Press "Enter" to skip to content

Cizre’de neler oldu?

Cizre’de neler oldu, hemen açıklanmalıdır!

Bir haftadan fazla sokağa çıkma yasağı olan Şırnak’ın Cizre ilçesinde yasağın kaldırılmasından sonra kentten gelen görüntüler insanları dehşete düşürdü.

 

Bir an önce siyasi parti temsilcilerinden oluşturulacak bir kurulun kente gönderilip orada neler olduğunun kamuoyuna açılması gereğine işaret eden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu yayınlamış olduğu bildiride şunları dile getirdi:

Hayatım boyunca bölücülerle mücadele ettim. Hiçbir zaman ayağı yere basmayan romantiklerden olmadım.

Son 5 yılda Türkiye’yi 4 kez dolaştım, 5. turumu bitirmek üzereyim. ÇIKIŞ YOLU’nda da yazdım, Türkiye benim öğretmenim oldu diye.

 

Cizre'den çıkan görüntüler dehşet verici.
Cizre’den çıkan görüntüler dehşet verici.

 

Bakın ne öğrendim Türkiye’den, anlatayım.

Halkımız, hiçbir yerde aşırılıkları, kavgayı, zıtlaşmayı sevmiyor. Değerlerine saygı gösterip, kendine değer vereni kucaklıyor. Şırnak’ta yaşayan vatandaşımız da, İzmir’deki de adliyeden adalet, hastaneden şifa, okuldan iyi bir eğitim bekliyor.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu ayrılmak, parçalanmak istemiyor; özerklik gibi bir taleplerinin de olduğunu sanmıyorum büyük kitlenin. PKK’nın ajandası ise halktan çok farklı. PKK’yı savaş lordları yönetiyor ve savaş ekonomisinden servetlerine servet katıyor bu kişiler. Halkın eğitime, doktora, işe, aşa ihtiyacı var; PKK iş makinası yakıyor, doktor öldürüyor, devletten hizmet gelmesin diye uğraşıyor. Devlet ise, yöneticilerinin basiretsizliğinden, son iki üç yıldır bölgede, sonuçları büyük acılara yol açan bir otorite boşluğu yaratmış, PKK’nın şehirlere yerleşmesine göz yummuş. Bu aymazlığın cezasını sadece askerimiz, polisimiz değil, bir bütün olarak sivil halk da çekiyor. PKK’nın mahkemelerine, vergilerine, kısacası devlet yetkilerini kullanmasına boyun eğiyor.

 

Cizre'de mermiler...
Cizre’de mermiler…

 

Bu büyük sorunu hamasetle çözmek mümkün değil. PKK terör örgütünün taban kazanmaması için, meşrulaşmasını önlemek gerekiyor. PKK’nın meşrulaşmasını önlemek için ise, devletin meşruiyetini asla kaybetmemesi lazım.

Cizre, tam 7 gün kapatıldı. Halk evlerine hapsedildi. Valilerin böyle bir yetkisinin olup olmadığı tartışması, ayrı bir yazının konusu. Ancak hiç kimsenin toplumun haber alma hakkını engelleme yetkisi yok. Toplum, Cizre’de neler olduğunu güvenilir ve tarafsız kaynaklardan öğrenemedi ve büyük kırılmalara yol açabilecek bilgi kirliliği sürekli arttı.

Bu durum, halkın gözünde devletin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açacak pek çok iddianın cevapsız kalmasına neden olabilecektir. Oysa devletin, PKK terör örgütü karşısındaki en etkili gücü; tankı, topu, uçağı değil, hukuk kurallarına uymak suretiyle kabul ettirdiği meşruiyetidir.

Şu halde, bu meşruiyet sorgulamasını önleyecek adımlar ivedilikle atılmalıdır.

 

 

 

Bu çerçevede;

1. Derhal TBMM toplanmalıdır. Kurtuluş Savaşı’nda bile bir gün dahi kapanmamış olan Meclisin, böyle bir zamanda tatilde olması kabul edilemez. Erken seçim, Meclisin çalışmasına engel değildir.

2. Bütün siyasi partilerden oluşan bir inceleme heyeti kurulmalı ve bu heyet derhal Cizre’ye gitmelidir. Heyet, Cizre’de incelemeler yapmalı, sonra TBMM Genel Kurulu toplanarak İç İşleri Bakanından neler olduğunu dinlemeli ve gönderdiği heyetin tespitlerini değerlendirmelidir.

Tekrar ediyorum:

DEVLETİN TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞI EN ETKİLİ GÜCÜ, TOPU TÜFEĞİ DEĞİL, HUKUK KURALLARINA UYMAK SURETİYLE KABUL ETTİRDİĞİ MEŞRUİYETİDİR.

PKK’nın en çok işine gelecek olan, devletin bu meşruiyetinin halkın gözünde sorgulanır hale gelmesidir.

Aman dikkat, aman dikkat….

 

Bizim Anadolu / 12 Eylül 2015

Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...