Doğu Karadeniz için proje önerilerim
Arhavi özelinde Karadeniz, ille de Doğu Karadeniz için proje önerilerim
Proje önerilerim aslında Arhavi özelinde olsa da ülkem için geçerli önerilerdir….
Siz, özellikle yerel yönetim başkanlığına, İl ve Belediye meclislerine aday olmak istiyorsanız projeleriniz olmalı. Dahası ve doğrusu; dağarcığınızda yerel yönetim hizmetleri bağlamındaki proje ve programlarınız nedir?.. 12’ye çeyrek kala sipariş edilen veya birilerinden alıntı boyutunda kendinize mal ettiğiniz proje ve programlarla inandırıcı olamazsınız, çünkü halk bunu görüyor ve anlıyor. Hele ki; doğaya ve doğana düşman dolar dostu yandaş şirketlere sırtınızı dayayarak halkı hiç kandıramazsınız. Kandıramazsınız, çünkü buralara geldiğinizde; sizi getiren efendilerinizin ve kendinizin, siyasi ve ekonomik rant sürecini işletirsiniz, kentinizi soyutlayarak…
Benzer bir yakınmama Ali Faik Akgümüş arkadaşım şu yorumu yapmış: [[ Yazdıklarınıza aynen katılıyorum..Ancak memleketimin güzel insanlarının çoğu denizi sevmiyor, deniz kültürü gelişmemiş diye düşünüyorum… Yüz metre ötedeki sahil bandında pek dolaşana, yürüyüş yapana,,, denizi seyretmek için yapılması lazımken, otoyoldan geçen araçları izliyor olmasına rastlamadım. Ama kıraathane, çay ocaklarının önü tıklım, tıklım. Sigara izmaritleri kül tablaları olmasına rağmen, insanların başının üstünden kaldırımlara atılıyor.. Sn Hocam, Bir kitap dolusu yazılıp, saatlerce anlatılacak doğru ve gerçekleri kısa bir sürede bilgi paylaşımına sunmanızı hayranlıkla izliyorum… Söyleyebileceğim sadece tek kelime var. Mükemmel… Yüreğinize, bilginize, elinize, kolunuza sağlık. Düzelir iyi olur dileğiyle selam ve saygılarımla.]]
Yanıtım: {{ Ali Faik kardeşim; Tam bir Faik, yani ileri üstün bir duyarlılık göstererek, Arhavi ve tüm Karadeniz’in yumuşak karnına dokunmuşsun. Evet; uzakta iken denize olan özlemi abartıp da pratikte aksini yapan memleketin çocuklarıyız. Bu duyarsızlık aslında yerel ve ulusal değil evrenseldir de. Psikolojik ve sosyolojik tanımı zor bir duyarsızlık. Hadi anladık; denizin ortasında büyüyen Japon bıktığından mı, tusunami korkusundan mı, güneşte yanarak yok olmasını istemedikleri beyaz ten tutkusundan mı, nedendir bilinmez denize girmez. Ben bugüne dek denizde yüzen karpuz kabuğu gördüm, fakat bir Japon görmedim. Bizdeki de kanıksama ile tanımlanabilirse de, gençlerin daha çok şıklıklarına ve de tembelliklerine düşkün olmalarına kısmen bağlayabiliriz. Özellikle erkekler kahve köşelerinde, kulüplerde oksijensiz ortamları tercih eder, denizden ve güneşten yararlanmayı öteler. İşin doğrusu çay sepeti kadının sırtında, çay parası cebinde olan erkekler kahvelerde zaman öldürürler. Bu olguya Doğu Karadeniz’in genelinde fazlasıyla tanık oluyoruz. Bu ruhsal atalet bireyi karar vermede edilgenliğe itmekte, yanlış duruşlara sürüklemektedir. Kolay kazanım, köşe dönücü mantık bütünündeki bir durum… Ülkem genelindeki lümpenliğin daha aktif olan Karadeniz versiyonu demek olası… Dahası, hükmedilmeyi reddeden, yaşamın, saygı ve sevgi bütünündeki emir komuta silsilesini yadsıyan bir yapı… Bu da beraberinde, kendine ve kentine, yani yerel ve ulusal bağlamdaki sorunlara duyarsızlığı getirmekte ve kolaycılığa kaçan, sosyal, ekonomik ve siyasete yansıyan bir düşün kalıbı yaratmaktadır…}}
Arhavi için ve de Doğu Karadeniz kentleri-İlçeler-Beldeleri ve Köyleri içim proje başlıkları:
Yukarıdaki olumsuzlukların düzelmesi adına gündeme getirilmesi gereken projeler düzlemindeki duyarsızlığın giderilmesinde en büyük görev yerel yönetimlere düşer.
