Press "Enter" to skip to content

Hitler Döneminde Başkanlık

‘Hitler Döneminde de Başkanlık Sistemi Vardı’

Emekli Büyükelçi ve siyasetçi Onur Öymen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Hitler Almanya’sında da Başkanlık rejimi vardı’ sözünü yorumladı. Öymen şunları söyledi:

 

 

 

 

“(Hitler) 23 Mart 1933 tarihinde çıkarttığı yetki yasasıyla yasama erkini fiilen Başbakanlığa bağlamıştır. Temmuz ayına kadar, Nazi partisi hariç bütün partiler tasfiye edilmiştir. Böylece Hitler tam bir diktatörlük kurmuştur…”

 

Onur Öymen
Onur Öymen

“Türkiye’de Başkanlık rejimi tartışılırken Hitler döneminin üniter yapısının örnek olarak gösterilmesi talihsizlik olmuştur. Bu atıf, yanlış anlaşıldığı açıklansa da, dünyada olumsuz yansımalara yol açmıştır.

1919 yılında kurulan Weimar Cumhuriyeti, Hitler iktidara geçtikten sonar fiilen sona ermiş, onun yerine Üçüncü İmparatorluk anlamına gelen ‘Third Reich’ kavramı kullanılmıştır.

Hitler dönemi, ne devlet yönetimi ne de uygulamaları açısından demokratik rejimlerle kıyaslanamaz. Hitler 30 Ocak 1933’te Başbakanlığa atandıktan hemen sonra, ırkçı ve otoriter bir nitelik taşıyan Nazi devletinin hukuki temellerini atmıştır.

28 Şubat 1933’teki Parlamento yangınını fırsat bilerek Weimar Anayasasıyla tanınan hak ve özgürlükleri askıya almış ve Almanya’yı bir polis devletine dönüştürmüştür.

23 Mart 1933 tarihinde çıkarttığı yetki yasasıyla yasama erkini fiilen Başbakanlığa bağlamıştır. Temmuz ayına kadar, Nazi partisi hariç bütün partiler tasfiye edilmiştir. Böylece Hitler tam bir diktatörlük kurmuştur.

 

‘Devletin bütün kurumları Hitler’e bağlanmıştı…’

Cumhurbaşkanı Hindenbutg’ın 1934 yılının Ağustos ayındaki ölümü üzerine Hitler hem Cumhurbaşkanlığını hem de Başbakanlığı üstlenmiştir. Devletin bütün kurumları Hitler’e bağlanmış, ordu da ona sadakat yemini etmiştir.

Alman mahkemelerinden ne beklendiğini Adalet Komiseri Hans Frank 1936 yılında şöyle açıklıyordu: “Hakimin görevi kurallara ve uluslararası normlara uymak değildir. ..Hakimin görevi Nazi partisinin programına ve liderin konuşmalarına göre hukuk kaynaklarını yorumlamaktır.”

 

*Hitler döneminde yargıya, basına, sanat ve kültür hayatına, özel hak ve özgürlüklere yapılan baskılarla ilgili olarak bknz.: Onur Öymen, Demokrasiden Diktatörlüğe, Remzi Kitabevi, s. 148-185.

 

Atatürk: ‘Hitler ırkçıdır, delidir…’

Atatürk’ün Hitler hakkındaki sözlerini Sabiha Gökçen şöyle anlatıyor: “Almanya’da Hitler’in yaratarak geliştirmek istediği Nazilik, faşizmin bir başka, bir büyük tehlikeli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır, Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur (delidir)…. Faşizmin de Nazizmin de sonu yoktur. …Bu ülkeler bir kere bu yola girdiler mi bir daha geri dönemezler. Halkı ve gençliği sürekli olarak heyecan içinde tutmak için durmadan silahlanmak, sağa sola tehditler savurarak ayakta kalmak zorundadırlar. Bu işin sonucu savaştır ve bu savaşın sonucunda ne Faşizmin ne de Nazizmin ayakta kalmasını olanaklı görüyorum.”

Atatürk’ün öngördüğü gibi Hitler’in politikaları ülkesini ve dünyayı da milyonlarca insanın hayatına mal olan bir savaşa götürdü. Savaştan sonra hiçbir demokratik ülke onun kurduğu devlet sistemini örnek almadı.”

 

 

 

Bizim Anadolu / 08 Ocak 2016

 

Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…

 

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...