Bahçeli’nin Görece Koalisyon Koşulları
Ben de Devlet Bahçeli’nin koalisyon koşullarını güncellediği gibi dünkü yazımı güncelledim…
Bahçeli’nin her gün değişen koalisyon koşulları…
Ecevit hükümetini erken seçime götürerek AKP’yi yaratan Bahçeli adeta AKP’nin nöbetçi serumu oldu ve olamaya da tüm hızıyla devam ediyor.
Devlet Bahçeli önce; Başkanlık sisteminden vazgeçilecek, Üniter değişiklik olmayacak, Çözüm Süreci bitecek koşulu ileri sürüyordu.
Süreç içinde bu 3 koşulu değiştirerek şöyle ifade etmeye başladı: Çözüm süreci adı verilen “çözülme süreci” derhal son bulmalıdır–17/25 Aralık yolsuzluk dosyaları açılmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır–Üçüncü Şart: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saray’ı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmelidir.
Ve son olarak, 9 Temmuz 2015’te; MHP Genel Başkanı Bahçeli, koalisyon koşullarını yine değiştirdi: “1- PKK terör örgütü vakit kaybetmeksizin kendisini lağvetmelidir. HDP ise terörle arasına muğlak değil, mutlak bir mesafe koymalıdır. 2- AKP’nin iktidar yıllarında elde edilmiş demokratik kazanımlar pek tabiidir ki devam ettirilmelidir. AKP iktidarı geçmişiyle yüzleşmekten korkmamalı. 3- Gittikçe tehlikeli bir boyut alan toplumsal yarılmanın yerine kaynaşma ve kardeşlik bağlarını ikame etmek herkesin asli görevidir. 4- Millet ve devlet hayatını çok ağır ve olumsuz bir şekilde abluka altına alan rüşvet ve yolsuzluk olaylarıyla etkin bir mücadele olmazsa olmaz bir ön şarttır.”
Bahçeli’nin birbiriyle çelişen 3 koalisyon koşulu ile karşı karşıya kamuoyu.
Düne dek 2 koalisyon koşulu vardı ve bu 2 koalisyon koşulu maddeleri aşağı yukarı örtüşüyordu. Koşullarda tek ayrıntı; “17/25 Aralık yolsuzluk dosyaları” ayrıntısı idi ve bu nedenle, MHP’nin AKP ile kesin koalisyon yapmayacağını göstermekteydi. Çünkü yaparsa kendini yakardı.
Bu son açıklamalarıyla MHP’yi yakma sürecine girdi izlenimi verse de, işin içinde önemli bir erken seçim kurgusu olduğunu ve bu kurgunun MHP’yi yakmaktan çok daha büyük bir afetin beklediğini düşünüyorum.
Evet, Bahçeli’nini, 17-25 Aralık yolsuzluk koşulu olmazsa olmazlarından belki ama, HDP koşullarında katılığını kıran Bahçeli, 17-25 Aralık konusundaki duruşunu niye bozmasın ki. Ve niçin erken seçim içerikli AKP-MHP koalisyonu niçin kurulmasın ki…
Baçeli’nin, koalisyon koşullarına ne kadar samimi olduğunu, AKP ve Erdoğan konusunda ne kadar kararlı olduğunu sorgulamak gerektiğini düşünüyorum:
TÜSİAD’ı, HDP’yi, hatta bazen CHP’yi “AKP’nin koltuk değneği” olmakla suçlayan MHP ve lideri Devlet Bahçeli’nin geçmişteki duruşlarını test ederek kimin koltuk değneği olduğunu görelim:
“17/25 Aralık yolsuzluk dosyaları açılmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır” diyen Devlet Bahçeli; AKP’nin yolsuzlukla ilgili bir yasa önerisine TBMM’inde AKP istemleri doğrultusunda oy kullanmadı mı?
Çok eleştirdiği, yerden yere, duvardan duvara vurduğu AKP’nin adayı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasına katkısı,
AB dayatmaları olarak gördüğü; Kıbrıs, Rum Patrikhanesi’nin statüsü, Heybeliada Papaz Okulu, Türkiye’de azınlık hakları, Kürtçe eğitim ve Türklük değerlerine hakaret edilmesinin önünü açacak yasalara katkısı,
Akp’nini dayattığı; gericilik simgesi türban, eğitimde 4+4+4 sistemi, İmam Hatip Liseleri’nin ve kuran kurslarının yaygınlaştırılması konularındaki katkısı,
AKP’nin istemi doğrultusunda yerel seçim tarihlerinin değiştirilmesindeki katkısı,
Terör sorunun çözümünün görüşüleceği meclis oturumuna katılmayarak AKP istemine katkısı,
AKP’nin doğaya ve doğana olan duyarsızlığına ‘özellikle HES konusunda’ suskun kalarak katkısı,
AKP’nin Suriye’ye askeri operasyon için AKP’ye tam destekli katkısı,
AKP’nin CHP düşmanlığını açıklamalarıyla desteklemeleri. Örneğin son olarak, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu’nun CHP hakkındaki, “Biz eğer Sayın Baykal’ı desteklemiş olsaydık, AKP’nin tabiriyle ‘Dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtiniz’ söylemli katkısı,
Ve de; AKP’li birirnrn TBMM Başkanı seçilmesine katkısı…
Tüm bunlar, kimin koltuk değneği olduğunu gösteriyor bence.
Ayrıca; Bahçeli’nin Doğu Türkistan Türklerine zulmeden Çinlileri dile getirirken, Orta Doğu’da IŞİD tarafından Türkmenlere yapılan zulmü görmemesi (İstanbul’da Çinliler zannedip Korelilere ve Çin lokantalarına saldırarak yanlışlıkla Doğu Türkistanlıları dövenleri “çocuklar çekik gözlüleri karıştırmışlar” diyerek güldüşünlere malzeme oldular), Kadın haklarına sessizliği… Ücretsiz eğitime suskunluğu, ABD ve emperyalizme seslerinin çıkarmaması. İşçi katliamlarına, yetişkin ve çocuk tecavüzlerine karşı duruşları,
Gösteriyor ki, Bahçeli; ‘AKP ile koalisyon için ileri sürdüğü değişken koalisyon şartları’ ile, MHP’nin ve ülkücülerin tüm hızıyla kafasını karıştırmayı sürdürüyor.
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM: 0506 609 00 32
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 10 Temmuz 2015