Bulgaristan Türklerinden haber var
Başkan Merdin Bayram bölgeye canlılık getirdi…
Bulgaristan’ın Şumnu bölgesinde yaşayan Türk toplumu küreselleşmenin getirdiği tüm olumsuzluklara karşın ayakta durmaya çalışıyor. Şumnu’ya bağlı Varbitsa’da iki dönemdir belediye başkanlığını kazanan Merdin Bayram, çalışmaları dolayısıyla, bölgeye getirmiş olduğu yenilik ve iyileştirme projeleriyle çevrede oldukça sevilen bir kişi.
Genç ve dinamik Varbitsa Belediye Başkanı’yla arkadaşımız Emine Süleymanoğlu konuştu.
İşte arkadaşımızın sorduğu sorular ve Varbitsa’nın genç Belediye Başkanı Merdin Bayram’ın verdiği yanıtlar:
– Merdin Bey merhaba, sizinle ilgili çok güzel şeyler duydum. Bize kısaca kendinizden ve yaptığınız işlerden söz eder misiniz?
– İsmim Merdin Bayram, 1980 doğumluyum. Evliyim, bir kız çocuğum var. Orman Mühendisiyim, aynı zamanda İnşaat Mühendisiyim. İki mastırım (Yüksek Lisans) var. Belediye Başkanı seçilmeden önce Bölge Orman Müdürlüğü yaptım. % 51 oy oranıyla 2011’de Belediye Başkanı seçildim. 2011 – 2015 yılları arasında dört sene Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra 2015’te yine adaylığımı koydum ve % 95 ile yeniden Belediye Başkanlığına seçildim.
– Bu kadar yüksek oranla yeniden Belediye Başkanlığına seçilmenizden sizin ne kadar sevildiğinizi anlıyoruz. Özellikle Gerlova bölgemizin oldukça yoksul olduğunu biliyoruz. Bu anlamda, gençlere ve yaşlılara ne tür hizmetler götürdüğünüzü öğrenebilir miyiz?
– Haklısınız, bölge olarak biraz yoksul bir bölgeyiz. Fazla iş imkânı yok. Öte yandan Bulgaristan devleti olarak, bize (belediyelere) devlet içinde devlet olarak bakıyorlar ve bizimle pek ilgilenmiyorlar. Bu nedenle kendi imkânlarımızla yaşıyor, kendi yağımızda kavruluyoruz. Para vermiyorlar. Avrupa Birliği kapsamında yaptığımız projelere fazla yardım alamasak da, bazı projelerimize para alabildik. Normalde kendi bölgemizde toplamış olduğumuz vergilerden ve toplamış olduğumuz bağışlardan köylerimize yardım ve şehrimizde de çeşitli projeler üretiyoruz.
Burada, Varbitsa’da iki şifalı suyumuz var. İzin verirseniz bu şifalı sularımızın nelere yararlı olduğunu anlatayım size; bir kaynak gastrit, böbrek, oniki parmak, dalak, karaciğer, büyük barsak rahatsızlıklarına yararlı oluyor. Diğeri ise göz hastalıklarına yararlı oluyor. Orası bir 30-35 yıldır terkedilmiş, yıkılmış. Oraya yatırımlar yapıp yeniden canlandırıyoruz. Bir şekilde oradan da belediyeye gelir getiriyoruz.
– Şifalı sulardan söz ettiniz. Oraya sağlık turizmi için gelenlere yönelik herhangi bir etkinlikte bulunuyor musunuz?
– Evet, 1989 yılında Komünizmin düşüşünden bu yana orası harap bırakılmış, bir çivi bile çakılmamıştı. Biz yeni yeni oraları ele alıp onarımlarda bulunuyoruz. Benim başkanlık yaptığım iki dönemdir bu çalışmalara çok önem veriyoruz. Çok büyük bir spor kompleksi yaptık. Bu spor kompleksini yeni, boş bir alana yaptık. 16 bin m2’lik bir alan. Kompleksin içinde iki büyük havuzumuz var, değişik bölümler var. Gelen turistler buralardan yararlanabilecek.
Bunun dışında Belediye’ye ait 800 kişilik bir restoran yaptık. Bunun üzerine otel yaptık.
Bunun yanında yeni başka projelerimiz var, yavaş yavaş gerçekleştireceğiz.
– Avrupa Birliği’ne sunduğunuz ve oradan aldığınız yardımlardan söz ettiniz. Bunlar neler?
