Can Dündar ve Erdem Gül serbest!
Can Dündar: Cumhurbaşkanına doğum günü hediyesi vermek istedik!..
AYM’nin ‘hak ihlali’ kararının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletilmesinin ardından 92 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül serbest bırakıldı.
Can Dündar, Silivri İnfaz Yerleşkesi önünde kendilerini bekleyenlere yaptığı konuşmada şöyle konuştu: “Hoş geldiniz. Kusura bakmayın bu saate kadar beklettik sizi. Geç vakit oldu, sizi de çok beklettik. Bizi de bekletenlerin niyeti 25’inden 26’sına geçmesiydi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın doğum günü kutlu olsun! Biz de evlilik yıl dönümünde içeri girmiştik, kendisine doğum günü hediyesi oldu. AYM’nin kararı basın özgürlüğünün, Saray’a tabi olmayan bir medya kurumuna bir karar verdi. Bizim ödediğimiz bedel Türkiye’de gazetecilerin ödediği bedelin yanında bir hiçtir. Bizimki bir hiçtir. Bu meslek bu haberleri yayınlayabilmek adına ölüm bedelleri ödedi. Bizimki onun yanında bir hiç. Sizler sayesinde dik durduk, sonuç aldık. Her türlü tehdide rağmen o haberleri o savunacak hale geldik.
Vekiller bizi yalnız bırakmadı, ailelerimiz yanımızda oldular. Onlara teşekkür borçluyuz. Ceza infaz kurulu çalışanları bize çok iyi davrandı. Herkesten yakın ilgi gördük. Şunu söylemek zorundayım; tek şey diliyordum içeri girerken, o bizi tıkan kin, öfke bizi zehirlemesin. Biz zehirlenmedik. Mücadele etmeye çok kararlıyız. Kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Davamız devam edecek. Biz çıktık, 30’u aşkın meslektaşımız içeride. Takipçisi olacağız. Bu toplama kampı müze olana kadar mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz.”
Ankara’da yargıçlar varmış
Dündar konuşmasına şöyle devam etti: “İçeride gazeteci arkadaşlarımız bizi unutmayın dediler. Bu karar onların da çıkmasına emsal olacaktır. Bunun iyi bir başlangıç olmasını ümit ediyorum. Ankara’da yargıçlar varmış, bunu da öğrenmiş olduk. Göreceksiniz Türkiye’de bir şeylerin değişmeye başladığını herkes görecek. Çok umutlu olarak çıkıyoruz buradan. Hiç yalnız kalmadık, yılmadık, susmadık. Yazmamamızı istediler, yazdık. Yaptığımız haberle Türkiye’nin bataklığa sürüklendiğini öne çekmeye çalıştık. Cumhurbaşkanının El Nusra ile söyledikleri haberimizin kanıtlarını gösterdi.”
Erdem Gül de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ben aynı yerden devam edeyim, bizim açımızdan Ahmet Kaya hatırlatması yapacağım; keşke olmasaydı diyeceğim. AYM’nin attığı hukuki adım için teşekkür etmeliyiz. Keşke olmasaydı, keşke mahkeme AYM’ye işi bırakmasıydı. Biz çıkıyoruz ama, bu tutuklu gazetecilerle ilgili sorunun bittiği anlamına gelmez, içeride arkadaşlarımız var. Bunu çok büyük bir olay olarak görmüyoruz. Aslolan bütün bir basının, barışı isteyen insanların birlikteliği gerekir. Ve bizi ayakta tutan sizsiniz. Biz 92 gün boyunca, bizim işlerimizi gören infaz koruma memurlarının özlük haklarını da hatırlatmayı buradan bir borç biliyorum.”
Anayasa Genel Kurulu, MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklanan Can Dündar ve Cumhuriyet’un Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yaptığı bireysel başvuruları dünkü oturumunda görüşüp karara bağladı. Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili verdiği ihlal kararı, UYAP üzerinden mahkemeye, faksla da İnfaz Savcılığı’na ulaştı.
