Kadın Erkekten Ne İster?
Bu makale birbirini seven, ilişkisi normal seyrinde giderken “beklentiler sebebi ile” çıkmaza giren ilişkiler içindir.

Bu makale şiddet gören kadınlar ve Narsist erkeklerle ilişkisi olan kadınlar için değildir.
***
Her toplum sahip olduğu kültürel değerlerin yapısına uygun olarak, kadın ve erkeğin doğuştan var olan fiziksel özelliklerinin dışında, belirli duygu, düşünce ve davranış kalıplarını aşılayarak sorumluluklar yükler.
Toplumumuzun genel yapısına bakarsak gelenekselci, yarı gelenekselci ve modern aile toplumu olarak üçe ayrıldığını görürüz.
Ancak, her üçünde de kadından beklenen davranışlar hemen hemen aynıdır.
Kadın’ın eşine sadık olması, çocuklarının ihtiyaçlarına odaklanması, uysal olması, evli olsun ya da olmasın ev içinde herkese karşı anlayışlı olması ve gerekirse, büyükle – küçük bireyler arasında iletişim köprüsü kurması beklenir.
Toplumun erkeğe yüklediği en ağır görev, evini maddi açıdan çekip çevirebileceği işe sahip olma baskısıdır…
Kadın özellikle sanayi devriminden sonra çalışma hayatına atılarak emek gücünü ortaya koysa da, erkeğin üzerinden “İŞ SAHİBİ OLMA” zorunluluğunu aza indirgese de, kadın toplum içinde DÜŞÜN, HİSSET, ANLA, ANLAYIŞLI ol kalıplarını korumak ve özellikle ikili ilişkilerinde de bunlara özen göstermek zorundadır. Aksi takdirde toplumdan dışlanır. Erkekler tarafından itelenir. İlişkiler zayıflar.
***
İşte bu zorunluluklar KADIN PSİKOLOJİSİ ile ERKEK PSİKOLOJİSİ’ni devreye sokuyor.
Zaten farklı olan beyin yapılarına bir de işlevsel farklılıklar eklenince durum daha da karmaşık bir hal alıyor.
Kadına göre erkek anlayışsız olurken, erkeğe göre de kadın anlaşılması zor varlık olup çıkıyor.
Neresinden bakarsak bakalım bu yargılar her iki tarafı, özellikle gergin durumlarda çileden çıkartıyor.
Uzmanlara göre, kadınlarda beynin sağ yarım küresi, erkeklerde beynin sol yarım küresi aktif.
Ayrıca gene araştırmalara göre, kadınlarda hormonlar % 70 daha aktif.
Bu farklılık sebebi ile;
• Kadınlar olayları duruma göre, aynı anda hem duygusal hem mantıksal olarak irdelerken, erkekler ya tamamen mantıksal ya da tamamen duygusal yaklaşıyor.
• Kadınlar her anlamda daha empatik, erkekler daha sistematik hareket ediyor.
• Kadınlar daha çok görsel zekâ, erkekler matematiksel zekâ ile düşünüyor.
• Kadınlar ani gelişen karmaşık mevzulara daha çabuk çözüm bulurken, erkekler zorluk çekiyor.
Tüm bu farklılıklar ilişkilerde tarafları anlaşılmaz kılıyor. İlişkiyi çıkmaza sokabiliyor.

KADINLAR ERKEKLERDEN NE İSTER?
Zaten sayıca az olan kadın takipçilerim belki bana kızacak ama, bunu göze alıyorum.
Açıkçası, hormonlarımız sebebi ile bu sorunun cevabını biz kadınlar da net olarak bilmiyoruz.
Bu konunun uzmanı değilim.
Tecrübelerimden ve çevremdeki arkadaşlarımın deneyimlerinden elde ettiğim bilgiler ve bireysel araştırmalarımla konuya açıklık getirmeye çalışacağım.
Öncelikle kadın, sürekli ve uzun vadeli bir beraberlik içinde ise, bunun cevabı son derece klasik.
Her nerede olursa olsun, saygı görmek, güven duymak ve inanmak ister.
Sevgi, şefkat, ilgi ve alaka bekler, anlayış bekler, özgür olmak ister.
Nerede, ne zaman, hangi şartlarda? Bunlarda kadının kişiliğine ve tarzına göre kendi aralarında bir çok farklı ana başlıklara ayrılır.
Şimdi erkekler diyecek ki;
“Evet ama bunları biz erkekler de isteriz.”
Erkek ister, yapar.
Kadın ister, yapamaz.
Neden?
Kadın düşünür. Giderse ne olur, o ne der, bu ne der. Çocuk varsa çocuk ne olur, ne düşünür…
Erkek istisnalar hariç, sorgulamaz.
Örneğin telefonu gecenin yarısı çalar. Arkadaşları var, pavyon, sazdadır. Ve oraya davet edilmiştir… O kapıyı çekip arkadaşlarıyla gecenin yarısı bir bara gider. Sabahın bir saati de gelir.
Bu senaryoyu kadın için tasarlayın!
Ve sevgili erkekler, ‘ben’inizdeki kalıplarla sorgulayın hadi!
***
Erkek iyi-kötü, ilişki içinde olduğu kadından sevgi, saygı, anlayış vb. görür ama, kadın birlikte olduğu erkekten “ONA GÖRE” göremez.
Ve erkek sorgulamaya başlar.
Hediyeyse hediye, çiçekse çiçek, yemekse yemek… EE… yaptım.
Nedir bu memnuniyetsizlik?
Nedir bu eksiklik?
Bunun cevabını alamazsa, birlikte olduğu kadını mutlu edemediğini görürse,
kadın surat ve kaprislerle bunu sürekli travmaya dönüştürürse erkek uzaklaşır. Erkek kabalaşır, erkek sert tepkiler verir.
Burada bir sorun var.

