Baskın Genel Kurul’a yönelik tepkiler sürüyor
2019 yılından beri Yönetim Kurulu’ndan üç kişinin toplu istifasıyla varlığı tartışılan, kamuoyu baskısıyla harekete geçmek durumunda kalan ve başkanın baskın bir genel kuruluna tepkiler devam ediyor.
Daha önce Turquebec Kültür ve Dostluk Derneği Yönetim Kurulu’ndaki görevinden istifa eden Hasan Sagıt da sessizliğini bozdu.
Toplumsal paylaşım ortamından görüşlerini açıklayan Sagıt, ‘derneklerin tüzük çerçevesinde etkinlik göstermek zorunda’ olduğunu anımsattı.
Hasan Sagıt yaptığı değerlendirmede şunlara dikkat çekti:
“Bütün derneklerin uymak zorunda oldukları tüzükleri vardır. Bütün aktiviteleri tüzük çerçevesinde olmak zorundadır. Bu durum olağanüstü durumlar, genel kurullar için de geçerlidir. Derneğin olağan veya olağanüstü genel kurul çağrısının nasıl, ne zaman yapabileceği tüzükte yazılıdır. Olağanüstü durumlarda bile, dernek başkanı – yönetim kurulu tüzük dışına çıkamaz. Ortaya, acil-özel bir durum çıksa bile tüzük dışına çıkabilmeleri için olağanüstü genel kurulu toplayıp ya geçici bir dönem için yetki almak zorundadır ya da tüzüğü değiştirmek zorundadır.”
Olağanüstü durumlar için bile ivedi olarak Genel Kurul’un toplanması gereğine işaret eden Hasan Sagıt, bunun da olmazsa olmaz kuralları olduğunu bildirdi.
Derneğin sahibinin üyeler olduğunu, yönetim kurulunu doğal olarak eleştirebileceğini; bu eleştirilerin art niyetli, kötü niyetli olduklarını söylemenin doğru bir yaklaşım olmadığına değinen Hasan Sagıt açıklamasına şöyle devam etti:
“Olağan genel kurul zamanları belli olduğu için; mevcut yönetimin çalışmalarından memnun olmayanların gelecek genel kurulda dernek yönetimini değiştirmek istemeleri, tüzük çerçevesinde nasıl çalışma – aktiviteler yürütecekleri üzerinde görüş alışverişinde bulunmaları, süreç içinde dernek üyelerinden benzer bakış açısına sahip olanların, kimlerin kimlerle birlikte aday olacağının çerçevesi oluşması gerekir. Herhangi bir nedenden dolayı genel kurul tarihi öne alınacaksa; ilk olarak genel kurulun tarihinin değişmesinin nedeni, değişikliğe dayanak oluşturan tüzük maddeleri açıklanırken; ikinci hedefte üyelere yukarıda dile getirdiğim konular için yeterli zaman sağlanmalıdır. Derneklerin asıl sahibinin üyeler olduğu unutulmadan; derneğin yönetim kuruluna yönelik olarak, üyelerinin yapmış olduğu tüm önerilerin – eleştirilerin arkasında hep art niyet aramak, kötü niyetli olduklarını söylemek doğru bir yaklaşım değildir. Dernek üyelerinin hakaret ve şiddet içermedikçe açık veya kapalı ortamda eleştirmeleri – mevcut yönetimden memnun olmadıklarını – aktivite yöntemlerini beğenmediklerini dile getirmeleri doğal haklarıdır. Dernek başkanı, yönetim kurulu; ‘bizler gönüllü çalışıyoruz – zamanımızı sizler için harcıyoruz – şu fedakârlıklarda bulunuyoruz’ gibi gerekçelerle eleştirilemez diye bir şey yoktur – olamaz. Her yapılan eleştiri – yorum için; gönüllülük ve fedakârlık üzerinden, yüksek perdeden ahlak dersi verilmeye çalışılması doğru değildir. Dünyanın neresinde olursa olsun; dernekçilik çalışmaları gönüllülük ve fedakârlık temellidir. Bu temel, başkan ve yönetimleri için koruma – dokunulmazlık kalkanı değildir, olamaz.”
“Bunun adı ‘Baskın Genel Kurul’dur”
Turquebec Kültür ve Dostluk Derneği’nin genel kurul çağrısının tüzüğü zorladığını belirten Sagıt, üyelere yeterli zaman sağlanmadığının altını çizdi. Hasan Sagıt şöyle devam etti:
“Derneklere ilişkin çizmeye çalıştığım genel çerçevenin dışında; Turquebec’in genel kurul çağrısı, tüzüğü zorlayan; ilanından, genel kurul’a 10 güne sığdırılan, dolayısıyla üyelerine yeterli zaman tanımayan bir çağrıdır. Bizim Anadolu Gazetesinin atmış olduğu başlık; dernek üyelerini – yönetimi – başkanı için üzücü de olsa, sosyal gerçeklik budur. Türkçe’deki karşılığı ‘BASKIN GENEL KURUL’dur. Derneğin, son dönemdeki çalışma yöntemine dair eleştiriler farklı platformlarda zaman zaman dile getirilmesine rağmen dernek yönetimi (varlığı yokluğu muğlak) ve başkan bu eleştirileri bir taraftan doğru bulmazken öteki taraftan kasıtlı – kötü niyetli yapıldığını düşünmektedir.”
“Derneğin varlığı tartışmalıdır”
Derneğin varlığının tartışmalı olduğunu da anımsatan Hasan Sagıt sözlerini şöyle bitirdi:
“Her ne kadar başkan ve yönetim kurulu kabul etmese de derneğin günümüzdeki pratik varlığı bile tartışmalı durumdadır. Derneğin adı, geçmişi, mirası, Kuzey Amerika’daki laik, çağdaş, Atatürkçü Türk toplumundaki güçlü karşılığı derneği yaşatmakta, ayakta tutmakta olduğu unutulmamalıdır. Bunun için de, her kim seçilirse seçilsin, tüzük çerçevesinde – mümkün olduğunca geniş katılımla yapılacak genel kurul, dernek ve üyeleri için daha yararlı olacağı tartışmasızdır.”
Bizim Anadolu / 12 Aralık 2022