– Avrupa Birliği’ne sunduğumuz ve yardım aldığımız projelerden biri asfaltlama çalışmalarıydı. Bunlardan birini yakın köylerimizden birinin yollarını, sokaklarını asfaltlamada kullandık. Bir diğeriyle Varbitsa’daki bir mahallemizin sokaklarını asfaltladık. O normalde bir projeydi, ancak onu ikiye böldük.
Diğer bir proje de sözünü ettiğim spor kompleksi projesiydi. Güzel bir şekilde yararlandık o projeden.
– O komplekste bölge halkından maddi durumu uygun olmayan kişiler ücretsiz yararlanabiliyorlar mı?
– Maddi durumu iyi olmayan yurttaşlarımıza yönelik başka sosyal proje kapsamında yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ancak spor kompleksine giriş ücreti olarak 7 Leva alıyoruz. Bu da 3,5 Avroya geliyor.
Maddi durumu iyi olmayan yurttaşlarımıza, Avrupa Birliği projesi kapsamında değil, belediyemizin bir uygulaması olarak şimdilik her gün 825 kişiye ücretsiz yemek veriyoruz.
Evde yatalak ya da yaşlı, çalışamayacak ve maddi durumu iyi olmayan yurttaşlarımıza köy ve mahalle muhtarlarımızın belirlemesiyle her gün parasız yemek hizmeti veriyoruz.
‘Yaşlılarımıza bakıcı hizmeti veriyoruz’
– Bir de benim gözlemlediğim kadarıyla yaşlılara yönelik bakıcı projeniz var…
– Evet, bu ücretsiz yemek projesinden başka, ki bunlar, tekrarlıyorum, Avrupa projeleri değil, belediyemizin projeleridir, yaşlılara yönelik şu anda 125 kişiye bakıcı hizmeti veriyoruz. Bu bakıcıların ücretini elbette ki belediyemiz ödüyor.
– Gördüğüm kadarıyla gençler pek bölgede kalmıyor, iş için başka yerlere gidiyorlar. Siz de burada kalan kimsesiz yaşlılara bu hizmetleri götürüyorsunuz…
– Evet, bu yedi yıllık başkanlık görevimce böyle bir sorunu gördüm. Birkaç yıl öncesine kadar bu kadar büyük bir sorun yoktu, gençlerimiz bölgedeydi. Ancak işsizlik sorunu, sadece bölgemizde değil, Bulgaristan çapında büyük bir sorun olduğu için, gençlerimiz daha çok büyük Avrupa ülkelerine gidiyorlar. Önce kendileri gidiyor, daha sonra orada kendileri yerleşince eşlerini ve çocuklarını da yanlarına alıyorlar. Ve tabii büyüklerimiz burada kalıyor. Örneğin daha büyük olan Şumnu bölgesinde iş bulabilselerdi, daha yakın olduğu için bölgede kalır büyüklerine da yardımcı olurlardı. Ancak ne yazık ki ülkede olduğu gibi bölgemizde de bu büyük bir sorun ve ister istemez belediyemiz de olabildiğince sorun çözmeye çalışıyor.
‘Şimdi ayrımcılık yok’
– Peki, bildiğiniz gibi Gerlova bölgesi Türk toplumunun yoğun yaşadığı bir bölge. Acaba bu yüzden devlet yatırım yapmıyor olabilir mi?
– Hayır, böyle bir şey söyleyemeyiz. Ayrımcılık daha önce, Komünizm rejiminin olduğu dönemde olmuş. Komünizm dönemi sonrası imkânlar oluşmuş. Ben kimseyi suçlamak istemem ama, bu imkânlar zamanında kullanılmamış. 2007 yılında Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne katılmasından sonra kapılar açıldı. İsteyen istediği yere yatırım yapabiliyor. Ancak şu anda bölgemize gelecek yatırımcıya ne yazık ki işçi bulabilecek durumda değiliz.
‘Yatırım olursa gençlerimiz geri döner’
– İş gücünü oluşturan gençlerimiz dışarıda mı demek istiyorsunuz?
– Evet, ne yazık ki gençlerimiz artık dışarıda. Şimdi bölgeye iyi bir yatırımcı gelirse ve ücret de iyi olursa, elbette ki bunu duyan gençlerimiz de bölgelerine geri dönecektir. Çok üzücü ama, ister istemez, çocuksuz kalan kreşlerimizi, okullarımızı daha değişik sosyal alanlara kaydırıp, örneğin yaşlı bakımevleri olarak kullanmak durumunda kalacağız. En azından o binaları bu biçimde değerlendireceğiz.