Savunmanların mahkemeye sundukları iki sayfalık dilekçenin ardından Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül bu sabah erken saatlerde, saat 03.15’te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.
Can Dündar‘ın annesi Öznur Dündar da, “Kuş gibi hafifim. Ben bugün adalete inandım. Bu adalet hepimize lazım. Çok mutluyum, herkese teşekkür ediyorum. Hakimlerimiz sağ olsun, var olsunlar. O kadar güzel bir karar verdiler ki… Hakimlerimizle gurur duyuyorum. Başka söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 25/2/2016 tarihinde Erdem Gül ve Can Dündar bireysel başvurusunda (B. No: 2015/18567), tutuklamanın hukuki olmadığı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği şikâyetlerine ilişkin olarak başvurucuların Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ve ihlalin ortadan kaldırılması için kararın ilgili Mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir.”
Neler olmuştu?
29 Mayıs 2015’te Cumhuriyet’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” başlığıyla yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.
Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu soruşturmayı basın açıklamasıyla duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhuriyet ve Dündar’dan kişisel olarak da şikâyetçi olmuş, şikâyet dilekçesinde, “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” diyerek Dündar’ın bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istemişti.
Gül ve Dündar, haberin yayınlanmasından altı ay sonra 26 Kasım 2015’te ifadeye çağrılmış aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
Dündar ve Gül’ün avukatları, 3 Aralık 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
Dilekçede, tutuklama kararı ile Dündar ve Gül’ün anayasanın 19’uncu ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5’inci ve 10’uncu maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26’ncı ve 28’inci maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiği belirtildi.
Tepkiler
AKP ve Erdoğan yanlısı biatlı yazarlar Anayasa Mahkemesi’ne kinlerini kusarken, yazar ve müzisyen Zülfü Livaneli şöyle konuştu:
“Bugün çok sevinçli bir gün. Bu geceyarısı burada toplanan insanlar hem Can Dündar ve Erdem arkadaşımızın çıkışını, tabiî ki büyük bir sevinçle kutluyoruz, hem de dün Cerattepe kararı, çok sevindirici gelişmeler oldu. Yaptığı haber yüzünden içeride yatması ve bu haber de, itiraf edildiği halde içeride yatmaları ülkemize yakışmıyordu. Suriye’ye giden silah yüklü TIR’lar yüzünden arkadaşlarımız içeride yatıyordu. Oysa Başbakan bunu bir Arap televizyon kanalında açık açık söyledi. Demek ki Başbakan bunun en büyük tanığı. Hukuk bir nebze de olsa yerini buldu. Birkaç kere görüşmek için geldik, göstermediler. Ama şimdi görüşeceğiz.”
Gazeteci Nebil Özgentürk de Silivri’de bekleyenler arasındaydı. Özgentürk, “Artık Can özgürlüğüne kavuşacak biraz sonra. Çok heyecanlıyım ve çok duyguluyum. Çok sevdiğim bir arkadaşım. Çok duyarlı bir insan. Ülkesini seven, memleketimizin çok değerli evlatlarından biri. Umut ediyorum ki hiç kimse haksız yere buraya gelmez. Babamın bir lafıdır; Ankara’da hukukçular her zaman vardır” diye konuştu.
Metin Feyzioğlu: “Dilerim beraatle sonuçlanır”
Türkiye Baroları Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu toplumsal paylaşım ortamından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararını takiben İstanbul Sulh Ceza Hakimliği’nin Can Dündar ve Erdem Gül’ü tahliye etmesini hukuk adına sevinçle karşıladık. Anayasa Mahkemesine teşekkürler. Can Dündar’a, Erdem Gül’e, ailelerine ve tüm basın camiasına geçmiş olsun. Dilerim dava da beraatle sonuçlanır.”
Bizim Anadolu / 26 Şubat 2016
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…