AKP’nin Değirmenine Siyasi Kevgirle Su Taşımak
Önemli sorular ve sorunlar ve AKP’nin Değirmenine Siyasi Kevgirle Su Taşımak için yırtınanlar.
Ahmet Hakan güzel ve doğru şeyler söylemiş:
– SEN bize “Artık analar ağlamayacak” demedin mi ey hükümet? – Sen bize Abdullah Öcalan’ın çok yapıcı, Kandil’in de onun emrine amade olduğunu söylemedin mi ey hükümet?- Sen bize HDP’nin meşru bir parti olduğunu, Türkiyelileşmesine destek verilmesi gerektiğini söylemedin mi ey hükümet?
Şimdi çıkmış, hiç bunları söylememiş ve hiç bunları yapmamış gibi… – “Yönetemedim, yürütemedim, beceremedim” diyeceğine… Ondan şikâyet ediyorsun, bundan şikâyet ediyorsun – Orduya kumpas kuruluyor, suçu başkasına atıyorsun. Devlet içinde paralel yapı oluşuyor, kandırdılar beni diyorsun. Ortadoğu’da öngördüğün hiçbir şey çıkmıyor, Esad mesad diyorsun. Şimdi “çözüm süreci”ni eline yüzüne bulaştırdın, kalkmış bize teröristleri şikâyet ediyorsun.
Ve sen ne zaman mahcup olacaksın ey hükümet?..”
Ben yine de Ahmet Hakan üzerinden önemli gördüğüm birkaç soru ve birkaç vurguyla ile zamanınızı almak isterim. Çünkü o zaman, yerel, ulusal ve evrensel değerde benim için…
Her şeyi yazan ve gerçekleri işaret eden ve de türban konusundaki hassasiyetini bildiğimiz Ahmet Hakan neden IŞİD’i yazmıyor? Suruç katliamı sonrası izne çıkması rastlantı mı idi?
MHP neden bu denli kendini kullandırıyor? Yoksa; akpmhp+asker= sivil darbe mi kurgulanıyor!!!???
Ben bu yazıyı yayınlamadan önce Ahmet Hakan’a gönderdim. Bilmiyorum, benim yazıma mı yanıt, yoksa benim gibi tepkilere mi; bugün (8 Ağustos) köşesinde, bana inandırıcı gelmeyen şunları yazmış: “PKK yüzünden Suruç’u konuşamadık. Suruç katliamı, öyle es geçilecek bir katliam değildi. 32 kişi feci şekilde can vermişti. Haftalarca, aylarca konuşulması gerekiyordu. IŞİD’in bu vahşi saldırısının üzerinde durulması gerekiyordu. Fakat ne oldu? İki gün konuştuk, sonra unuttuk. Bunun en büyük müsebbibi PKK’dır. Evinde uyuyan iki polisi kalleşçe öldürdüler, gündemi değiştirdiler. ‘Biz de en az IŞİD kadar barbarız, siz bırakın IŞİD’i de bizi konuşun’ demek istediler. Aslında PKK’ya her açıdan ‘Dur’ denmesi gerekiyor. Ama her açıdan ‘Dur’ diyemeyenler var. Onlar hiç değilse bu açıdan ‘Dur’ deseler.”
Yorum sizin…
Evet; MHP; Dinden ve yoksuldan ve de ırktan geçinerek boğazı talan edenlerin, 17-25 Aralık’ta yolsuzlukları göğe çıkan kimliklerin de acaba fişlemesini yaptı mı?.. Bu anlamsız ve densiz hakaretlerin, AKP ve HDP’ye oy kazandırdığının ve de kendilerinin oy kaybettiğinin farkında değiller mi?..
Yarın AKP ve HDP uzlaşırsa MHP’liler ne yapacak?.. Şerefiye katsayısı düşük noktada durduklarının niçin farkında değiller!!??..
Bu denli cahil politika olur mu? Boğaz katliamları başlar ise şaşırmayın… MHP bu süreçte çok yanlış yapıyor. Eğer ki bu insanları “şerefsizlikle suçlamasalar” demokrasi ölçütlerinde o insanlar için “bu arkadaşlar yanlış yaptılar, yanlışlıklarından dönerler inşallah” deseler, yani hoşgörülü yumuşak üslup kullanarak yanlış gördüklerini ayrım yapmaksızın ifade etseler en az oylarını 5 puan artırırlardı. Fakat bugün seçim olsa baraj altında kalırlar agresif ve faşist üslupları nedeniyle…
AKP, MHP’nin bu duruşu karşısında adeta ruhunu ve beynini dinlendirdi. Umurunda değil, yine “astığım astık, çaldığım benim” rahatlığında. Araplara satacağı yaylalar için ‘Yeşil Yol’unda yürüyor, sefasını sürüyor…
Cennetin izdüşümü Türkiye’mi bitirecek. Birileri sanki Sevr’in intikamını aldırıyor, ‘vermedin, ben de yedirmem’ dercesine de haberimiz yok… İyi de Türkiye biterse Halifelik düşü ne olacak!!??
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM: 0506 609 00 32
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 8 Ağustos 2015