Engin Aşkın’ın Ardından
1956’da tanıştık. Türk Hava Yolları kabin memuru alıyordu.
Müracaat ettik; kazananların içinde ben ve Coşkun (Engin Aşkın) da vardık. Önce bizi kursa aldılar, sonra DC-3 ve Viscount uçaklarında uçmaya başladık. İşimizi seviyorduk. Avrupa’nın birçok yerlerini gördük. Hatta Cidde’ye hacıları bile götürdük. Havayollarında çalıştığımız için senede bir herhangi bir yere bedava gitmeye hakkımız vardı. Bu hakkımızı kullanarak çok yerleri gezdik. Bir ara Londra’ya gittik ve orada kalmaya karar verecektik, ama şartlar uygun olmadığı için vazgeçtik.
Ben 1962’de üniversite tahsilimi bitirmek için havayollarından ayrıldım. Ekonomi ve sosyoloji dallarında okuyordum. Coşkun işine devam etti. Kendisi ile sık sık buluşuyorduk. Şakacı ve nükteli konuşkan bir havası vardı. Kendisini herkes severdi. Çok iyi kalpli ve hassas bir karaktere sahipti. Şiir yazardı ve şiirlerin bize okurdu. Varlık Dergisi’nde birkaç şiiri basılmıştı.
Kanada’yı nasıl seçtik?
Havayollarında bedava gidiyorduk her yere, Kanada’yı da görelim dedik. Ve Montreal’e uçtuk. Burada bir hafta kaldık. Ben Kanada’nın ekonomik, sosyal ve politik durumunu inceledim, çok olumlu buldum. Coşkun’a bu ülkede yaşanır, buraya göçmen olarak gelebiliriz dedim. O da tamam dedi…
Türkiye’ye dönüşümüzde Kanada elçiliğine müracaat ettik. Çok uzun beklemeden sonra olumlu cevap geldi. Bizi görüşme yapmak için İstanbul Konsolosluğuna çağırdılar. Görüşme çok iyi geçti ve netice için yine aylarca bekledik. En sonunda kabul edildiğimize dair mektup geldi. Önce ben geldim Montreal’e. Biraz Fransızca biliyorum diye bana Quebec’te iş buldular. SKİ RESORT idi. Kış bitince iş de bitti, ben de Toronto’ya döndüm. Yaz başında Coşkun Türkiye’deki işinden ücretsiz izin alarak Kanada’ya geldi. Toronto’da aynı evde iki oda kiralayarak beraber oturmaya başladık. O da iş buldu ve çalışmaya başladı ama işini ve ortamı sevmedi ve Türkiye’ye döndü. Gittikten sonra oradaki işinden şikâyete başladı (sebebini hatırlamıyorum şimdi).
Ben ona tavsiyelerde bulundum, ‘senin göçmenlik vizen var, 6 içinde geri dönebilirsin’ dedim. Uygun buldu ve Kanada’ya geri döndü.
Yıl 1965, bir ara Post Office’te beraber çalışmaya başladık. Sonra ayrıldık; galiba işten atıldık. Ben muhasebe, defter tutma işlerinde çalışıyordum. Coşkun da bir müddet pek önemli olmayan işlerde çalıştıktan sonra Zurich Canada Insurance Company’ye girdi ve oradan emekli oldu.
Şiir yazardı. Çok güzel şiirleri vardı. Kitap bastırdı. Milliyet’te ve sonra Cumhuriyet’te gazeteci olarak bir hayli yazıları ve röportajları yayınlandı. Çok tutulan ve sevilen bir gazeteciydi.
Hassas, temiz kalpli, arkadaş canlısı idi. Bağımsız yaşamayı severdi ve hayatını öyle devam ettirdi; ve hiç evlenmedi.
Işıklar içinde yat sevgili arkadaşım!..
Yusuf Hızel / Toronto / Bizim Anadolu / Eylül 2017
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…