Press "Enter" to skip to content

Filozof Biruni

Büyük Bilgin, Filozof Biruni…

Ortaçağın en büyük bilginlerinden biri olan Ebu Reyhan bin Ahmed el-Biruni 4 Eylül 973 günü Harezm bölgesinde Kas’ta doğdu. Gökbilim alanındaki buluşları, matematik, doğabilimleri, coğrafya ve tarih alanlarındaki çalışmalarıyla ün kazandı. Beyruni olarak da bilinir.

Biruni, Harezm Afriği hükümdarları sülalesinden, matematikçi ve astronom Ebu Nasr Mansur’un koruması altında küçük yaşta Kas’taki (Ket) Harezm Sarayına girdi. Burada astronomi ve matematik eğitimi aldı.

Dönem çalkantılı idi. Beyler, hükümdarlar savaşıyor, egemenlik kavgaları oluyordu. Başkenti Ürgenç (Gürgenç) olan Memuni hükümdarı Ebu Abbas Memun’un 995’te Kas üzerine yürüyerek Ebu Abbas Muhammed’i öldürüp Harezmşah unvanını alması üzerine Biruni bir süreliğine Tahran yakınındaki Rey kentine sığındı. Daha sonra Hazar Denizi güneyindeki Gurgan’a (Gürcan) yerleşti. Ziyari hükümdarı Kabus bin Vaşmgir’in sarayına kabul edildi.

Burada el-Asaru’l-Bakiye adlı eserini yazdı. 1000 yılında. Sultan Ali bin Memun döneminde 1009’da Gürgenç’e çağrıldı. Saraydaki bilginler arasına katıldı. Sultan ölünce kardeşi II. Memun tahta çıktı. Yeni sultan bilginlere değer veriyordu. İbn Sina, İbn Miskeveyh, Ebu Nasr Mansur gibi çağın önde gelen bilginleri de sarayda toplanmıştı. 1017’de Gazneli Mahmud, Gürgenç’i alarak Memuni hanedanına son verince Biruni de Gazne sarayında yaşadı. Ömrünün geri kalan bölümü orada geçti. Önceleri bir tutuklu gibiydi, sonra bağışlandı, özgür kaldı. Sultan Mesud ve Mevdud dönemlerinde destek gördü, araştırmalarını özgürce yürüttü.

Biruni toplam 180 eser vermişse de günümüze ancak 27 tanesi ulaşmıştır.

O çok yönlü bir bilgindir. İlgilendiği konular şöyle sıralanabilir:

Astronomi, Matematik, Fizik, Jeodezi, Doğabilimleri, Tarih, Coğrafya, Eczacılık, Sosyoloji, Etnoloji, Felsefe, Dilbilim, Dinler tarihi.

Eserlerini Arapça, bazen Farsça veren Biruni’nin Türk soyundan geldiği, anadilinin Türkçe olduğu belirlenmiştir. Eserlerinde geçen Türkçe sözcüklerin yazılışında belirgin bir düzenlilik vardır. Arapça ve Farsçayı sonradan öğrendiği için eserlerini yazarken zorlandığını ifade etmiştir.

Fizik ve yerbilimleri konularında Biruni, XI Yüzyılın çok ilerisinde yer almaktadır. Su kaynaklarını ve artezyen kuyularını hidrostatik ilkeleriyle açıklamıştır.

İndus Havzasının denizin alüvyonla dolması sonucunda oluştuğunu belirtmiştir. Bu, yaşadığı çağa göre cesaret isteyen bir görüştür.

Biruni doğada yaptığı gözlemlerle bu sonuca ulaşmıştır: Düzlenmiş ve köşeleri yuvarlanmış taşların dağların yakınlarında ve ırmakların hızlı aktığı yerlerde çok büyük boyutlarda; dağlardan uzaklarda ve ırmakların yavaşladıkları bölgelerde daha küçük boyutlarda olduğunu anlamıştır. Irmak ağızlarında ise kum taneleri boyutlarında olduğunu gözlem yaparak öğrenmiştir.

Tarihsel kayıtları yaşadığı dönemdeki durumla karşılaştırarak ırmakların, özellikle Ceyhun Irmağının, yataklarını zamanla değiştirdiklerini saptamıştır.

Günümüzde de geçerliliğini sürdüren bu araştırmaları yapan Biruni’ye İslam dünyasının ilk jeomorfologu, hidrocoğrafyacısı da diyebiliriz. Büyük Filozof bu gözlemleri yaparken, sağladığı bilgileri kitaplarında kullanırken, Avrupa koyu karanlıklardadır ve ne erozyon (çizgisel aşınım) ne de denüdasyon (yüzeysel aşınım) bilinmektedir.

XI. yüzyıla Biruni Çağı denmesi boşuna değildir. Çağdaş yazarlar Biruni’yi en büyük İslam bilgini saymışlardır.

(Yazının devamı reklam sonrası aşağıda)

Biruni’nin üstünlüğü nereden ileri gelmektedir?

  1. Nesnel ve akılcı yaklaşım.

  2. Simya, büyü, efsun gibi temelsiz düşüncelere karşı çıkmış, bazı boş inançları bilimsel deneylerle çürütme yolunu seçmiştir.

  3. Tarihsel olayları ekonomik olaylarla açıklamış, bunların din açısından ele alınmasını bilime aykırı bulmuştur.

  4. Toplumun temelinde ekonomik ilişkilerin yattığı görüşünü savunmuştur.

  5. Özgür düşünceye bağlıdır.

  6. Bağnazlıktan uzak yaklaşımı benimsemiştir.

  7. Eserlerinde kapsam genişliği, özenle seçilmiş ayrıntı varsıllığı dikkat çeker.

  8. Hiçbir din hakkında itiraz ve eleştiride bulunmaz.

  9. Bir dini anlatırken o inançta olanların kullandığı deyimleri, terimleri yeğlemiştir.

  10. Dinleri birbiriyle karşılaştırırken önyargılardan uzak bir yöntemle konulara yaklaşmıştır.

emrullahguney@gmail.com

Önceki yazıları»

Dr. Emrullah Güney / Dünden Bugüne / Bizim Anadolu / 26 Eylül 2022

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...