Bombacı patlamadan önce pis pis sırıtıyormuş
Suruç’ta canlı bomba saldırısı sonrası yaralanan Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu (SGDF) yöneticisi İlke Başak Baydar, fotoğraflarının basında yayınlanmasının ardından bir arkadaşlarının canlı bombayı anımsadığını belirtti.
SGDF, Suruç’ta 20 Temmuz Pazartesi günü canlı bomba saldırısı sonucu 31 kişinin yaşamını yitirdiği olayın ardından yaşananları değerlendirmek üzere Beyoğlu Cezayir Restoran’da basın açıklaması yaptı. Açıklamaya olay sırasında yaralanan SGDF yöneticisi İlke Başak Baydar, Ezilenlerin Hukuk Bürosu savunmanlarından Gülhan Kaya, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu, Beksav Kültür Merkezi Başkanı Kenan Ağbulut, saldırıyı kınamak için Kadıköy’de yapılan eylemde gözaltına alınan ve polis tarafından darp edilerek yaralandığı savlanan SGDF üyesi Özgür Bedel katıldı.
‘Acılıyız, üzgünüz, öfkeliyiz’
Basın açıklamasını okuyan İlke Başak Baydar, acılı, üzgün ve öfkeli olduklarını belirterek, “Bizlere ‘Kobani için sevinmeyin, oraları nasıl inşa edeceksiniz’ diyerek fetva veren AKP hükümetinin ta kendisiydi. Ve çok iyi biliyorlardı ki bizler Kobani’ye geçebilseydik, Kobani üzerindeki tecrit yerle bir edilmiş olacaktı. İşte bu yüzden bizleri katliamla karşı karşıya bıraktılar” dedi.
‘Suruç Katliamı bir savaş ilanının başlangıcı’
Saldırıyı, seçimleri yitiren AKP hükümetinin başta ‘Kürt halkından olmak üzere tüm muhaliflerden intikam almak üzere İŞİD eliyle gerçekleştirildiğini’ savlayan Baydar, “Suruç katliamı bir savaş ilanının başlangıcı olmuştur. 31 gencin ölümsüzleşen bedeni AKP hükümetinin intikam ve kanla beslenen politikalarının göstergesi olmuştur” diye konuştu.
‘Dosyadaki gizlilik kararı’
Yaşananların ardından soruşturma süreciyle ilgili isteklerini sıralayan Baydar şunları söyledi: “Katliamın sorumluları derhal bulunmalı ve yargılanmalıdır. Dosyadaki gizlilik kararı bir an önce kaldırılmalıdır. SGDF üyelerine dönük polis takipleri ve telefon tacizleri durdurulmalıdır. Bizlerin parçası olduğu HDP’ye ve vekillerimize dönük saldırgan söylemlere son verilmelidir.”
Patlamadan 15-20 dakika önce birinin içeridekine işaret verdiği bir gözlem var
Baydar bir gazetecinin, “Bombacının fotoğrafı yayınlandı. Fotoğraftaki kişiyi gördüler mi, tanıdılar mı? Aranızda farklı biri olarak dikkat çekti mi?” sorusuna, “Patlama öncesinde bizim araçlarımızda böyle biri kesinlikle yoktu. Bu olayda bazı arkadaşlarımızın patlama anına dönük bazı gözlemleri olmuş. Ancak ben kişisel olarak böyle birini hiç görmedim. Ama patlama anından önce bir ateşleme ve ardından bir ses duyduk. O sırada onun yakınında olan halen yaralı olan bir arkadaşımız, dönüp o zaman görmüş. Pis pis sırıtan, patlamaya hazır bir şekilde duran katil IŞİD’liyi görüyor. Hastanede yaralı arkadaşlarımızın söyledikleri bazı şeyler var. Patlamadan 15-20 dakika kadar önce 20’li yaşlarda sakallı, motorlu birinin kültür merkezinin önünden geçtiği bu sırada motoruna gaz vererek içeridekine işaret verdiği bir gözlem var. Bu da muhtemelen olayla bağlantılı birinin olaydan hemen öncesinde oradaki kişiyle işaretleştiğini açığa çıkarıyor” diyerek yanıtladı.
19 yaralı bakım altında, Mert Cömert yaşam savaşı veriyor
Ezilenlerin Hukuk Bürosu Savunmanı Gülhan Kaya ise olayın hukuksal boyutunu anlattıktan sonra yaralılarla ilgili bilgi verdi. Kaya şunları söyledi: “Hastane kayıtlarına göre 150’nin üzerinde yaralımız vardı. Bugün itibariyle hastanelerde tedavisine devam edilen yaralı sayımız 19’dur. Bunlardan 7’si İstanbul’da, 5’i Şanlıurfa’da yatarken, Malatya, Diyarbakır, Ankara, Samsun, Gaziantep, Hakkari ve Kocaeli’de birer arkadaşımız tedavi görüyor. Bunlardan Mert Cömert’in hayati tehlikesi devam ediyor. Kendisi uyutuluyor. Şu an istediğimiz tek şey bu yaralı arkadaşlarımızın bir an önce iyileşmesidir.”
Bizim Anadolu / 28 Temmuz 2015