‘O güzel insanlar o güzel atlara…’
Fikret Otyam’ı, Zeki Alasya’yı, Bedri Koraman’ı, ve diğer güzel insanları Yaşar Kemal güzel atlara bindirerek ışıklara taşımaya başladı.
Sevgili babam Nihat Çorbacıoğlu anlatırdı Fikret Otyam’ı, Filiz Otyam’ı. Özellikle Fikret Otyam söyleşilerini ve kitaplarını “Alfabe” kadar zorunlu görür ve okuturdu bize…
Egemenler için o çorak bir arazinin çatlak sesi, bizim için geleceğin aydınlık Anadolu’muzun yürekli sesi idi. O bir Anadolu çığlığı idi ve 89 yaşına kadar yankılandı. Ve şimdi aramızdan ayrılarak ebediyete dek yankılanacaktır. Güle güle, doğaya ve doğana dost, halkına sevgili, Anadolu insanına sevdalı güzel adam!
Yaşar Kemal ne güzel demiş; “O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.”
26 Nisan ’14 tarihli “Cennetin izdüşümleri; Alanya, Manavgat ve Side” başlıklı yazımda şunları yazmışım, çok-çok büyük üstat Fikret Otyam için:
«11 Temmuz 2013, dün gece başladı; Alanya plajlarına girilemiyor, çünkü deniz müthiş dalgalı. Komşumuz Fikret Otyam’lara, yani Gazipaşa’ya gitmeye karar verdik. Biliyorsunuz, Fikret Otyam deyince, Gazipaşa, Gazipaşa deyince Fikret Otyam akla geliyor. Daha doğrusu Otyam’lar, çünkü Fikret Otyam ve eşi Filiz Otyam yıllaaaar önce Gazipaşa’ya yerleşerek, Gazi Paşa’nın adını duyurmuşlardı. “Kim Otyamlar?” dersen “hade be!” derim.
Dolmuşa bindik ve merkez otogarına gideceğiz; Gazipaşa dolmuşları oradan kalkıyormuş. Oba Beldesi’nde indik, garajlara gitmedik. Gazipaşa’ya 39 km kala dolmuş bekliyoruz. Öğrendim ki, Alanya ikiye ayrılıyor; K.Ö. ve K.S. Yani Kale öncesi ve Kale sonrası diye. Biz şimdi doğu yakasındaki Kale sonrasındayız; yani kalenin olduğu yarımadanın ‘benim kale burnu’ dediğim yerin sonrasında. İşte burası eski Alanya, bizim kaldığımız Öğretmenevi’nin olduğu yer de, yeni Alanya.
Saat 11.51, Kestel’deyiz, Mahmutları geçtik G.paşaya 33 km var, Mersin’e 342 km… Muz bahçelerini ve seralarını izleyerek ilerliyoruz; Ishaklı’dayız, Demirtaş sapağını, Sedre çayını ve Demirtaş Sapadere Kanyonu tabelasını, Keşefli’yi, Yeşilözü, İotape (Aytap) anti kenti ve Kayalar sapağını geçtik. Kayalar noktasından denizden uzaklaşarak içeri girmeye başladık. Saat 12.19 Kahyalar’dayız. Burada duble yol çalışması var, nedeni Kahyalar’a havaalanı yapılması. Saat 12.20’de 22.300 nüfuslu Gazipaşa’dayız. Gazipaşa ile Kahyalar dümdüz bir alanda sera bahçeleri içinde kurulu sanki. G.Paşa ilçesi ve Kahyalar beldesi birleşmiş. Fikret Otyam’ları arıyoruz, inanmadım. Otyam’ları bilmeyen G.Paşalıya rastlamadım, fakat nerede kaldıklarını, nerde oluklarını bilmeyene rastladım. Gazipaşa, bakımsız bir İçanadolu kenti gibi. Kent planlaması sıfır, kent yapılanması ve kent bakımı sıfır, ulaşım sıfır, elde var sıfır = G.paşa. Biz belli ki, G.Paşa’yı Otyam’ların büyüklüğü ile büyütmüşüz. Tek düzgün olanı palmiyeli caddesi. Otyam’lar Gazipaşa’dan bu denli söz ettirmelerine karşın G.Paşa zerre kadar kendinden söz etmemiş, dahası kendinden söz ettirecek şey yapmış. Belediyeden Celal (Cemal da olabilir) Çetin adında efendi mi efendi insanın dediğine göre yaşlandıkları için Antalya’ya göçmüşler, oturduklar Kaledibi’nden, 5 yıl önce. Gazipaşa’dan artık Otyam’lar söz ettirmeyecek, havaalanı söz ettirecek, çünkü, havaalanının yapıldığı Kahyalar Belde Belediyesi mahalle olarak G.Paşa ilçesine bağlanacakmış.
Bilmem, şimdiki Belediye başkanı CHP’li Cem Murat Özgeç tekrar aday olur mu?! Doğru, haklısınız, iktidar parasal katkı yapmaz ise Cem ne yapsın. Fakat Yapanlar var. Örneğin Manavgat Belediye başkanı CHP’li Şükrü Sözen…»
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
GEZ-GÖR-YAZ
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM.0506 609 00 32
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 10 Ağustos 2015