SORUN NEDİR?
Kadın erkeğe, psikolojik ve sosyolojik yapısına uygun olmayan envai çeşit davranış silsilelerini, SOYUT olarak dile getirip, karşılığını görmeyi bekliyor.
Ve kadın en büyük hatayı işte burada yapıyor.
Örneğin; istisnalar mutlaka vardır ama, genelde çok duyarız;
Kadın dert yanar; beni yemeğe götürmüyor, beni sinemaya götürmüyor, bana kadın olduğumu hissettirmiyor…
Romantik ortam yaratmıyor…
Eğer ailesinden görmediyse, kendisini bu konuda eğitmediyse, içinden gelmiyorsa, bencilce..
Sevgili kadınlar boş bir beklenti içindesiniz.
Araştırmalar göstermiştir ki, sizin doğuştan itibaren sahip olduğunuz ve toplumun da katkısıyla artan “düşün, hisset, anla, anlayışlı ol, şefkat göster” duygusu erkeklerde ancak duygusal, zekâlarını devreye soktuklarında ortaya çıkar. Varla yok arasında gider gelir.
ERKEK SOYUT KOMUTLARI alıp hareket edecek NÖROLOJİK BEYİN yapısına sahip değil…
Kısacası, onlara öyle bir APP yüklenmemiş. Dolayısıyla hangi nöronlarını, hangi sinir uçlarını kullanırlarsa kullansınlar, beyinlerinde onları harekete geçiren bir veriye zor ulaşılıyor.
Erkek duygusal zekâsına dokunmadan bu karşılaştığı durumu içselleştirerek MANTIKSAL bir cevap bulma yoluna giderek SOMUT bir cevap arıyor.
İçten’ce tavsiyem:
Eğer kadın mutlu, huzurlu, daha anlaşılır olmak istiyorsa, gördüğü sevgi ve ilgiden daha fazlasını bekliyorsa, daha paylaşımcı bir yaşam istiyorsa bunları SOYUT kavramlarla dile getireceğine, SOMUT kavramlarla NET ve uygun bir üslupla erkeğe iletmek zorunda.
Örneğin;
“Benimle ilgilenmiyor, beni dinlemiyor, bana yardım etmiyor, bana sevgisini göstermiyor” derseniz, erkeğin kafası karışır.
Ve der ki;
“Hayatım doyumsuzsun. Ben zaten bu dediklerinin hepsini ya da, bir kısmını zaten yapıyorum, seni anlamak zor.”
• Erkeğin anlaması için üslubunuzu değiştirin.
Örneğin;
Falancanın konseri var, oraya seninle gitmek istiyorum. (Erkek hayır demez. Çünkü onun hedefi sizi mutlu etmektir.)
Falanca yerin Pizzası çok güzelmiş.
Beni haftasonu oraya götürür müsün? (Götürür. Çünkü erkeğin mutluluğu midesinden geçer.)
Ev işlerine bugün yetişemiyorum, bulaşıkları sen toplar mısın? (Söylense de “işe yarıyorum” hissini tadacağı için yapar.)
Benim bir şey anlatmam lazım, konuşmam lazım, on beş dakika (zaman vererek) dinler misin? (Koruma ve kollama duyguları baskın çıkar ve dinler, ama siz de uzatmayın. Çünkü erkeğin sorun ve serzeniş dinleme kapasitesi en fazla on beş dakikadır.)
Diyeceğim, sevgili kadınlar; saygın, sağlıklı, mutlu ve uzun bir birlikteliğin anahtarı sizin elinizde.
Sevgili erkekler; size de kadınca ipuçları vermem gerekirse;
• İkili ilişkilerinizde mantıktan çok duygularınızı yönlendirin.
• Eşinizi ya da sevgilinizi dinliyormuş gibi yapmayın. Dinleyin.
“Anlıyorum, haklısın, haklı değilsin!” türünden duruma göre fikrinizi söyleyin.
Basit çözüm önerileri sakın, ama sakın, tavsiye etmeyin.
Unutmayın, “kadın kendi çözümünü üretir”, sadece dinlemeye odaklanın.
• Kadınlar basit sevgi cümlelerinden hoşlanır. Abartıya kaçmayın.
• Birlikte olduğunuz kadın toplumda saygı gösterdiğinizi görmek ister, ona kırıcı, utandırıcı, aşağı çekici hareketlerde bulunmayın. Onun yerine hoşunuza giden yönlerini överek ön plana çıkartın.
• Birlikte olduğunuz kadını gereksiz kıskançlıklarla kısıtlamayın.
• Siz siz olun, Kadın’ı anlamaya çalışmayın. Bu büyük zaman kaybı olur.
İnanın sevmek anlamaktan çok daha kolay.
Sağlıklı ve uzun birliktelikler yaşamanız dileğimle,
İçTen
İçten Külünk / Bizim Anadolu / 03 Ekim 2019
Şu haber ve yazılarla da ilgilenebilirsiniz: