Press "Enter" to skip to content

Maceralı Bir Göç Hikâyesi

Montreal’den bir Alberta kenti Edmonton’a maceralı bir göçün hikâyesi…

Hemen hemen 2 ay oldu Montreal’den Alberta / Edmonton’a göç edeli.

Halimden çok memnunum.

DUYGU ÖZMEKİK

Göç ederken büyük hayallerim yoktu. Sadece Quebec’in Montreal’inden kaçmak ve daha özgürlük yanlısı insanlarla yaşamak istemiştim.

Neden?

Montreal, 13 sene önce Kanada’ya göç ettiğimden beri oturduğum şehirdi. Oturduğum zaman boyunca güzel anılarım oldu. Quebec doğası çok güzel. Avrupa’dan göç ettiğinizde adapte olması zor değil. Ancak ekonomi, sağlık sistemi ve sosyal hayat açısından büyük sorunları olan ve son yıllardaki durumlardan görüldüğü kadarıyla bu sorunlarla kendi haline bırakılmış bir eyalet.

Benim Kanada’ya göçerken planım bir eyalette devamlı yaşamak değildi. Çeşitli eyaletlerde yaşamak, deneyim kazanmak ve Kanada’nın güzel doğasını keşfetmekti. Ancak Montreal’de yeni hayat kurmaya çalışmak yıllar sürdü, dolayısıyla bu amaç unutuldu. 2. lisans derecesi, master derecesi, iş hayatı derken sadece fırsat buldukça ülke içi araba seyahatleriyle kendimi avuttum.

Son iki senedir yaşadığımız, hayatımızı zindana çeviren kısıtlamalar beni gerçek amacıma yeniden yönlendirdi. Bu bakımdan hayata minnettarım.

Bildiğiniz kadarıyla Kuzey Amerika’nın en kötü sağlık sistemi Quebec’te olduğundan, virüse bağlı olduğu söylenen en büyük trajediler son iki senedir Quebec’te yaşandı. Yaşlı insanlar ölüme terk edildi, sevdiklerini görmeleri engellendi, haklarımız ellerimizden alındı, devamlı olarak baskı gördük, tehdit ve taciz edildik. Kanada genelinde tarihe geçen trajediler yaşadık, ancak bunların en kötüleri maalesef Quebec eyaletinde yaşandı.

Her açıdan altyapısı berbat olan eyalet Quebec’in bir kriz halinde bunları yaşaması kaçınılmazdı. Yaşanılan trajediler bana sürpriz olmadı. Ancak bana en büyük sürpriz Quebec halkının bu uç noktadaki kontrol oyunlarına karşı gösterdiği vurdumduymaz ve boyun eğen, hatta savunucu duruşu oldu. Son 2 senedir sözde özgürlük savunucusu yazarlar, gazeteciler, bilim adamları, sosyologlar ve kanun insanları sustu, adeta ortadan kayboldu. Haklarımızı savunan kimseyi çevremizde bulamadık. Yetmezmiş gibi doğruları söylediğimiz için aşağılandık.

13 senedir varlığını bildiğim bir yozlaşmışlığın ortasında kalmak ve nefes almaya çalışmak tüm değerlerime aykırı olduğundan, bir günde kararımı verdim: yeni eyaletlere yelken açma zamanı. Her zaman istediğim bir şeyi gerçekleştirmek için bundan daha güzel bir zamanlama olabilir miydi? Sanmıyorum.

Montreal’de kurduğum hayatımı seviyordum. Güzel bir apartman dairesi, tüm zevklerime uygun bir mahalle, bayılarak çalıştığım bir iş, bol bol zaman geçirdiğim arsam… Hepsini ben yaptım, hepsi yeniden yapılır. Yitirilen güven geri gelmez. İki haftada oturduğum apartman dairesine yeni kiracı buldum, eşyalarımın çoğunu bağışladım ve geri kalan temel ihtiyaç eşyalarımı aşağıdaki en küçük römorka sığdırdım. Yola çıkmaya hazırdım.

Bu römorka 43 senedir elde ettiğim her şeyi sığdırabilmek beni çok mutlu etti. Minimalist hayat planımda başarıyla ilerliyorum.

Ben yola çıkarken Özgürlük Konvoyu «Freedom Convoy» ülkenin her yerindeydi. Arabama gururla Kanada bayraklarımı taktım. Bu fotoğraftan kısa bir süre sonra Montreal’de trafikte yol alırken ırkçı bir Quebec’linin saldırısına uğradım. Bisikletle trafikte yanımdan geçerken durdu, arabamdaki bayrağı yerinden söktü, kırdı ve üstünde zıpladı. Irkçılık ve toksik milliyetçiliğin özgürlük karşıtı yozlaşmaya neden olduğunu bir kez daha görmüş oldum. 2 gün içinde eyaleti terk edeceğim için polise şikâyette bulunma gereği görmedim.

Yolculuk

4 Şubat 2022 – Yola çıkış sabahı büyük kar fırtınası

Bir gece öncesinden eşyalar römorka yüklendi. Kar fırtınası vardı. Maceralı bir taşınma oldu. O gece hiç uyumadım, son hazırlıkları tamamladım. Sabah güneş doğmadan en son olarak kedimi yanımdaki koltuğa yerleştirip arabayı çalıştırdığımda kar fırtınasından göz gözü görmüyordu. Araba düz yolda zor gidiyordu. Arabamı ilk kez römorkla kullanıyordum. Ancak hiçbir şey verdiğim karardan beni geri döndüremezdi. Her şeye rağmen yola koyuldum.

