Mustafa Balbay Operasyonu
CHP, Kılıçdaroğlu, Oran, İnce, Balbay ve Ben…
Türkiye seçim atmosferi siyasal erk tarafından ne alırsan % 49 işporta kültürüne indirgendi. Evet; siyasal erkin malları adeta işportaya düştü. Çığırtkanlık burada, abartı burada, yalan burada, talan burada, dinden geçinme burada. Kısacası; 4 yanı düşmanlarla çevrili ve de % 49 ile ayakta duran batan geminin malları burada…
Siz bu % 49’un sattığı ülkeyi onların yalan ve talan ile yoğrulmuş politikalarını yok edemezsiniz. Yani % 49 ile satılan fiyatını indiremezsiniz.
Karşınızda, yalarım, g.. kılı olurum, o bir peygamberdir, o uzun adama iyi davranan cennete gider diyen bir seçmen profili var. Ve bu seçmen profilini yönlendiren ve uğruna ölürüm diyen cıvık cıvık yağdanlık kokan danışmanlar…
CHP’de kurultay tartışmaları sürerken Genel Başkan adaylığını açıklayan ve 1 Kasım Genel Seçimleri sonrası CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi gerektiğini belirten İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın açıklamasından sonra (2 Kasım 2015), Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine rakip olan Umut Oran ve Mustafa Balbay ile ilgili ilk değerlendirmeyi yaptı (3 Kasım 2015). “Kurmaylarından hiçbir adaya tepki göstermeyin… Çok sayıda aday çıkması bu partinin farkı… Bu kurultaydan CHP’nin güçlenerek çıkması yarışın eşit olmasına bağlı.. Partideki herkes aday olabilmeli, böyle bir hakkı da var. Diğer partilerdeki herkes bu kurultay’dan çok şey görmeli… CHP’nin 26. Dönem’deki parlamento çalışmalarında parti yönetimi, -yapıcı, yol gösterici ve etkin bir Meclis grubu olmalı, kavgacı değil ama kuvvetli muhalefet yapılmalı…” Meclis’te Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Balbay görüşmede kurultay sürecini ele aldıklarını, kendisinin ‘‘amacımız partiyi güçlendirmek” mesajını verdiğini söyledi.
Balbay, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şöyle dedi:
”Çok güzel bir görüşme oldu. Kendisi de amacının partiyi güçlendirmek olduğunu söyledi. Ayrıca partinin bir amacının da gelecekteki genel başkan adaylarını Genel Başkan, kurmaylarına “hiçbir adaya tepki göstermeyin” diyebiliyorsa, o partiyi kendi iyeliğinde bir materyal olarak görüyor demektir. Bu yaklaşımdır parti içi demokrasiyi örseleyen ve gerçek toplumsal demokrasi savaşı verdirtmeyen…”
Perakende değil peşin söyleyeceğim; Benim adayım Mustafa Balbay…
Eğer biriler hâlâ Saraya giderim, sağ tabandan aday gösteririm diyerek AKP politikalarını yineleyerek oy devşirmeyi düşünenlerin ve de siyaset oyunlarının yoksulu siyasetçi iken, doğrusu 2 günlük seyisken siyaseti tımarlamaya kalkanların yanında benim adayım Mustafa Balbay’dır.
Ben Kılıçdaroğlu’na inanmıyorum, samimi değil… Balbay operasyonu Ekim ayında başlatıldı; AKP duruşuna özdeş sinsice: Cumhuriyet gazetesi tarafından, Mustafa Balbay ile ilgili “bu gazetede bulunup da aynı zamanda siyasi partilerin yönetim kademelerinde görev almaya başlayan kişilerin gazete ile ilişkisi -karşılıklı anlayış çerçevesinde- askıya alınmıştır” açıklaması yapıldı.
Bu mantık, CHP’yi bugün ele geçirmiş bir mantıktır. Yani Cumhuriyet gazetesini de bu mantık ele geçirmiş, ortaklaşa Balbay silkelenmiştir. Evet, önce yazılarını baş sayfadan aldılar, ardından konuk yazar konumuna getirilerek sıradan sayfaya konuşlandırıldı. Silkeleseniz düşecek gibi alt sayfalara… Ve sonunda silkelediler…
Balbay’ın 08.10.2015 günü şu söylediklerine katılmayanları ben kuşku ile karşılarım: “AKP faşizmi varken, Cumhuriyet gazetesi maddi ve tiraj açısından zorluklarla mücadele ederken, öncelik Mustafa Balbay’ın tasfiyesi olmamalıydı.”
Balbay bu ülke için bu CHP anlayışı için 5 yıl zindanlarda tutulan kişidir.
Cumhuriyet Balbay’a atarlı, Can Dündar ve Ethem Gül’e suskun. Cumhuriyet Halk Partisi, içerdeki karşıtlara atarlı, R. T. Erdoğan eleştirisi dışında gerçeklere suskun…
Bu 2 “Cumhuriyet” duruşu ben de çok düşündürücü ?????????????’leri yaratıyor…
Birileri çıkıp; “Siz küresel egemenlerin taşeronu AKP’yi beslemekle mi yükümlüsünüz?!” sorusu sorsa hiçbir şey söyleyemeyecek durumda olduğunuzun farkında mısınız?
Bu nedenle; düşüncelerini ‘ikinci yüzyıla çağrı’, ‘birinci yüzyılda başardıklarımız’, ‘geleceğe yolculuk’, ‘Türkiye küreselleşmesi’, ‘barış ekonomisi’, ‘iktisadi demokrasi’, ‘Kürt sorunu baş başa çözülür’, ‘Cumhuriyet gençtir gençlerindir’, ‘beşik sallayan kadın dünyayı da sallar’, ‘devrim CHP’den başlar’ olmak üzere 10 ana başlıkla paylaşan Balbay’a katılıyorum: “Son çağrı derken Cumhuriyetin 100.yılının dolması devamında da ikinci yüzyıla geçiş için önümüzdeki seçimler gerçekten son viraj. Beni iddiam Cumhuriyetin 100.yılında CHP’nin iktidar olması ve Türkiye’nin nasıl 1.yüzyılına yön verdiyse 2. yüzyılında da CHP’nin damgasını vurmasıdır. Kürt sorununu hendekten atlatacağız. Nasıl atlatacağız? Kürt sorunu baş başa çözülür, araya kimseyi almadan” ifadelerini kullandı..Bizim gençlere sunacağımız ışın kılıcımız akıl, bilim ve değişim olacak” diyen Balbay, “Biz gençlerle birlikte onları siyasete katmayı bir lütuf değil, gerçekten lokomotif olarak düşünüyoruz… Devrimin CHP’den başlaması gerekir. 19 aydaki dört seçimde, aynı sonuçları aldıktan sonra, aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç beklemenin doğru olmayacaktır.. CHP’de korku imparatorluğunu yıkmak için geldiğini ortadan kaldıracağım diye yola çıkıp genel merkezin 100 metre ötesine turnike koymakta tabi ki konuşulması gereken şeyler arasında. Değişim deyince sadece genel başkan yardımcılarını değiştirip, 5 yılda 78 genel başkan yardımcısını değiştirmek evet iyi bir değişim ama değişim sadece buysa ne sonuç verdiği de ortada. CHP’de yeni bir yön, yeni bir yöntem, yeni bir yönetim lazım. 2016 Ocak kurultayının ardından 2019 seçimlerinin hazırlığına başlayacağım…”
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 21 Aralık 2015
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…