Kurşun ve Kadın!
Son günlerde gündemi yakalamak ve gelişmeler hakkında yorum yapmak oldukça olanaksızlaşıyor.
Cumhuriyetin kurucu partisi olan CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazeleri töreninde devleti temsilen bulunan Cumhurbaşkanı, eski Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı ve bütün devlet erkânının olduğu bir anda Çevik Kuvvet Polisi üniformalı bir zat tarafından mermi atıldı.
Mafya kültüründe ‘ölümü hak ettin’ demek olan bu racon kesmeye nasıl geldiğimiz, 80 milyon Türk halkının bilgisi dahilindedir.
Yaratılan yapay gündemleri yakalamak adına, günümüze yansıyan bu gelişmeler CHP’nin Devrimcilik ilkesinden ödün vermesi sonucu oluşmuştur.
Devrimcilik konusunda kafası karışık olan Türk solu ve Türk aydını geleceği okuyamamıştır.
Hedefimiz 2023 Türkiyesi’dir diyen, Cumhuriyeti kurulduğu tarihte yıkmayı arzulayan zihniyetin kirli demokrasi oyunlarıyla iktidara çöreklenmesini göremeyen bu zihniyet; bu gerici, yobaz, karşı devrimci güçlere karşı aymaz davranan, ‘yetmez ama evet’ diyen toplum mühendisliğine soyunanlardır.
Bu güçlerle onların anlayacağı dilde duruş sergileyebilmek, Cumhuriyet ve kazanımlarına sahip çıkmanın Devrimcilik olduğunu görememektir.
Yeni CHP tarafından devrimci duruşa atılan ilk kurşun, kadının Cumhuriyet Devrimlerinde hak ettiği yer olan özgür duruşuna sahip çıkamamasıdır.
Bu yetersiz ve öngörüsüz duruş Anadolu kadınının tarihi varlığını görememekle başladı.
Anadolu kadını başını bağlar. Tülbetini bağlar, peştemalini bağlar; 3 bin, 5 bin yıllık yöresel ve töresel motiflerle süslü dokumalarıyla, el örgüleriyle tarlada, evde, ahırda, yaylada, dağda, bağda, bayırda, çayırda, köyde, kasabada, şehirde her zaman başını bağlar… Ama ne güzel bağlar!.. Biçim biçim, şekil şekil, süslemelerini takarak; işte ayrı, evde ayrı, köyde, kasabada ayrı, yolda ayrı, yatakta ayrı, sofrada ayrı… yöre yöre, köy köy, desen desen, motif motif… kendine büyük bir güvenle, gururla, onurla yapardı bunu.
Köklerinden kopmadan, kimseden korkmadan gelenekleri türkü söyler gibi devam ettirirdi. Gelenekten evrensele filmlere, tiyatro oyunlarına, romanlara ve öykülere de örnek olarak bu yaşama biçemini sürdüregeldi.
Halkbilimciler bilirlerdi, hangi kadının hangi kumaş ve ipeklerle ya da pamuklularla baş bağlamasından yörenin kültürünü, geldiği tarihsel kökleri.
Biçimlerden, giyinme tarzlarından üçeteklerden, yörük giysilerinden, beşibiryerdelerden bilirlerdi yörelerini. Anadolu tarihini, gelenek ve görenekleri okurlardı. Anadolu kadının giyinişi bütün bunları anlatırdı.
Amerika ve Avrupa emperyalizminin el ele desteğiyle güçlenen, Türkiye’de ve birçok, özellikle Ortadoğu ülkelerinde iktidara taşıttırılan siyasi İslam’ın son on, on beş yıldır Anadolu kadınına dayattığı 2 bin yıllık rahibe türbanı temelli, tek tip giyim ve yumurta türbanı baş bağlama şekli, aslında 15 bin yıllık Anadolu kadınının yaşama biçimine vurulan bir darbedir.
Anadolu kültürünü her gün yeniden doğuran analarımızın, nenelerimizin, karılarımızın, kızlarımızın ve torunlarımızın geleceğinin siyasi İslam maskeli KÜLTÜR EMPERYALİZMİ tarafından çalınmasına karşı duramamak CHP’nin yediği veya önüne atılan ilk kurşundur.
Dünyanın en eski kültürler beşiği Anadolu’da, kadın bu tek tip sıkma yumurta baş bağlama şekliyle işkence altına alınmıştır. Ne yazık ki son yıllarda hızla hafıza kaybına uğratılarak Anadolu kadını erozyona kurban edildi.
“Nuh’a beşikler veren, Havva ananı dünkü çocuk sayan Anadolu kadını kurban edildi… Uyan anam uyan, çok geç olmadan!
“Biz topraktan,
ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karılarımız.
Toprak kokuyor sakallarımız.”
“KADINLAR
Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız”
………………………………………………………………
Uyan be anam uyan! Çok geç olmadan uyan!
Kılıçdaroğlu’na atılan ilk kurşun sana atılan ikinci kurşundur!
Cumhuriyetin kazandırdığı yaşama kültürüne dokundurma!
Celal Uçar / Bizim Anadolu / 11 Haziran 2016
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…