuçlar-rakamlar kesin olarak elimizde değil. Sandık-sandık sonuçlar açıklanınca yapılan oy hırsızlığını net olarak, sayısal olarak ortaya koyacağız. Ama itiraz süresi geçmiş olacağı için, tarihe not düşmekten başka işe yaramayacak!
Seçim fareleri bu seçimde MHP üzerinden oy devşirerek, Cumhurbaşkanlığı seçimini birinci turda tamamladılar. Hırsızlık, oy sayımı anında yapılmadı.
24 Hazirandan önce hazırlandı ve o sabah çok erken saatlerde yapıldı.
Erdoğan’ın bir videosu yayınlanmıştı. Partililerine “Erkenden sandık başlarına gidin ve işi bitirin” talimatını veriyordu. Oy hırsızlığının bir kısmını açıklamadan önce sizlere bir soru sormak isterim.
Gerek AKP’yi destekleyen anket şirketlerinde, gerekse AKP’ye muhalif olan anket şirketlerinden herhangi birinde, MHP’yi % 11 veya % 12 gösteren olmuş muydu?
Olmamıştı! En yüksek gösteren şirketlerden Konda % 7,3, Optimar ise % 6,9 gösteriyordu, diğerleri % 3 – % 5 arasında veriyorlardı.
Şanlıurfa-Mardin-Şırnak-Hakkari-Gaziantep-Kilis-Adıyaman-Diyarbakır-Batman-Siirt illerindeki kırsal kesimlerdeki sandıklara, sabahtan diğer partilerden hiç kimse, devlet ve silah gücü ile yanaştırılmadı. (Ohalli seçim böyle olur, demiştik) Cumhurbaşkanlığında Erdoğan’a, Milletvekilliğinde MHP’ye mühür basılan oylarla doldurulmuş sandıklar yerleştirildikten sonra, diğer parti müşahitleri içeri alındı.
Yine Şanlıurfa’dan bir görüntü yayınlanmıştı; Nasılsa sandık alanına girmiş bir partili bağırıyordu;
“Bakın sandığı önceden doldurmuşlar, Başkanım siz de gördünüz değil mi?”
Sandık Başkanı kadın ise, eli ağzında, şaşırmış taklidi yaparak dolaşıyordu…
Yukarıda saydığım illerde ve Doğu Anadolu’nun kırsal kesimlerinde aynı taktikle MHP’ye % 6 – % 8 arasında oy şişirildi. Böylelikle oyu % 42’ye düşen AKP, MHP’ye aktarılan oylarla ilk turda Cumhurbaşkanlığını kazanmış ve Cumhur İttifakı da TBMM çoğunluğunu ele etmiş oldu. Aynı yöntem özellikle Elazığ’da ve Erzurum’da da uygulandı…
Bakın oy hırsızlığı nasıl belli oluyor;
Yukarıda sayılan 10 ilde, MHP’nin 1 Kasım 2015’te aldığı oyları toplayın.
Aynı illerde MHP’nin, 24 Haziran 2018 seçimlerinde aldığı oyları da yazın.
Aradaki farkın, MHP lehine yaklaşık 2 milyon 200 bin olduğunu görürsünüz!
2015’ten bu yana, yani 3 yıldır MHP ne yaptı da Kürt kökenli seçmenlerin sevgisini kazandı ve bu on ilde oyunu 2 milyon 200 bin arttırdı?
MHP bizden habersiz “Çözüm Süreci” sözü mü verdi? Kaketi çıkmış (Kaset değil) Bahçeli, Kürtçe mi öğrendi, Öcalan’dan icazet mi aldı?
Ayrıca MHP’nin içinden, kadrolarının ve adaylarının çoğu MHP’li olan bir İYİ PARTİ çıkmadı mı?
İYİ Parti, % 10 oyunu hangi partinin seçmeninden aldı? Elbette ki çoğunluğunu MHP’den aldı…
O zaman bir daha soralım;
İYİ PARTİ’nin kurulmasıyla, karpuz gibi ikiye bölünen MHP, tüm anket şirketleri onu % 3 – % 5 arasında gösterirken, nasıl oluyor da % 11,13 oy alabiliyor?
Bu sorunun yanıtını Erdoğan-Bahçeli ve Sadi Güven vermelidir. Konu ilerde nasılsa açıklığa kavuşacaktır. YSK’deki rezilliklerden kaçmak için hazırlanmakta olan 6 üye nasılsa konuşacaktır…
Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Haziran 2018
Rifat Serdaroğlu / Bizim Anadolu / Temmuz 2018
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…