Press "Enter" to skip to content

İmamoğlu Dilleri Yumuşattı

İmamoğlu Dilleri Yumuşattı

İmamoğlu ayrıştırıcı ve ötekileştirici dilleri de yumuşattı dünkü tv söyleşisinde.

 

 

 

 

 

 

Ekrem İmamoğlu Habertürk’teki performansıyla* 23 Haziran’da çalmalara gelmez ise kesin İBB başına gelecektir.

Gerçekten politikayı öğrendikten sonra siyaset kulvarında yürümeye başlayan bir siyasi kimlik… Birileri tarafından 2 günde hazırlanıp üçüncü gün iktidara taşınan 2002’nin fenomeni değil, kendini hazırlamış, halkla ve demokrasiyle bütünleşme yeteneğine sahip, siyasetin inandırıcı-ikna edici; 2019’un stratejist siyasi fenomeni…

Zamanlaması yerinde bir politik yüz. Özellikle 27 Mayıs’ın yıl dönümünde Bayar Ailesini ziyaret etmesi rasyonel-akılcı ve de gerekli demokratik ve özgür düşünce bütünündeki kucaklayıcı bir duruş… En önemlisi birilerinin, abdestsiz argümanlarını-materyallerini elinden alması… Türban ve Cuma sanallıklarını, gerçek demokrasi yaklaşımlarıyla mars etmesi… Ufak tefek hataları yok değil; örneğin Ahmet Hakan’ın Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ile kurgulandığı ırkçı faşist Rumluk üzerindeki densizlik oyununda kısa ve öz, def eder yanıt vermemede ısrar ederek, kurgucuya zaman tanıması… Bunun dışında, attığı taş ürküttüğü kurbağaların aç beyninde patlayan düşünceler oluyor ve onu ürkütmüyor, ödünü patlatıyor adeta… Alçaklarına yalan yağan ve üşümeye başlayanların bu işlerinin sonunu düşünmediklerini onlara gösterten bir performans veriyor… Karşısındaki atık yağdanlıkları yapılarındaki atık yağ tortularında kavurması bir harika… İlle de Nagehan Alçı ve diğerlerini…

Ekrem İmamoğlu’nun, 27 Mayıs 2019’daki Habertürk söyleşisinde bunları yakaladım… Katılımcılar; Moderatör** Didem Arslan Yılmaz, Habertürk yazarları: Nagehan Alçı, Mehmet Akif Ersoy ve Sözcü yazarı; Deniz Zeyrek… https://www.facebook.com/alaturkaonline/videos/454681051954867/

Ekrem İmamoğlu ile yapılan söyleşinin, İmamoğlu kimliğiyle-duruşuyla oluşan üç güzel yanı vardı:

1- “Ben demokrat ve Adalet kökenli bir aileden gelen, tüm düşünselliklere saygılı, onları kucaklayan çizgide politika yapacağım” içerikli söylemiyle İmamoğlu asla CHP’yi sağ düzlemden gelen bir kimlik egemen oluyor izlenimini vermedi, aksine demokratik düşünce düzleminde; “20. yüzyıl ideolojileri yoruldu, yaşlandı, bu nedenle 21. yüzyıl, ideolojiler uzlaşısında kendi ideolojisini yaratmalıdır” yaklaşımımı yansıtan bir lider duruş sergiledi İmamoğlu…

Bunları ben; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce için de söylemiştim… Kesinlikle bu sefer hüsrana uğramayacağıma inancım tamdır…

http://teknopoltkalar.blogspot.com/2018/11/21yuzyil-kendi-ideolojisini-yaratmadigi.html

2- Yandaş medya mensuplarını ayrıştırıcı ve ötekileştirici dilini yumuşatması… Ki bunda; Didem Arslan Yılmaz’ın ayar boyutunda büyük katkısı vardır. Dahası; soru soran gazetecilere kirli siyasetçileri besleyen sorular sordurtmaması…

3- Öteden beri vurguladığım; “Ülkemde birkaç kişi düşünür, birçok kişi peşinden koşar, kendi düşüncesine, dahası halkın düşünebileceğini düşünmez” söylemimi doğrulayan ve onay veren bir söylemde bulunması. Şöyle ki; “Her şey çok güzel olacak” sloganının bir genç üzerinden kurgulandığını söyleyen Mehmet Akif Ersoy’a çok kısa, “Neden halkın ve gençlerin de düşünebileceğini düşünmezsiniz!?” yanıtıdır.

Söyleşinin tuhaf tarafı, Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek’in sorularıyla Nagehan Alçı moduna girmesi…

Vesselam kısa kelam; Ekrem*** İmamoğlu eğer, Nagehan Alçı gibi bir ayrıştırıcı, ötekileştirici, evrensel ve ulusal değerleri aşağılayan fenomenin dilini yumuşatabiliyorsa, adı üstünde “Ekremiyeti” çok yüksek bir siyasi figürdür. Dahası; çok eli açık-cömert, çok onurlu,

yani; Ekremdir.

 

 

* Kullandığı dil ve edimiyle.

** Oturum Yöneticisi.

*** Çok cömert, çok eli açık. Çok onurlu.

 

 

evesbere@gmail.com

 

Tüm Yazıları»

 

 

Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 28 Mayıs 2019

 

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...