Press "Enter" to skip to content

Boztepe: “Önceliğim Atatürk”

Boztepe: “Önceliğim Atatürk”

Montreal’de 10. Kanada Türk Gençlik Kurultayı’nda konuşan Kaya Boztepe: “Benim her konudaki önceliğim her zaman Atatürk!”

 

 

 

 

Duygu Özmekik

 

Kanada Türk Konseyi 10. Kanada Türk Gençlik Kurultayı’nı bu yıl Montreal’de 12-14 Ocak 2018 tarihleri arasında gerçekleştirdi. 48 gencin katıldığı kurultay çerçevesinde “Ataturk’s Relevance Today” adlı bir konuşma ve “Atatürk and Leadership” başlığı altında bir konferans veren Kaya Boztepe, Atatürk’ü ve Cumhuriyet tarihini hikâyeleştirerek anlatma yöntemiyle ve engin tarih bilgisiyle büyük ilgi ve hayranlık uyandırdı.

Chicago’da doğan Boztepe, Türk Amerikan Radyo ve TVsi, Türk Amerikan Gençlik Birliği kurucusu ve New York’taki, Amerika’daki tüm Türk Amerikalıları bir çatıda toplayan Türk Amerikan Birlikleri Federasyonu’nun eski başkanı. Kendisi şirketlere organik pamuk işleme, dönüşümlü elyaf ve enerji yöntemleri sunan Planet Green NY Şirketi’nin sahibi ve Amerika’daki TED İstanbul Kurumu’nun temsilcisi.

Kurultay’daki ülke geleceği ile ilgili umut aşılayan sunum ve konferansını izledikten sonra Cumhuriyet Tarihi’ni anlatış yöntemine ve Atatürk anılarıyla ilgili eşsiz bilgisine hayran kaldığım Boztepe’ye, hemen bir röportaj önerdim. Sağolsun beni kırmadı ve memnuniyetle kabul etti.

 

 

Kaya Boztepe 10. Kanada Türk Gençlik Kurultayı çerçevesinde yaptığı konuşmada.

 

 

 

Kaya Boztepe ile söyleşimiz şöyle gerçekleşti:

 

– Atatürk’ün dehasıyla tanışmanız ilk ne zaman ve ne şekilde oldu?

Atatürk ile ilk kez babamın beni 12 yaşındayken Anıtkabir’e götürdüğü zaman tanıştım. Babam bana “Atatürk bizim babamız. O bütün Türklerin babası” dedi. Türkiye’ye ilk gittiğim zaman evimizin müdavimlerinin çoğu babamın çocukluktan arkadaşları olan Doğan Avcıoğlu, Turgut Özakman, Mete Akyol, Altan Öymen, Uğur Mumcu gibi isimlerdi. Birçok değerli araştırmacı gazeteci, yazarla tanışma şansım oldu. Türkçe konuşmamı ve anlamamı överek beni çok motive ettiler. Türkçe kitaplar okumamı desteklediler. Okuduğumu anlayıp anlamadığımı görmek için kitaplar okuttular. Öncelikle, hiç unutmam, Milliyet’ten Pal Sokağı’nın Çocukları diye bir kitap vardı. Bilgi Yayınevi’nin sahibi rahmetli Ahmet Küflü bana o kitaptan iki satır okuttu. “Çok güzel okuyor. Anlıyor mu okuduğunu?” diye sordu. Anlayabildiğimi söyledi çevremdekiler. Ben o motivasyonla daha fazla Türkçe okumaya başladım ve hiç durmadan okumaya devam ettim.

 

– Sunumlarınızda ele aldığınız, Atatürk ile ilgili gerçek ve umut verici bu hikâyelerinizin kaynakları nedir? Bu değerli bilgi ve anılara ulaşmak için hangi kitapları okumamızı önerirsiniz?

