Egemenlerin ve yorgun 20. yüzyıl ideolojilerinin gölgesinde siyaset ve de yenen salkım ile halkım.
Evet; egemenlerin ve yorgun 20. yüzyıl ideolojilerin gölgesinde siyasi tercihlerimizi yapan bizler talkın elimizde salkım gibi yeniyoruz halkım…
Bazı beğendiğim siyasi öncülere, egemenleri eleştirel mesajlarımı gönderiyorum. İkinci göndermelerde engelleniyorum. Bu engelleme; “Sen düşünme ben düşünüyorum demek midir, egemenleri benimseme midir, egemenlerden korkmak mıdır, onlardan hâlâ medet ummak mıdır, yoksa dünya siyaset yapma havuzu üyesi olarak havuza ihanet etmemek midir??!!”
Bu bende; dünyamız ülkelerinde, ille de ülkemde; birkaç kişi siyaset yapar, birkaç kişi düşünür, birkaç kişi ticaret yapar birçok kişi aval-aval bakar veya peşinden gider düşüncelerini çağrıştırıyor.
Halkımın duruşu bu olmamalıdır; bu duruş modern teslimiyet, kölelik adeta. Halk olarak ulusötesi ve ülkemdeki işbirlikçi egemenlerin gölgesinde yaşıyoruz, kaderimizi kendimiz değil, onlar belirliyor.
İşin hüzünlü yanı, bu süreçte özgür yaşadığımızı düşünüyor olmamızdır. Biz ne özgürlüğü, ne demokrasiyi yaşıyoruz; onların sınırlarını belirlediği özgürlük ve demokrasi kadar özgür ve demokrasi yaşıyoruz. Yani icazetli özgürlük ve demokrasi… Evet Kâni; “Ele verir talkını kendi yutar salkımı ve halkımı…” kaderimiz haline gelen durumlardayız. Biz eğer, 20. yüzyıldaki gibi, 21. yüzyılda da her şeyimizi başkasının gölgesinden beklemeye devam eder ve kendi gölgemizi oluşturmaz isek, bu dışarıdaki ve içerideki egemenler salkımı ve halkımı yemeye devam edeceklerdir.
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 22 Nisan 2022