İngiltere Yağmur turizmini geliştirerek milyar dolarlar kazanırken, biz doğaya saldırarak erozyonu geliştirip milyarlarca doları heyelana, afetlere veriyoruz. Evet; cennetin izdüşümü memleketimizi doğası ve doğanıyla yok etme sürecine sokuyoruz. Bunun önünü almak için yerel otantik aktiviteleri-etkinlikleri yaygınlaştırabiliriz…
Örneğin;
Yok edilen kıyı bandının, halkın yararına yeniden ‘tesisler ve plajlar bazında” dizayn edilmesi… Sidere deresinin beslediği Kapisre deresinin denize döküldüğü yerden (Mansap) ve Menba yönünden Kavak’a kadar yatağın islah edilerek nehir kıyısında yürüyüş bantlarınin ve dinlence yerlerinin, otantik yapıda cafelerle varsıllaştırılması… Kent içi kıyı çizgisinin Rekreasyon alanlarında daha işlevli dönüşümün gerçekleştirilmesi… Özellikle son 15 yılın popülizmi olan siyasi ve ekonomik rant içerikli futbol ve diğer spor dallarının, rant odaklı popülizmden soyut yeniden yapılandırılması. Bu anlamda spor odaklarının kültürel boyutta yaygınlaştırması… Bir zamanları Türkiye’de milli takım düzeyinde ses getiren boksun, özellikle Hamdi Yıldırım ile tekrar canlandırılması. Ve de tüm bunların eğitim işlevli sürekli halkı ve gençleri uyaran etkinliklerle yaşama geçirilmesi…
Yıllar önce Radikal gazetesinde yazdığım “Maviden Yeşile Yolculuk” aktivitesi alıntılanarak başlatılmıştı, bu aktivitenin yeniden başlatılarak süreklendirilmesi… Özellikle ilgi çeken belli noktalarda ‘ulusal park benzeri’ orman parklarının ve dinlence yerleri yaygınlaştırılması… Dağ sporları, dağcılık, deniz ve dere sporları gündeme getirilmesi… Yöresel yapı ustalığı eğitici yarışmalı aktivitelerin organize edilmesi… Her köyde imece şenlikleriyle özgün yerel ürün toplama aktiviteleri, izin boyutunda elle balık tutma yarışları düzenlenmesi… Ve de “simge tutku” Atmacacılığın yerel kültür bütününde spora dönüştürülmesi… Briç ve satranç etkinliklerinin yaygınlaştırılması…
Ve son olarak;
En güzel çay ve fındık bahçe yarışması… En iyi yetiştiricilik; çay, arıcılık-bal, fındık, süt, peynir, yoğurt, balıkçılık ve de geleneksel yemek yarışmaları vb yerel ürün yarışmaları odaklı, bir dönem Sidere köyünde yapıldığı gibi köy festivalleri yaşama geçirilebilir…
Tüm bunların tutkulu yarışlara dönüştürülmesi; ‘yaşlısı ve gencini’ ataletten soyutlayacağını ve doğası ve doğanıyla bütünleştireceğini düşünüyorum….}}
http://teknopoltkalar.blogspot.com/2018/11/arhavinin-dogasina-ve-doganina.html
http://www.imo.org.tr/resimler/ekutuphane/pdf/415.pdf
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 29 Mart 2019