Press "Enter" to skip to content

Kanada’da neler oluyor?

Kanada yabancı güçlerce saldırıya mı, istilaya mı uğradı? Yoksa Rusya Ukrayna yerine Kanada’ya mı saldırdı?

Terör örgütleri bir süredir ülkenin her yerinde can mı alıyor? Yoksa böyle bir tehlike mi var?

Trudeau’nun kişisel bir sorun haline getirmiş olduğu kamyoncuların sağlık gerekçeli yasaklara ilişkin özgürlük istemelerine karşı Meclis’ten, adı 1988 yılında ‘Olağanüstü Hal Önlemleri’ olarak değiştirilen ‘Savaş Hali Önlemleri’ yasasını yürürlüğe sokma izni aldı.

1914 Ağustos’unda Birinci Dünya Savaşı koşullarında kabul edilen, Alman, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan kökenli göçmenlerin sorgusuz sualsiz mallarına el konulduğu, toplama kamplarına alındığı, yol işlerinde çalıştırıldığı bu yasa, baba Trudeau zamanında Kebek’teki ayrılıkçılığa karşı kullanılmış, ordu sokağa inmiş, yüzlerce sanatçı ve düşünür gözaltına alınıp sorgulanmış, tutuklanmıştı.

1970 Ekim Krizi’nde yürürlüğe giren ‘Savaş Hali Önlemleri’ devam eden ve tüm dünyada etkileri duyumsanan 68 olayları nedeniyleydi ve ‘dünyanın egemenleri’ uyanan, haklarını isteyen toplumları ezmek için her türlü önlemi almaktaydı.

68 olayları, öğrenci olayları olarak başlayan bir hak ve özgürlükler savaşımıydı ve birçok yerde şiddet eylemlerine dönüşmüş, Kebek’te de bombalamalardan tutun diplomat ve bakan kaçırmaya kadar uzanmıştı.

Gücü eline alan baba Trudeau ise bu yasayı yürürlüğe sokmuş ve Türkiye’nin özellikle 60, 70 ve 80’li yıllar döneminde yaşamış olduğu, uygulamaları 90’larda da doğuda süren askersel önlemlere benzer örnekler ortaya çıkmıştı. Kebek Kurtuluş Cephesi (FLQ) bir bakan kaçırmış ve öldürmüştü.

Bu yasanın daha sonra 1988 yılında Brian Mulroney’in Başbakanlığı sırasında adı değiştirilmiş ve ‘Olağanüstü Hal Önlemleri Yasası’ biçimine girmişti.

***

Buradaki tersinme (ironik olay) sosyal demokrat olarak bilinen Yeni Demokratik Parti (NPD), Trudeau’nun kişiselleştirip duruma gerekçe yapmış olduğu, ‘Olağanüstü Hal Yasası’nın yürürlüğe sokulmasına destek verirken, İlerici Tutucu Parti (PPCC)’nin Kanada yurttaşlarının özgürlüğünü olağanüstü kısıtlayacak bu yasaya karşı olması. Dahası, hiçbir biçimde bir araya geleceği düşünülmeyen Kebek Bloku (BQ)’nun da İlerici Tutucu Parti’yle birlikte hareket etmesi…

Bunun daha Senato’su var, İlerici Tutucu Parti’nin yasanın iptali konusunda önerge vermesi ya da yargı yolu var diyebilirsiniz.

Ancak aslında Trudeau’nun ‘işgal’ olarak nitelemiş olduğu söz konusu özgürlük protestosu çerçevesinde Ottava’dan çıkarılan kamyonlarla ‘sorun’ büyük ölçüde çözülmüş durumda.

***

Polis elindeki yetkilerle sorunu çözebilme yetisini gösterebilecekken, önce kamyonculara gösteri izni verip sonra bunu yasadışı ilan etmek hangi siyasal ve hukuksal ahlaka sığmaktadır?

Çok basit olarak kamyoncular Ottava’ya alınmayabilirdi.

Ancak anlaşılan hükümet göstericilerin nasıl olsa olay çıkaracağını varsayarak kendine bir gerekçe bulmak istedi. Göstericiler herhangi bir taşkınlık yapmayınca ne yapacağını bilemeyen hükümet, bir iki görüntüyü öne sürerek göstericileri şeytanlaştırdı.

Göstericiler üç hafta boyunca çevreyi de temiz tutarak barışçıl bir protesto gösterisi yaptılar; müzik ve sevgi gösterileriyle hükümetin beklentisinin tersine hareket ettiler.

Yasa yürürlüğe girmeden sorun çözülürken yasanın yürürlüğe girmesini bu denli istemek ve şimdi yasanın uygulamasının kabul edilmesinin üstünden daha 48 saat geçmeden Trudeau’nun çıkıp artık gerekmediğini, yasayı uygulamayacağını söylemesi ne anlama geliyor?

O halde bu yasaya ne gerek vardı? Dahası 48 saatte ne değişti de Başbakan yasanın uygulamasını geri çektiğini bildirdi.

Bu arada, hükümetin bu yasayla birlikte tüm Kanadalıların banka hesaplarını dondurma, el koyma gibi bir hakkı aldığı, birçok kişinin kamyonculara parasal destek verdiği gerekçesiyle hesabına el koyulduğu öne sürülüyor. Kanada polis devleti mi oluyor?

Tüm dünyada açılım rüzgârları eserken, Koronavirüs yasakları kaldırılırken Kanada neden bu kadar direnme gösteriyor?

Teknolojinin bu denli hızlı gelişmesiyle 1980’lerden beri kurulmaya çalışılan Yeni Dünya Düzeni’nin kurulmasının son denemeleri mi yapılıyor?

Aklıma ister istemez sürekli ‘Azınlık Yazanağı (Minority Report)’ gibi bitakım filmler, ‘Logan’ın Kaçışı (Logan’s Run)’ gibi diziler geliyor…

Neler oluyor diye sormayalım mı, sorgusuz sualsiz gergedanlaşalım mı?

Ne dersiniz?

İlgili Haberler:

o.ozen@bizimanadolu.com

Tüm Yazıları»

Ömer F. Özen / Gözleyi, gözleyi… / Bizim Anadolu / 24 Şubat 2022

Şu haber ve yazılarla da ilgilenebilirsiniz:

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...