Yeni Nesil
Özellikle son on yedi yıldır devam eden despot, ayrıştırıcı, gergin, asabi…
Özellikle son on yedi yıldır devam eden despot, ayrıştırıcı, gergin, asabi ve öfkeli siyasi konuşmaların gündemi ile yoğrulan Türkiye’de, yerel seçimlerin ardından farklı yönde rüzgârın esmesiyle umutlarımız yeşerdi.
Belki de bir çoğumuzun hiç beklemediği, mevcut siyasi kaosumuzda yediden yetmişe karamsarlığın yerleştiği çıkmazda, siyasi tablonun rengini değiştirerek, rüzgârı tersten estiren faktör muhalefet partililerin geliştirdikleri stratejiden ziyade,
Duruşu, bilgisi, öngörüşü, hitap şekli, sakinliği ve kendine güveniyle “Başaracağım! Başaracağız” diyen, yeni bir kuşağın ferdi olarak kendini ortaya koyan, 1970 doğumlu sayın Ekrem İmamoğlu.
***
Benim inandığım bir sav vardır.
Bu mavi gezegene konuk olup yaşayan bizler bir görev için buradayız ve bir amaç için bu dünyaya geldik.
Hepimiz bulunduğumuz yer, konum, mekân, iş, ev, edindiğimiz çevrede birer etkin bireyleriz.
Hep derler, “biri gider, biri gelir.”
Evet doğru. Giden’in yeri mutlaka dolar ama görevi bitmeden değil.
Çocuklarımız da öyle..
Bilimsel araştırmalar, 1970 yılında dünyaya gelen çocukların
“belirli bir kesimi’nin”
Elektromanyetik alan içinde, normal bir bireyin çıplak gözle gördüğü renklerin dörtyüzelli katı daha fazla renk gördüğünü ortaya çıkarttı.
Bu renkler maviden mor’a geçen renk tonları.
Bu renk ayrımına sahip olan çocuklara İNDİGO ÇOCUKLARI adı verildi.
Bu çocukların en belirgin özellileri bir sonraki kuşağı en iyi anlayanlar olarak adlandırıldı.
Aynı zamanda risk alan, güven duyulan, kendisini sevdiren, onu tutan bağlara değer veren, koruyup kollayan; hatta gerekirse bunlar için savaş verecek olan neslin İndigo çocukları olacağı da kategorize edildi.
İNDİGO ÇOCUKLARI’nın amacı “eski görüşe dayalı yaklaşımları” ortadan kaldırmaktır.
Kısaca;
Onlar, dürüstlükten yoksun yönetim, eğitim ve yasal olmayan sistemleri ortadan kaldırmak üzere doğan çocuklar.
Bunları başarabilmek icin, kızgın bir mizaca ve ateşli bir kararlılığa ihtiyaçları olduklarını bilseler de, bunu içlerinde bastırabilmek gibi de özelliklere sahipler.
Gene yapılan deneysel araştırmalara göre;
İndigolar, Dünya’ya bir dizi hücresel talimatla gelmekte.
Bu talimatlar;
Kıskançlık, nefret, hatta hayatta kalmaya çalışmak ya da korunma talimatı değil.
Bu talimatlar tüm bu zıtlıklarla mücadele etmek üzerine.
Bu çocukların sözleri birer yetişkin haline geldiklerinde insanlık için önemli olacak ve onlar şu soruları soracaklar:
Dünya’nın sorunlarına nasıl çözüm bulabiliriz?
Hep birlikte nasıl hoşgörü içinde yaşarız?
İNDİGO ÇOCUKLARI’NIN ORTAK AMACI işlemeyen, aksayan, insanlığa zulmeden sistemi ortadan kaldırmak.
Bilim insanlarına göre, henüz daha ceninken beyinleri buna odaklı.
Belki bunu söylemek için çok erken ama, sayın İmamoğlu doğduğu yıl itibari ile ve şu aşamaya kadar gördüğümüz kadarı ile İNDİGO ÇOCUKLARI’nın özelliklerini karakterinde taşıyor.
“Vatan’ın bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini” diye feryad eden, Namık Kemal’e;
Mustafa Kemal Atatürk’ün kendinden emin;
“Vatan’ın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak, bahtı kara maderini”
şeklinde verdiği cevabı, belki de bugün için bizim cevabımızdır.
Belki sayın İmamoğlu, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin sürekliliğini devam ettirecek olan, aradığımız ve beklediğimiz çağdaş liderdir.
Bunun yanında, Türkiye’nin yükselen genç nesline bakacak olursak, ki onlar da 2000 yılı ve sonrasında doğan gençlik, önümüzdeki dört yıl içinde biraz daha artacak.
İlk defa oy kullanacak olan bu nesli bilim insanları, KRİSTAL ÇOCUKLAR olarak adlandırıyor…
Doğuştan itibaren sahip oldukları özellikleri, manyetik alanlardaki enerjilerinin yüksek boyutta olması,
iri gözleri, derin bakışları, hassas algılama, akıldan geçenleri okuma, hissetme kabiliyetleri normallerin üzerinde.
Amaçları ve hedefleri; haksızlıkları, eşitsizlikleri, savaşı, ezmeyi, kırmayı yok edip sevgi ve hoşgörüyü yaymak.
Dolayısıyla Kristal Çocukları en iyi anlayan nesil İndigo çocukları.
Ve bence sayın İmamoğlu, seçim süresince yaptığı mitinglerde ve konuşmalarında, Kristal Çocukların gönlünü fazlasıyla aldı.
Ve rakibini, diğer bir çok olumsuzluklarla birlikte artı oylarla geride bıraktı.
Bugün, 99. yılını kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şüphesiz yüklendiğimiz bahar havasıyla çok daha anlamlı, çok daha değerli ve çok daha keyifli geçecek.
Atatürk’ün çocuklara emanet ettiği bu bayrama katılan tüm Dünya Kristal çocuklarına iyi eğlenceler, huzur ve barış dolu yarınlar diliyorum.
İçTen
İçten Külünk / Bizim Anadolu / 23 Nisan 2019
Be First to Comment