– Hep gençlere de benim tavsiye ettiğim, belli bir sıra içerisinde okunması gerekenler; Fahir Rıfkı Atay’ın “Çankaya” isimli kitabıyla başlamak, daha sonra mutlaka Atatürk‘ün “Nutuk” kitabını okumak. Ancak ondan önce, gençlerimizin çok daha rahat okuyabileceği ve hatta DVD’den izleyebileceği Turgut Özakman’ın “Çılgın Türkler ve Cumhuriyet” kitapları ya da filmleri var. Bence ders kitabı niteliğindeler ve ders kitabı olarak okutulmalılar. Özellikle yurtdışındaki Atatürk okullarımızda bunu gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Ardından “Nutuk” ve altını çizerek söyleyeceğim, Doğan Avcıoğlu’nun “Türklerin Tarihi ve Cumhuriyet Tarihi”ni mutlaka okumaları gerekir. Ayrıca Atatürk’ün anılarıyla ilgili okumak isterlerse, Bütün Dünya dergisinde yazılarım yayınlanıyor ve çok takipçim var. Kendi İnternet sitemde, kayaboztepe.com‘da gerçek olayları kahramanlık destanı olarak heyecanlı bir şekilde anlatırken okurları bazen güldürüp, bazen duygulandırıyorum. Önemli olan herkesin bu gerçek olaylara ilgi duymaya başlaması. Yazılarımı okuduklarında “biz bunları bilmiyorduk” diyorlar. Tarih kitaplarını detaylı bir şekilde okurken bu gerçek olaylar arasından eleme yapıp kendi üslubumla anlatıyorum. Bu hikâyelerle dünyanın her tarafına gidiyorum. Avrupa’nın birçok yerinde ve Amerika’nın neredeyse her köşesinde bu hikâyeler sunuldu. Türk toplumunu tanıtan sunumlarımı yapmaya devam ediyorum. Benim misyonum bu, ve gerekleştirilmesi gereken çok önemli bir misyon olduğuna inanıyorum.

 

– Ataturk Society of Amerika’dan ve oradaki görevinizden bahseder misiniz?

Ataturk Society of America Atatürkçü Düşünce Derneği ile el ele çalışan ve onun en büyük parçalarından birisi olan bir dernek. Ben federasyon başkanlığı yaptığım dönemde de hiçbir şekilde başka bir organizasyona üyeliği özellikle yapmadık. Hiçbir şekilde bir siyasi düşüncenin altında yer almak istemedik. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kendisi zaten başlı başına bir siyaset ve misyon. O misyon çerçevesinde Atatürk ilkelerini yaşatmak, anlatmak ve özellikle de gençlere bu düşünceleri düzgün bir şekilde ifade edebilmek için bir çatı altında toplandığımız bir dernek.

 

Kaya Boztepe yaptığı Atatürk konulu konuşmasında.

 

– Planet Green NY nedir?

Planet Green NY benim firmam. Uzun seneler tekstille uğraştım. Büyük Fortune 500 Amerikan firmasında pamukla ilgili Türkiye’ye gidip gelirken Antep ve Hatay yöresinde cilt kanseri çocuk düşüklükleri ve benzeri birçok rahatsızlıklar olduğunu gördüm. Araştırdığım zaman bu rahatsızlıkların özellikle pamuk işlemekte kullanılan kimyasal maddelerden kaynaklandığını öğrendim. Bu sorunu çözmek için neler yapabileceğimiz üzerine düşünmeye başladım. Organik pamukla ilgili çok çalışmalar yaptım. Daha sonra dönüşümlü elyaf ve dönüşümlü enerjiye kadar çalışmalarım oldu. Birçok firmanın dönüşümlü elyaf, enerji ve organik ürünler kullanması, tedarikçi firmaların bir şekilde bu yöne yönelmesi konusunda büyük mesafeler aldım. Tedarikçi firmaların su arıtma tesisleri yapmalarını, organikten başka atılacak çöpe kadar dönüşümlü enerjiyi ilk gündem maddesi yapmaları konularında uğraştım. Bu benim çok gurur duyduğum bir konu. Halen de büyük bir titizlikle üzerine çalışıyorum.

 

– Amerika’daki TED Istanbul Foundation’da belli misyonunuz var mı?

– Benim her konudaki önceliğim her zaman Atatürk. Burada daha çok imkânı olmayan, yetim, kimsesiz, öksüz ve başarılı çocuklarımızın burslu bir şekilde eğitimlerine devam edebilmeleri için yoğun bir çaba sarf ediyoruz.

 

– Amerika’daki Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu başkanıydınız. Amerika’daki ve Kanada’daki Türkler arasında bir kıyaslama yapabilir misiniz?

– O kıyaslama, ilk Amerika’ya gelen Türklerle 90’lı yıllarda gelen Türklere benziyor. Benim annem babam gibi ilk Amerika’ya, yani çoğunlukla 50’lerin sonunda 60’larda gelenler, hepsi belli bir eğitim seviyesinden geçmiş insanlar. Çoğu burslarla, mühendislik ve benzeri sebeplerle gelmiş, belli bir eğitim seviyesinin üzerindeki insanlardan oluşuyordu. Amerika doksanlardan sonra daha çok mavi yaka, Almanya göçmenlerine benzeyen işçi akımına uğradı. Dolayısıyla, toplumun oradaki yapısı değişti. Kanada’ya baktığımız zaman da aslında Amerika’ya kıyasla burada eğitim seviyesinin daha yüksek olduğunu görmek mümkün. Bence hem Amerika’daki hem Kanada’daki Türklerin bağımsız olarak örgütlenip çalışmaları, sadece burada yaşayan Türklere değil, Türkiye’ye yön vermek adına da yararlı olacaktır.

 

Kaya Boztepe arkadaşımız Duygu Özmekik ile birlikte.

 

– Aynı zamanda yazarsınız. “Türküm, Doğruyum, Amerikalıyım” ve “Ben büyüyünce ne olacağım?” isimli basılmış kitaplarınız var. Sırada basılacak kitaplar var mı?

– Çok güzel bir aşk romanı üzerinde çalışıyorum zamanım oldukça. Bitmemiş bir aşk hikâyesi. Yakında “Yediden yetmişe ben büyüyünce ne olacağım?” kitabımın İngilizcesi çıkıyor. Sunumlarımı İngilizce bir kitaba çevirmek istiyorum. Çünkü özellikle federasyon başkanlığı yaparken aileler çocuklarının ödevleri için Atatürk’le ilgili anı bulmakta zorlanır ve bana sorarlardı. Bu konuda yabancıların yazdıkları kitaplar var, ancak bizim anlatımımız gibi değil. Yurtdışında yaşayan Türkler olarak özümüzden kopmamalıyız ve ilk hedeflerimiz laik Cumhuriyet, vatanın birliği, bütünlüğü ve bölünmezliği ve hukukun üstünlüğü olmalı. Bunları ve bu hakları bize sağlayan, ümmetten millete geçişi yapan Mustafa Kemal Atatürk’ü öncelikle tanımak ve doğru anlamak durumundayız. Daha sonra Atatürk’ü ve düşüncelerini en iyi şekilde tanıtmak gerekir. Bugün başımıza gelen birçok sıkıntı, Atatürk’ün bize altın tepsi içerisinde bahşettiği bir takım büyük olanakları gerçek anlamda kavrayamadığımız ve anlayamadığımızdan kaynaklanıyor. Buna yönelik şu anda İngilizce bir Atatürk kitabı üzerinde çalışıyorum. Çoğunlukla yurtdışında basılıp yayınlanmasını hedefliyorum. Hayalimdeki en büyük proje bu kitap.

 

 

Duygu Özmekik / Bizim Anadolu / 19 Ocak 2018

 

Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…

 

 

 

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...