İlk durak Val d’Or idi. Kar fırtınasında bir gece öncesinden uykusuz araba kullanmak kötü bir fikirdi. Hayatımda geçirdiğim en zor yolculuktu. 6 saat aralıksız araba kullandıktan sonra yorgunluktan bayılmamak için Val d’Or’da durdum ve öğleden sonrayı rahat bir otelde dinlenerek geçirmeye karar verdim. Hava gerçekten çok soğuktu. Isınmak ve dinlenmek şarttı. Kedimle uzun saatler dinlendik. Bol bol uyuduk. Ertesi gün yeniden yollara düşmeye hazırdık.

5 Şubat 2022 – Buzlu ve kar fırtınalı yollar

Montreal’de yaşadığım milliyetçi saldırıdan sonra Quebec sınırları içinde hiçbir yerde Kanada bayraklarımı arabaya asmamaya karar vermiştim. Açıkçası, yol boyunca bayraklı tırlar ve arabalar görmek için sabırsızlanıyordum. Ontario’ya geçer geçmez durdum ve bayraklarımı taktım. Sonra da yol kenarında bayraklarla güzel arabamı seyrettim. 6 buçuk saat araba kullandıktan sonra Ekiki ile Ontario Hearst’ta geceledik.

Bayraklarımı taktım.

6 Şubat 2022 – Uzun ve zor yollar

6 saat araba kullanmak beni çok yormadı. Bu yüzden bir sonraki gün 9 saat kullanmaya karar verdim. Ekiki yaşlı bir kedi ve yolda hep uyuyordu, bana hiç zorluk çıkarmadı. Dolayısıyla sadece benzin, tuvalet ve yemek molası verdim. Bu molaları vermek kolay olmadı, çünkü geçtiğim yerlerde saatlerce benzin istasyonu bulunmayan yerler vardı. Fırtına tüm hızıyla devam ediyordu ve yollarda kalmak istemedim. 9 buçuk saatten sonra Ontario’da Dryden’de geceledik.

7 Şubat 2022 – Nihayet Saskatchewan ve Regina

Kanada’ya göç ettiğimden beri bir bahar zamanı Regina’da araba kullanmak hayalimdi. Quebec’te baharı bekleyemezdim, dolayısıyla kışa denk geldi. Baharda çok daha büyüleyici olduğuna eminim. Ama kış manzaralarının güzelliği de başımı döndürdü.

Göz alabildiğine uçsuz bucaksız bir gökyüzü…

8 Şubat 2022 -İşte Edmonton, Vardık!

Varmaya az kaldığından büyük bir heyecanla 9 saat daha aralıksız araba kullandıktan sonra nihayet yeni şehrim olan Edmonton’a vardık. Edmonton’a girerken bizi dev bir park karşıladı: Elk Island National Park. Bu tam da istediğim bir karşılamaydı.

Elk Island National Park. Bu tam da istediğim bir karşılamaydı.

Yolculuktan ilginç ve hoş ayrıntılar

– Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ömer Bey bana bu yolculuğu gerçekleştirmemde büyük destek oldu. Ona dostluğu için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

– Yeni şehrimde ilk geldiğim büyük buluşma «Turkish Canadian Society of Edmonton» buluşması oldu. Bu davet ve diğer büyük yardımları için Emine Hanıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Dernekte kutlama…

– Araba yolculuğu sırasında hava çok soğuk olduğu için römorktaki ve arabadaki birçok eşyam donduğundan çoğunu yolculuk boyunca kullanamadım. Su şişesindeki sularım, kilitlerim, kremlerim, sıvı vitaminlerim ve kıyafetlerim dondu.

– Ontario’da saatlerce yol aldığınız ve hiçbir benzinciyle karşılaşamadığınız yerler var. Eğer sürekli gördüğüm benzincilerde durup benzin almasaydım, kar fırtınasında vahşi doğa içinde kedimle yolda kalabilirdim.

Halaylarla, oyunlarla…

– Vegan olduğum için bol bol meyve, smoothie ve fındık-fıstık ile beslendim. Patates kızartması ve büyük fastfood yerlerindeki vegan hamburgerleri de unutmayalım.

– Araba yolculuğu sırasında kış güneşi gözlerimi kör edecek diye korktum. Kış güneşinin hiç bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum.

– Ülkeyi baştan başa arabayla geçtiğiniz zaman anlıyorsunuz Kanada bayrağında neden ağaç sembolü olduğunu. Kanada bir ağaç ülkesi. Saatlerce sadece ağaç, gökyüzü ve kar izledim.

– Daha önce buna benzer arabayla gezi maceralarım oldu, ama bu yolculuk en maceralı ve unutulmaz olanıydı.

Edmonton’taki maceralarımla yazılarıma devam edeceğim. Bir dahaki sefere kadar sağlıcakla ve uyanık kalın!

 

duygu.ozmekik@gmail.com

Önceki yazıları»

 

Duygu Özmekik / Bizim Anadolu / 22 Mart 2022

 

 

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...