Ord. Prof. Dr. Darkot, bir ansiklopediye kentleri yazmaktadır. Elbet, daha önce yazılmış bilgileri de kullanmaktadır.
Elinin altında en son istatistik verileri vardır. Yayınevine gelen mektuplardan anlaşılmaktadır; bu yazılar ilgi görmektedir.
Bir kaymakamdan gelen mektup şu mealdedir: “Ben Kağızman Kaymakamı oldum. Görev yapacağım kaza hakkında hiçbir bilgi bulamadım. Yazarınız Kağızman’ı ne zaman yayımlayacak?”
………………..
800 TL aylığı olan babam öğretmen Şükrü Bey, 200 TL verip Hislon marka bir saat aldı bana. Yıl 1958. Nevşehir Muhtelif Gayeli Ortaokul öğrencisiyim. Okulda yalnızca öğretmenlerin kollarında saat görüyorum. Yaşı 40 üzerinde olan ergin hocalar da yelek ceplerinde saat taşıyorlar. Kat kat zincirleri parlayan, kapaklı saatler…
Saatim bana düşler kurduruyor.
Emmimoğlu Hüseyin’e diyorum ki: “Bir gün gelecek, saatin akrep ve yelkovanını hareket ettirerek, şimdi İstanbul’da nasıl hayat, Tokyo’da, Berlin’de, New York’ta insanlar nasıl yaşıyor, bakıp film gibi seyredeceğiz” diyorum. Hüseyin gülüyor, inanmıyor…
12 yaşında, fütürolog muydum, kâhin mi, falcı mı, medyum mu? Geleceği bilen “fortune teller” mi?
YouTube’ün patent hakkını taa o zaman alsaymışım, şimdi dolar milyarderiydim. Vah vah! Kaçırmışız varsıllığın anahtarını, yitirmişiz.
………………….
45 yıllık eğitmenlik yaşamımın son 30 yılı ZG Eğitim Fakültesi’nde ders vererek geçti. 1985’de başladığım görevde derslerim söz ağırlıklıydı. Almanya’da çalışan öğretmen Akçadağlı Hüseyin Aydoğan’ın armağan ettiği dia projektör sayesinde, kendi arşivimdeki slaytları öğrencilerime göstererek derslerimin tekdüzeliğini değiştirdim. Sonra video çağı başladı. Bir kayıt aygıtını aylık taksitle elde edip belgesel film seyretme olanağı sundum. Bu da 50 dakikalık dersin 15-20 dakikasını alıyordu ve öğrenci sürekli söz sağanağı altında bunalmaktan kurtuluyordu.
Beldelere, kaymakamlıklara, il kültür-turizm müdürlüklerine yazılar yazıyor, belgesel film istiyordum. Önceleri video kasetler geliyordu. Sonraları DVD-CD’ler gönderilir oldu. Bunlardan da yararlandık. Derslerimiz tekdüze-monoton– yeknesak olmaktan çıktı.
İnternet çağı başladı. Önceleri elmek-mail yoluyla bilgi paylaşımı vardı. Sonra giderek çeşitlendi. Artık gazetelere, dergilere mektupları yazıp, zarfa koyup PTT yoluyla göndermiyorduk. İlgili yayının mail adresine internet yoluyla iletiyorduk.
Bu, iletişimde yeni bir çağdı. Bir değişim, bilgiye ulaşmada eşsiz benzersiz bir üstünlük, yaşam için, eğitim için önemli bir kolaylık…
Sonra Facebook başladı, WhatsApp, Twitter, Tik-tok, Instagram vd.
Her biriyle ilgilenmek zordu. Zaman sınırlı, vakit yok. En kullanışlı olan seçiliyor, onunla uğraşılıyordu.
Bugün ileri bir noktada olduğunu sandığımız internet gelişmeleri çok değil, 10-15 yıl sonra eskiyecek, kullanımdan düşecek ve Nuh Nebi’den kalma eski moda vakit geçirme sayılacak.
Kim bilebilir ki gelecek ne vadediyor, neler kullanıma açılacak! Günümüzde Japonya’dan Güney Afrika’ya, Finlandiya’dan Kanada’ya, Yeni Zelanda’dan ABD’ye laboratuvarlar korkunç bir yarış halinde… Elektronik dünyası her türlü gelişmeye açık.
Önümde bir atlas… Tüm dünya ülkeleri… Başkentleriyle, diğer beldeleriyle… Okyanuslar, dağlar, denizler, çöller…
Havadan görüntü almak, 1. Dünya Savaşı içinde İtalyan uçaklarından çekilmiş, bombalayacakları yerleri keşfetmek için. Vahşi bir yöntem. Fakat bir gelişmenin de önü açılmış. Özellikle 2. Dünya Savaşı ve sonrasında havadan çekim filmler bir “sektör” yaratmış.
Bu alanda barışçıl amaçlarla drone kullanımı 2000 yılı sonrasında büyük bir ivme kazanmış durumda.
Drone ile çekilmiş havadan görüntüler… Gökyüzünden nasıl görünüyor yaşadığınız kent! Ya da, yerleşmeyi düşündüğünüz kasabanın sokaklarında bir gezinti… Merak ettiğiniz yerler. 40-50 yıl önce bir süre yaşadığınız belde acaba bugün ne durumdadır?
En kapsamlı gelişmiş bir ansiklopedi maddesinde bir belde için 3-5, ülke için 8-10 fotoğraf, harita olur. YouTube bu konuda sonsuz olanaklar sunuyor. Sayısız desen, grafik, tarihsel coğrafya materyali…
YouTube teknolojinin bize armağanı… Ömür yetmez tüm videoları izlemeye. Ben, 2-5 dakika olanları seçiyorum. O bile yetiyor. Bir saatten daha uzun süreli olanlar da var.
……………….
Büyük Coğrafya bilgini Ord. Darkot hocamızdan Kağızman ile ilgili bilgi isteyen kaymakam, acaba ilçede görev yaptı mı, yoksa daha atandığı yere gitmeden istifa mı etti? Belki görev yapıp ilçeden ilçeye dolaşıp vali de olmuştur. İçişleri Bakanlığı’nda genel müdürlük de yapmış olabilir. Belki yaşıyordur günümüzde, emekli Mülkiyeli olarak.
Ord. Prof. Dr. Darkot ile en son 1982’de İstanbul, İçerenköy’de bir resim sergisinin açılış töreninde karşılaşmış, kısa bir süre söyleşmiştim. Yanında yaşıtları olan Orhan Şaik Gökyay ile ressam Mahmut Cuda vardı. Toplu olarak resimlerini çekmiştim tabloların önünde. Doktora (1980-84) tez hocam Prof. Dr. Metin Tuncel (1934 Malatya) de Darkot Hocamın yetiştirdiği öğrencisiydi.
Darkot Hocam artık yaşamıyor. Yaşasaydı, YouTube kullansaydı, zamanında yazdığı kent, ilçe maddeleri hakkında neler düşünür, nelerin değiştiğini nasıl anlatırdı acaba!
……………………………………………..
Dr. Emrullah Güney / Dünden Bugüne / Bizim Anadolu / 14 Temmuz 2022