Sizi fazla merakta bırakmadan bu ‘tip’ sosyolojinin Dr Hulki Cevizoğlu sosyolojisi olduğunu belirtmeliyim.
Geçenlerde Meral Akşener’in Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e ‘benzetmesi’ üzerine bir tartışma çıkmıştı.
İşte Youtube’te gezerken (bu deyime dikkat, çünkü tam da bu konuya değineceğim), CNN’deki tartışma programına da bakayım dedim.
Ne de olsa, ‘laf ebeliği’ ile övünen Hakan Bayrakçı da orada idi.
Ancak üç mü dört mü ne, ‘doktora’yı bir arada yaptığıyla bildiğimiz sosyolog Hulki Cevizoğlu’nun diyecekleri benim için daha ilgi çekiciydi.
Nitekim Dr Hulki Cevizoğlu, ‘günümüzden tam 2350 yıl önce’den kalma ‘bomba’sını patlattı.
Bütün yanlışları düzelttiği gibi, Aristo’ya Aristo değil ama Aristoteles denilmesi gerektiğiyle başladı. (Sanki Aristo’ya Aristo demekle hançerin taşı düşermiş gibi…)
Ancak asıl bomba Epifora (Epiphore)’yı anımsatmak oldu.
Öyle ki, o anaforda sunucu kadıncağız zevkten dört köşe teşekkür etmek zorunda kaldı.
Bense, sosyoloji doktoru (doğrusu doktorası sosyoloji mi idi, felsefe mi bilemiyorum) Hulki Cevizoğlu’nun, epiforla metaforu karıştırmış olabileceğini düşünmeye başladım.
Ceviz’li sosyoloğumuzun, Horasan’da halı dokunduğunu duymuş ama, enine mi, boyuna mı olduğunu henüz anlamamış olabileceği kanısına vardım.
Değil mi ki, ‘karşılaştırma’ ile ‘mecaz’ı (méthaphore), ki bizim dönemimiz el kitaplarında hep ‘kıyas/mecaz’ olarak geçen ve hep Arsito’yla başlatılan bir örneğe başvurulmaktadır.
Dr Cevizoğlu da tam da orada kalmış imiş.
Ancak ve ne var ki, günümüze gelen ‘mecaz’ anlayışı Aristo’dan değil ama, ondan tam iki yüzyıl sonra Bergamalı (Pergame) Tauriscos tarafından ileri sürülmüştür.
Çünkü Arsito’nun ‘mecaz’ı, ‘bir benzetmeye dayanılarak kullanılan sözcüğün anlamının değişmesi’dir.
‘Bir arslan kükredi’ demekle, ‘Hulki arslan gibi kükredi’ demek arasında dağlar kadar fark var, değil mi?
Çünkü araya ‘gibi’ sözcüğü konularak, ancak ‘benzetme’ yapılmış olabilir.
Burada, yani Arsito’da ‘mecaz’ yoktur, o nedenle de Arsito için ‘mecaz’ yapmakla sözcüklerin anlamını değiştirmek arasında bir fark yoktur.
Ve yine, o nedenle zaman zaman ‘Aristo mantığı’ denilerek küçümsenir.
Ancak sosyoloji doktoru Hulki Cevizoğlu henüz bunun ayırdına varamamış bulunmaktadır.
Gelelim, İstanbul Fatihi Ekrem İmamoğlu’na…
Her ne kadar Meral Akşener de kendi meramını doğru dürüst anlatamadıysa da, şöyle demiş olabileceği düşünülebilir:
“Nasıl Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u Hıristiyanların elinden alarak Müslümanlara kazandırdıysa; Ekrem kardeşim sen de, Cumhuriyet idealimizi yok etmeye çalışanların elinden İstanbul’umuzu kurtarmış oldun”!
Tümce uzun ve düşük de olabilir.
Ancak dinleyende uyandırdığı düşünce, figür, her ne ise o, işte bu anlama gelmektedir.
Yani ortada bir ‘mecaz’ vardır.
Bunu anlamak istemeyenler ya da anlayamayanlara ‘Aristo mantığı’ ile düşünüyor denilmektedir.
Kuşkusuz başta sosyoloji doktoru Hulki Cevizoğlu olmak üzere…
O nedenle, Hulki beyin sosyolojisine Ceviz’li Sosyoloji denilmesi yerinde olacaktır.
Yukarıda ‘Youtube’te gezerken’ demiştim.
İşte Ekrem İmamoğlu’nun Fatih’e benzetilmesini anlamakta güçlük çekenler, benim çizmelerimle bir tüp içinde gezintiye çıktığımı sanacak kadar saf olanlardır.
Küçümsenen ‘Aristo mantığı’ işte bu mantıktır.
Bilmem anlatabildim mi, sayın Dr, sosyolog, gazeteci, akademisyen Hulki Bey Cevizoğlu?
Habip Hamza ERDEM /Bizim Anadolu / 10 Ekim 2021
Şu haber ve yazılarla da ilgilenebilirsiniz: