Press "Enter" to skip to content

Montreal’de Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlandı

Gazetemizin düzenlemiş olduğu Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde anlamlı konuşmalar yapıldı, kurban kadınlar için ağıt yakıldı.

Gazetemiz Bizim Anadolu’nun, 9 Mart’ta düzenlemiş olduğu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde konuşma yapan Merve Sancak, dünyada ve Türkiye’de Kadın Gerçeği üzerine konuştu.

Merve Sancak konuşmasını yaparken.

Kadına şiddeti konu edinmiş olduğu konuşmasında Merve Sancak özetle şöyle dedi:

“Şiddet en basit tabirle kaba güç demektir. Bugün şiddet, karşımıza her ne kadar fiziki yolla uygulanan kaba güç olarak çıksa da, bu kaba güç psikolojik, ekonomik veya cinsel yollardan da meydana gelebilir.

Şiddetin bir başka boyutu olan psikolojik şiddete maruz kalan kişi, şiddeti uygulayan tarafından küçük düşürücü sözlere, özgüvenini kıracak ifadelere maruz kalmasının yanı sıra, hareket özgürlüğünün kısıtlanması, kişinin ailesiyle veya arkadaşlarıyla görüşmesinin engellenmesi ya da birtakım tehditlerle hayatını kendi kendine yönetmesine engel olunması gibi durumlarla da karşılaşabilir.

Şiddet ne yazık ki ekonomik boyutta da kendini gösterebilir. Kişinin ekonomik özgürlüğünü kısıtlayacak tutumlarla beraber kişiyi çalışmaya zorlamak, kişiye hiç ya da ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyecek bir miktarda para vermek, kişiyi borçlanmaya zorlamak gibi ekonomik baskı içeren tutum ve davranışlar da ekonomik şiddetin birer parçasıdır.

Cinsel şiddet ise kişiyi istemediği bir cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel içerikli sözlerle taciz etmek, fuhuşa veya çocuk doğurmaya zorlamak gibi kişinin cinselliğini kontrol altında tutmaya yönelik her türlü davranışlardır.

Şiddet asla başladığı noktada kalmaz, artarak devam eder ve muhtemelen bir kadının katledilmesiyle sona erer.

2024 Ocak ayının ilk 15 gününde Türkiye’de işlenen kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri, kadınların yaşam hakkının ne kadar tehlikede olduğunu gösteriyor. 2024 yılının başlangıcından bu yana Türkiye’de 77 kadın maalesef cinayete kurban gitmiştir.

Sadece ülkemizde değil, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet toplumsal ve küresel bir sorun. Dünyada her 3 kadından 1’i fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakılıyor. KOVİD-19 pandemisiyle kadınlara yönelik şiddet dünya genelinde artarken, şiddete maruz bırakılan kadınların çoğu utanç, korku ve önyargılar yüzünden şiddeti raporlamıyorlar. Dünya genelinde şiddete maruz bırakılan kadınların sadece % 40’ından azı durumu ilgili mercilere bildiriyor.

Kadınlara yönelik şiddetin özel ve ailevi bir mesele olduğu algısı, şiddetin nereye ve nasıl raporlanması gerektiği hakkında bilgi eksikliği şiddete tanık olanların sessiz kalmasına neden oluyor. Kadınlara yönelik şiddete engel olmak için hepimizin haklarımızı ve mevcut şiddet ihbar mekanizmalarını bilmemiz gerekiyor.

Kadına şiddeti önlemek için neler yapabiliriz?

Eğer kendiniz ya da tanıdığınız bir kadın yukarıda saydığım şiddet örneklerinden herhangi birini yaşıyorsa, hemen ‘Quebec Domestic’ yardım hattını arayabilirsiniz. Eğer hayati bir durum mevcutsa, hemen 911 aranmalı. ‘SOS Violence Conjugale’, bu durumdaki kadınlara yardım eden bir hayır kurumu; bu kurumla iletişime geçilebilir. Bu kurum, size, durumunuza göre kısa süreli veya uzun süreli kadın sığınma evlerine yönlendirebilir.

Sürekli tekrarlayan şiddet durumlarında önceden hazırlıklı olmak ve evi acilen terk edebilmek için çantanızda nakit para ve gerekli olan her şey bulunmalı. Paranız olursa hemen bir taksi çağırabilirsiniz. Çocuklarınız varsa aranızda bir kod kelime oluşturabilir, bu kodu söylediğinizde çocuklarınız evi terk etmeleri gerektiğini anlayacaktır. Ya da kodu söylediğinizde önceden belirlediğiniz güvenli bir bölgeye gitmelerini planlayabilirsiniz. Yine eğer siz 911’i arayamayacak durumdaysanız, çocuklarınıza 911’i arayıp adreslerini vermeyi öğretebilirsiniz.

Şiddet anında hemen hızlıca karar verip saklanmanız ya da kaçmanız gerektiği için, uzmanlar kendinizi bir odaya kapatmanın iyi bir yöntem olmadığını savunuyorlar. Çünkü kaçacak bir yeriniz yok. En iyisinin evden çıkma yollarını önceden belirlemeniz olduğuna inanıyorlar. Ve en önemli unsurlardan bir başkası da güvendiğiniz bir ‘safety network’ dedikleri ‘güven ağı’ bir destek sisteminizin olması gerekebilir. Bu kimdir? Bu aile üyeleri, en yakın arkadaşlarınız olabilir; yardım almaktan çekinmemek çok önemli.

