Press "Enter" to skip to content

Daha yeşil Türkiye için Nükleer Santral

Daha yeşil Türkiye için Nükleer Santral

Daha yeşil Türkiye için mektup yaz, ardından yeşili yok eden enerji temelini at! “Daha yeşil bir Türkiye’yi birlikte inşa edelim’ diye bana mektup atan, sonrasında yeşili yok edecek Akkuyu Nükleer Santralının temelini atan Cumhurbaşkanı’na mektubum var!! Ve birbirini vuranlar…

 

 

 

 

 

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim” ricali devlet ricalinin gönderdiği mektubu ve karaçam tohumu, 22.999.999 haneye ve bana teslim edildi. Şimdi ben de ona bir mektup teslim ediyorum…

Dahası; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mektubu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 23 milyon haneye yollandı.

Erdoğan’ın 23 milyon haneye göndereceği mektup için ise yaklaşık 315 ağacın kesildiğinin söylenmesi bir anekdotumu gündeme getirdi:

Evet; Cumhurbaşkanının “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim” içerikli mektubu bir değil 315 çam deviriyor… Yani orman, yani yeşil yok ediliyor…

Vahap Munyar 28 temmuz 2006 tarihli yazısında “Beş fidan dikmeyene evlilik cüzdanı verilmesin” demişti. Vahap Munyar’ın bu “Daha yeşil bir Türkiye kampanyası” manşet oldu, gündem oluşturdu, ama ben bu kampanyayı 26/08/2002 tarihli dünya gazetesinde yazdığım yazıyla başlatmışım, fakat duyan bile olmadı… Yazımda; “Ağaçları salt yangınlarla mı yok ediyoruz?!” diyerek şunları işlemişim: “Bilindiği gibi ülkemizde kâğıt üretiminin yüzde 97’si ormanlarımızdan sağlanmaktadır. Televole kültürünü içeren haftalık gazete eki ve aylık dergileri baz alalım. Birinci hamur kuşe kâğıttan oluşmuş bu sayısız dergilerin kâğıtları ithal değil, Dalaman Seka Kâğıt Fabrikasından üretilen kâğıtlardır. Derginin bir tanesi ortalama 300 gram gelmektedir. Seka verilerine göre 5 metreküp odundan 1 ton kâğıt elde edildiğine ve bir ton kâğıdın da 17 ağaca eşit 0.0225 hektarlık orman alanı kapladığına göre, Erdoğan’ın 23 milyon haneye göndereceği mektup için yaklaşık 315 ağacın kesildiğine göre 500 m2 bir yeşil alan yok edilmiş oluyor.”

Yani, bırakın HES’lerle, Altın aramaları, taş ocakları ve Nükleer santraller ve de 3. havaalanı inşaatları nedeniyle değil, salt mektupla 500 m2’lik yeşil alanı yok eden Cumhurbaşkanına nasıl inanayım?!

Doğrusu ve dahası; ben; aşağıdaki “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim” çağrısını içeren mektubun samimiyetine nasıl inanayım!?

Varın siz karar verin…

İşte AKP Genel Başkanının yeşile çağrı mektubu:

[[ Sayın ÇORBACIOĞLU ailesi, Mart 2018

Büyük ve güçlü Türkiye idealine ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz hizmetlerle Türkiye’yi, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan sanayiye… Her alanda 16 yılda üç buçuk kat büyüttük… Bugüne kadar yaptıklarımızla yetinmiyor, 2023 vizyonumuzla çok daha büyük hedeflere doğru kararlılıkla ilerliyoruz… Elde ettiğimiz başarılarda Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın yaptığı yatırımların ve çalışmaların da büyük katkısı vardır. Bakanlığımız, her bir köşesi cennet parçası olan güzel vatanımızda çığır açan yatırımlar yaptı, yapmaya devam ediyor… Orman Su, tabiat ve meteoroloji alanında yaptığımız her çalışmada çevreyi ve canlıları korumayı temel ilke edindik. Ülkemiz tabii kaynaklarını, koruma-kullanma dengesini gözeterek, sizlerin hizmetine ve kullanımına sunmayı sürdürüyoruz… Orman ve Su İşleri Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim” kampanyamız çevresinde sizlere ulaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Zarf içindeki tohumları toprakla buluşturarak, daha bir yeşil bir Türkiye için siz de katkıda bulunabilirsiniz… Bir vesileyle; 21 Mart Dünya Ormancılık, 22 Mart Dünya Su ve 23 Mart Dünya Meteoroloji günlerimizi tebrik ediyorum… Ailenizle birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum…

En kalbi selamlarımla.

Recep Tayyip Erdoğan-Cumhurbaşkanı ]]

 

Amaç; İslam’ın yeşili mi, doların yeşili mi yoksa doğanın yeşili mi!?

