‘Ateşi ve İhaneti Gördük!’
Yakışıklı adam şu Demirtaş canıım…
Bi ‘Seni başkan yapmayacağız’ dedi, Allaaahhh, kendine liberal, aydın ve dahi solcu diyen cümle ‘yurtseverimiz’ ‘HDP barajı aşmalı, aşmalı; aşmazsa AKP gelir’ deyu, Türkiye’nin birliğini canları pahasına savunan kesimleri dışlayıp yakışıklı zatın arkasında duruyor…
Nasıl bir algı operasyonudur bilinmez ama, bizim bildiğimiz, ikinci bir ‘yetmez ama evet’ orta oyunudur oynanan. Çünkü zaten uzun zamandan beri HDP AKP ile beraber ülkenin altına dinamit koymaya çalışmakta…
Daha önce Kıbrıs’ı verme pahasına insanlara dayatılan bir ‘Yes be annem’ler…; soonacığıma bir algı operasyonuyla kendi destekledikleri kaatilleri de içine katarak sahte belgelerle Ergenekon, Balyoz, Odatv, Poyrazköy vb operasyonlarla yurtseverleri yıllarca içeride tuttular… (Başından beri bilinmesine karşın FG Cemaati ile AKP hükümetinin arasındaki güç savaşı dolayısıyla kavga edip ‘kumpasmış canıım, aldatılmışız’ diye utanmadan herkesin gözünün içine bakarak kendi suçlarını örtbas etmeye çalışmalar)… Kuşkusuz bu arada, sözde 12 Eylül anayasasını tarihe gömüyoruz diyerek, ‘yetmez ama evet’ sloganlarıyla yargıyı tarikata, cemaata peşkeş çekmeler…
Ardından Cumhurbaşkanlığı seçiminde stratejik olarak bile ikinci tura bırakmadan, hiç kimseyi hoşnut etmeyen ve zaten önermiş oldukları ancak desteklemedikleri adayla aldatanlar, şimdi de, ‘HDP barajı geçmeli, geçmeli’ diye bir başka ‘yetmez ama evet’çi oyunuyla karşı karşıya bırakıyorlar seçmeni…
Kürt olup emperyalizmin çanak yalayıcılığını yaparsan en solcu, en ilerici, en demokrat, en çağdaş ve dahi ‘en aydın’, oluyorsun da,
‘Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın,
Doğacak sana vaadettiği günler Hakk’ın
Kimbilir belki yarın, belki yarından da yakın’ *
diyen ozanın gür sesinde;
‘Tüm renkleriyle yurdumun bağımsızlığını savunan Türküm ben’ dediğinde, ırkçı oluyorsun, kafatasçı oluyorsun…
Hadi canım sen de!..
Yurdunu sevmek, ülkenin çıkarlarını savunmak, ulusun için emperyalizmle savaşmak ne zamandan beri tu-kaka oldu?..
Ama adam ille de emperyalizmin kucağına oturup yurdunu bölüp parçalayıp satacak;
Emperyalist amcaları da eline bir lolipop verip avutacak…
Ulu Ozanın dizelerini yeniden yeniden okumak var ve de tam zamanı:
“Ateşi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk
bu dünyanın üzerinde.
İstanbul 918 Teşrinlerinde,
İzmir 919 Mayısında
ve Manisa, Menemen, Aydın, Akhisar :
Mayıs ortalarından
Haziran ortalarına kadar
yani tütün kırma mevsimi,
yani, arpalar biçilip
buğdaya başlanırken
yuvarlandılar…
Adana,
Antep,
Urfa,
Maraş :
düşmüş
dövüşüyordu…
Ateşi ve ihaneti gördük.
Ve kanlı bankerler pazarında
memleketi Alaman’a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düştüler can kaygusuna
ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
karanlığa karışarak basıp gittiler.
Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet,
en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat,
dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat,
iki kat soyulmamak için…” **
* Mehmet Akif / İstiklal Marşı’ndan
** Nâzım Hikmet Ran / Kuvayı Milliye Destanı’ndan
Ömer Özen / Montreal
Saçın ak mı kara mı bilmeye dört gün kala
Bizim Anadolu / 3 Haziran 2015