Eğer bir arkadaşımız bize korktuğunu ve halini anlatmak isterse, bizlerin yapabileceği, onu iyice dinlemek, ona güvenli bir yer bulmak, olası bir şiddet durumunda bizi aradıklarında en hızlı bir şekilde onlara ulaşmaya çalışmak ve eğer bize kod kelimeyi söylerlerse polisi arayabiliriz.

Eğer eşinizden ayrılma planları yapıyorsanız kesinlikle ondan habersiz bir biçimde bu durumu yönetmeniz gerekiyor. Mümkün olduğunca nerede yaşadığınızı, numaranızı ve kişisel bilgilerinizi bu kişiden saklamanızda ileride yaşanabilecek durumlar açısından önemli.

Sevgili Kadın,

Bir gün kim olduğunu unutturmaya çalışırlarsa bunları hatırla!

Sen ele avuca sığmayansın

Dayatılana boyun eğmeyen, razı olmayan

Ait olmadığı yerde durmayansın.

Sen kendini var edensin.”

Merve Sancak konuşması sonrasında töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören’e yakılan ‘Güldünya’ ağıtını seslendirdi.

Merve Sancak ‘Güldünya’ adlı ağıtı seslendirdi.

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ömer F. Özen ise Kanada ve Türkiye’den örnekler vererek Kadın’ın yaşamış olduğu konulara dikkat çekti. Ömer F. Özen şöyle konuştu:

“Bugünün kökeninde emekçi kadınların uzun çalışma saatlerine yönelik istekleri, eşit işe eşit ücret istekleri ve bu uğurda yaşamlarını yitiren kadınların savaşımları var.

Çalışma saatleri bir nebze iyileştirilmiş olsa da, kadına yönelik diğer haksızlıklar devam ediyor.

Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer F. Özen de bir konuşma yaptı.

Eşit işe eşit ücret, işyerinde mobing, taciz konuları hâlâ dünyanın gündeminde. Ancak elbette dahası var ve bu dünyanın her yerinde aynı biçimde sürüyor. Bunların arasında taciz, tecavüz olduğu gibi, aile içi şiddet ve ölüm de var.

Sadece 2023 yılında Türkiye’de erkekler tarafından 315 kadın öldürüldü, 248 kadın ise kuşkulu biçimde ölü bulundu.

2011 – 2021 arası Kanada’da cinsiyete bağlı 1.125 kadın ve kız çocuğu öldürüldü. Bu cinayetlerin üçte ikisi (% 66) birlikte olduğu bir kişi tarafından, % 28’i bir aile üyesi tarafından, % 5’i bir arkadaş veya tanıdık tarafından, geri kalan % 1’i ise bir yabancı tarafından işlendi. Kanada’da sadece 2022 yılında 184 kadın öldürüldü.

Bir de baskı var. Töre, mahalle baskısı ve din gerekçeli baskı. Dolayısıyla kadınların çarpışması gereken çok yönlü cepheler var. Önyargılar en büyük sorunlarımızdan biri.

Eğitim ya da başka bir deyişle eğitimsizlik, toplumu büyük bir değişime uğratıyor. Özellikle bizim gibi ülkelerde yanlış bilinen dinsel anlayışta toplumda kadına yer verilmiyor, olan da kısıtlanmaya çalışılıyor. Örneğin dinsel anlayışa göre kadından imam, din görevlisi olmazken, pıtrak gibi kız imam hatip okulları açılıyor ve çocukların bu okullarda beyinleri yıkanıyor. Bunlar yetmiyor, tarikatlarla okullarda çocuklar bir cendereye sokuluyor ve bebelere bilimde uzak dersler veriliyor.

Benim sürekli yinelediğim bir söz vardır. Haksızlıklarda toplum bir kez kayıbederse kadın en az 5 kez kaybeder. O nedenle kadınların savaşıma daha çok önem vermeleri gerekiyor. Bunun yolu da laiklikten geçmektedir.

Laikliğe dört elle sarılıp onun elimizden gitmemesi için büyük çaba harcamalıyız.

En üzücü yan da beyni yıkanmış bazı kadınların gelip Batılı ülkeler içinde ‘kişisel özgürlük, inanç özgürlüğü’ adı altında laik düzeni bozma girişimleri. Dahası İngiltere’de olduğu gibi ‘Şeriat’ istemeleri… Halbuki dini en koyu uygulayan olarak bilinen Suudi Arabistan bile güzellik yarışmasına katılıyor, kadınların tek başlarına dışarı çıkmalarına, başları açık gezmelerine izin vermeye başlıyor.

Ama öte yandan Batı’da kişi özgürlüğü, giyinme özgürlüğü, inanç özgürlüğü adı altında laik düzeni yıkmaya yönelik girişimler sıklaşmaya başlıyor.

Şunu belirtmekte yarar var, kadının kurtuluşu laik düzendedir ve onu var gücümüzle savunmalıyız.”

Ömer F. Özen konuşmasının sonunda Usta şair Nazım Hikmet’ten ve kendi şiirlerinden kadın konulu şiirler okudu.

Konuşmalar sonrasında sanatçılar Sema Gültekin ve Ömer Limandal bir dinleti verdi.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne müzikleriyle katkıda bulunan değerli sanatçılar Sema Gültekin ve Ömer Limandal da konuklardan büyük alkış aldı.

Etkinlik sonrası konuklar anı fotoğrafı çektirdi.

Haberimizin görüntülü yayınını şu bağlantıdan izleyebilirsiniz:

https://www.youtube.com/watch?v=ZceOaW7rjcs&t=202s

Fotoğraflar: Mustafa Öcal / Bizim Anadolu

Bizim Anadolu / 30.03.2024

    Share with your friends / Partagez avec vos amiEs / Dostlarınızla paylaşın...