AKP genel başkanı 23 milyona mektup yazıyorsa erken seçim kapıda demektir…

“Yeşili yok eden Nükleer temelini atan AKP Başkanı bana; “Daha yeşil Türkiye’yi birlikte inşa edelim” diye mektup attı. Ben de çöpe…” diyorum ve “Haksızsın!” diyenlere kapak yapıyorum…

http://evm.blogcu.com/kene-pazarlayan-dolar-dostu-doga-dusmani/5397292

 

 

Osmangazi Üniversitesi’nde 4 akademik personele saldırı

 

Osmangazi Üniversitesi’nde 4 akademik personeli silahlı saldırıyla öldüren Volkan Bayar tutuklandı. Birbirlerini FETÖ’cülükle suçluyorlar…

Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde düzenlediği silahlı saldırıda, Dekan Yardımcısı Mikail Yalçın, Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu ve öğretim görevlileri Serdar Çağlak ile Yasir Armağan’ı öldüren Volkan Bayar, Eskişehir Adliyesi’nde çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

4 akademisyeni öldüren Volkan Bayar hakkında Rektörlük ve YÖK’e gönderilen dilekçelere göre, Bayar’ın Denver Üniversitesi’ne giderken aldığı MEB bursu şaibeli. Bayar, bu üniversiteden eşine şiddetten dolayı atıldı, buna rağmen belge aldı.

Katil Bayar çevresindekileri sürekli FETÖ’cü diye şikâyet eden bir muhbir. Hatta; şikâyeti ile ihraç edilen akademisyen Yalçın Bay, törende, “Ölene kadar bekleyin sonra da dua edin. Bugüne kadar bize ne oluyor diye sormayan vali ancak bugün geliyor. Can güvenliğimiz tehlike altında. Gerçek FETÖ’cüler korundu” tepkisini gösterdi.

Bir akademisyen, üniversitedeki tüm olayları Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’na da şikâyet ettiklerini törene katılan AK Parti Milletvekili Nabi Avcı’ya aktardı.

Rektör Hasan Gönen’in törene gelmesi ile birlikte, “Rektör istifa. Asıl FETÖ’cüler burada” sloganları ile karşılaştı. Akademisyenlerin yakınları Gönen’in üzerine yürümek istedi. Rektör, polis kordonu altında rektörlük binasına girdi.

Evet; sanki birileri birbirini öldürmeye başladı…

Bu kişi ‘öldürdüm, çünkü hepsi FETÖ’cüydü’ diyecektir. Ve ardından 696 sayılı KHK’yi hatırlatıp, ‘ben 15 Temmuz sonrası gerçekleşen eylemleri püskürtmek için çabaladım’ derse kimse şaşırmasın…

Ne demişti; “Ülke yaşanılacak gibi değilmiş. Terkedeceklermiş. Bunların bilet paralarını verip göndermek lazım…” Bu katliam bilet projesinin parçası olmasın! Asla başaramayacaksın, asla!… Ülke değil sen kötüye gidiyorsun, seeeen!!!

 

 

Güldüşün sözler (Önce düşün sonra gül):

[[ 2000 KM uzaktaki Çernobil için önlem alamadık. Burnumuzun dibinde inşa edeceğim Akkuyu ve Sinop Nükleer niçin korkutuyor ki sizi!:(· ]]

[[ Afrin Çıkartması Ve Ardından Nükleer Ve De Şeker Fabrikaları Çıkartması… Hadi Yandaşlar Durmak Yok Vurmak Var!]]

[[ Volkan Bayar; “Ben 4 kişiyi 696 sayılı KHK gereği öldürdüm…”

Tepedeki; “Özür diliyoruz. Kılıçdaroğlu unutturdu… Kahramanımızsın!” ]]

[[ Yukarıdakiler ‘birbirlerinden dahi’ koruma ordusuyla korunurken, aşağıdakiler birbirini vurmaya başladı!! ]]

[[ Yaylalar Klarnet grubu organizatörü olan Polat Yağcı adı her şeyi anlatmıyor mu?! ]]…….. Kılıçdaroğlu’na Klarnetli Yaylalar Grubu Yanıt Vermiş… Sanık Sizindir:.. Kılıçdaroğlu, [[ “Afrin’de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir güruh, davul-zurna-klarnet… Bir ülkenin değerleri vardır. Bulunduğunuz apartmanda bir kimse hayatını kaybetmişse televizyonu bile açmazsınız, gürültü yapmazsınız, yemek yapar götürürsünüz. Bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam, sen eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç, bir de Yaylalar şiirini söyle” ]]. YAYLALAR GRUBU YANITI: [[Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaları en güçlü biçimde kınıyoruz.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir partinin genel başkanının, Afrin’de terör örgütleriyle göğüs göğüse çarpışırken silah arkadaşlarını kaybeden kahraman askerlerimize yönelik bir ziyaretten neden rahatsız olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz.

Ana muhalefet liderinin, askerlerimize moral vermek için sınıra giden sanatçıları ne amaçla tahkir ettiğini anlayamıyor ve söylemlerini kabul etmiyoruz. Bu vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu, bölgeye gitmekten neden imtina ettiğini Türk milletine açıklamalıdır.

Ordumuzla ve milletimizle bir bütün olmaktan gurur duyan sanatçılar olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun hakaret içeren açıklamalarını kabul etmiyor, kamuoyunun takdirine sunuyoruz.]]... Sanatçıların Ziyaretine Karşı Çıkmadık, Örneğin Tamer Karadağlı Ve Ceceli Grubuna… Bizim Karşı Çıkışımız Klarnetli Yaylalar Densizliği…

 

Son olarak; “Yolun solu, karanlığın sonu ne zaman gözükecek!!??”

 

evesbere@mynet.com

 

Tüm Yazıları»

 

 

Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 8 Nisan 2018

 

Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…

 

 

 

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...