Kaset, Kasıt ve Sapıklık
Aşağıdaki paragraflardaki hangisi en cinsi ve sinsi sapık?
Ayrıca; Kıçıldaroğlu esneklik katsayısı yüksek bir ifade kullandı ve yanlış yaptı diyelim, peki kaset ile geldi derken Erdoğan bunu Kılıçdaroğlu’ndan önce biliyordu ve Baykal’a bildirmedi anlamı çıkmıyor mu ve yanlışa iştirak etmek değil midir?
Çiftçi Kemal Öncel’in “2 senedir anamız ağlıyor…” feryadına; “Lan terbiyesizlik yapma, hadi ananı al git buradan…” diyen mi?
Hopa’daki olayları protesto etmek için tank üzerine çıkan ve polis müdahalesi sonucu kalçası kırılan Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilşat Aktaş’ı “O kadın, kız mıdır kadın mıdır?” diye niteleyen mi?
“…bu milletin… koyacağız sen merak etme” diyen mi?
“Kadına şiddet abartılıyor” diyen mi?
“Kadın ahlaklı olsun kürtaj yaptırmasın” diyen mi?
“Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün, sen sus kadın” diyen mi?
“Kürtaj Olmaz, karşıyım… Çocuğun Ne Suçu Var, Anası Kendisini Öldürsün!” diyen mi?
“Abicim sen rahat ol. Vallahi öyle bir şey varsa, senin önüne ben yatarım ya! İçişleri Bakanlığı’nda, Maliye’de ve MİT’te bir şeyin yok…” diyen mi?
“Cumhurbaşkanımız isterse Sarayda cariyesi de olurum zevcesi de” diyen mi?
“IŞİD’li mücahitlerle sevişmek cihaddır. Cenneti garantilemektir.” diyen mi?
Çorum, Rize ve Karaman’da Ensar Vakfı yönetici ve öğretmenlerinin karıştığı savlanan tecavüz olaylarından sonra;
“Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” diyen mi?
“Pedofili (Sübyancılık) eskiden de vardı” diyen mi?
“Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan, dinden imandan bahsediyorlardı. Bu çocukları bu yoz kültüre nasıl ve hangi gerekçeyle teslim ettiniz? Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden sorumlu bakan da zaten birilerinin önüne yatmış, o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor? Siz izin vermediyseniz nasıl açıldı? Bu işlerin baş sorumlusu milli eğitim bakanı niye konuşmuyor? Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı.” diyen mi?
“Peki bu siyasi sapıkları ne yapacağız… Bu zat için söylenen her söz israftır fuzulidir ve tıpkı kendisi gibi gereksizdir. Bu kişi başında bulunduğu partinin de yüz karasıdır. Kaset olayı olmasa bunun partinin başına gelecek ne mecali ne de hali vardı.” diyen mi?
“Kullandığım cümle, Türk siyasi hayatına AKP’li bir Bakan tarafından kazandırılan bir cümle. Cümle bana ait değil. Rıza Zarrab için söylenmiş.” diyen mi?
“Eğer o anlam üzerinde gideceksek Rıza Sarraf ve Muammer Güler arasındaki ilişkiyi nasıl ifade edeceksiniz? Sizin kafanız tümden bozulmuş” diyen mi?
“Önüne yatmak Türkçe’de bir deyimdir. Önüne yatmanın tam da karşılığı korumak ve kollamaktır. Kullanılan bu terime cinsiyetçi bir yaklaşımla bakmak tam anlamıyla kendi ayıbıyla yüzleşmemek, özeleştiri yapmamaktır” diyen mi?
“Sayın Genel Başkan’ımızın dün ifade ettiği cümle üzerine fırtınalar kopartılıyor. Ne dedi? Muammer Güler’in soruşturma sırasında Reza Sarraf’a söylediği cümleyi kullandı. Niye aklınıza hemen başka şeyler geliyor? Aklınızın arkasında hep o var da ondan. Küçücük çocukları görünce bile aklınıza o geliyor. Annesinin dizinin altını görmek bile tahrik sebebidir, diyen sapıklığı barındırıyorsunuz da içinizde, ondan o geliyor. Muammer Güler ve Rıza Sarraf arasındaki ilişkiyi nasıl açıklayacaksınız o pencereden bakarsanız?” diyen mi?
“Kılıçdaroğlu bugün seviyesizliğinin bir örneğini daha göstermiştir. Kendisi bu üslupsuzluğu ile Türk siyasetinde utançla hatırlanacaktır. Ben onu adamdan saymıyorum” diyen mi?
Ve Kılıçdaroğlu’na yapılan anlamsız ve amaçlı saldırıların salt ülkemizin yaşadığı ekonomik, sosyal ve diplomatik kaos gündemlerini geçiştirmek olduğunu düşünüyorum.
Sayın Abdullah Gül’ün şu söylediklerine ‘bu nedenle’ noktası, virgülüne katılıyorum: “Bu kadar şehidin olduğu dönemde bunları konuşmak da doğrusu, ayıp… Bunlar olmaması lazım mevzular. Her gün 5 tane, 10 tane şehidin olduğu bir memlekette bunları konuşmak tatsız işler” ifadelerini kullandı.
evesbere@gmail.com
Şevket Çorbacıoğlu / Bizim Anadolu / 09 Nisan 2016
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…