Böyle bir proje örneğin Almanya’da başlamış, eski çocuk bakımevleri ve okullar yaşlılar evi gibi değerlendirilmiş. Ancak daha sonra koşullar değişince bunlar tersine çevrilmeye ve yine okul ve çocuk bakım evlerine dönüştürülmeye başlanmış. Ama bizim için şu anda bu tür binaları yaşlılar evi olarak değerlendirmemiz daha uygun.
– Peki bölgemizdeki toplumdan söz eder misiniz? Sanırım daha çok Türk kökenli toplumumuz yaşıyor değil mi?
– Şimdi şöyle, bölgemiz 15 bin nüfuslu bir bölge olduğu için Bulgaristan çapında orta ölçekli belediye olarak geçiyoruz. Bölgemizde dört çeşit toplum var; Türkler, Millet (Romanlar BA), Pomak ve Bulgarlar… 15 binlik nüfusumuzun % 95’i Müslüman.
‘İnsanlara yeniden hayat vermiş olacağız’
– Şu okulları değerlendirme projenizden biraz daha söz eder misiniz?
– Okullarda yeterince öğrenci olmadığı için bazan üç- beş köyün okullarının öğrencilerini tek binada topluyoruz ve o boş kalan binaları başka bir biçimde değerlendirmeye çalışacağız.
Üzerinde çalıştığımız projelerden biri dediğim gibi yaşlı bakımevleri, diğeri de kendine bakamayacak durumdaki engelli yaşlı evleri. Buralarda elbette doktorlar, hemşireler yoğunluklu olarak görev yapacaklar ve bu insanlarımızın bakımını üstlenecekler. Bu bir sosyal hizmet projesi. Çünkü evde kalmak yerine böyle yerlerde, örneğin 100 – 150 kişilik bakımevlerinde kendi yaşıtlarıyla birlikte olup çeşitli etkinliklerle iletişim kurma olanaklarına kavuşacaklar. Böylece insanlara yeniden hayat vermiş olacağız.
– Ne zaman hizmete sokmayı düşünüyorsunuz bu bakımevlerini?
– Bu projeleri hızlandırdık; 2019 sonu, 2020 başı gibi bu bakımevleri hizmete başlayacaklar.
– Başka hizmetleriniz var mı? Onlardan da söz eder misiniz?
– Görevde olduğumuz yedi yıl boyunca değişik hizmetler verdik halkımıza. Örneğin, çevre, meydan düzenlemeleri yaptık, çeşmeler açtık, köylerimize düğün, kutlama salonları açtık. Biliyorsunuz bizde kutlamalar genelde açık havada, köy meydanında olur. Ancak yağmurlu havalarda zor oluyor. O nedenle bu tür düğün, kutlama salonları halkımıza daha yararlı diye düşündük. Yine köylerimizde olmayan çocuk park ve bahçeleri açtık. Kreşlerimizin, okullarımızın restorasyonlarını yaptık. Bunları tamamen Belediyemizin olanaklarıyla yaptık.
– Bildiğimce Ramazan aylarında iftar yemekleri de veriyorsunuz.
– Bunu ben daha önce, belediye başkanı olmadan önce kişisel olarak bizim köyde verirdim, Akdere Köyünde. Ancak Belediye Başkanı olduktan sonra da bu geleneğe devam ettim, yine kişisel olarak. Her Ramazan’da 18 akşam, 18 yerde kurbanlar kesip iftar yemeği veriyoruz.
Ben bunu her yıl daha Ramazan gelmeden, aileden bütçesini ayırıyorum ve Ramazan’da halkımıza sunuyorum. Bu elbette Belediye bütçesinden değil, zaten Belediye hesabından yapamam, doğru değil. Tamamen kendi kişisel hesabımdan harcamaları yaparım.
Belediye olarak bu tür hizmetleri camilerimize de, kiliselerimize de veremiyoruz. O alanda belediye olarak buna hakkımız yok.
Bu arada, ben belediye başkanı olmadan önce iş dünyasındaydım. Belediye Başkanı olunca Belediyemize nasıl gelir getirebilirim diye düşündüm ve Belediye içinde üç ayrı şirket kurdum. Bunlardan biri örneğin çiçekçilik, toprakla ilgileniyor. Orada yetiştirdiğimiz çiçekleri iç pazarda ve dış pazarda satıyor ve belediyemize gelir sağlıyoruz. Örneğin bu şirketimizde 10 kişi çalışıyor ve elbette sigortası ve sosyal güvencesi de var. Burada yetiştirdiğimiz dekoratif ağaçların satışından edindiğimiz gelirlerle kaldırım düzenlemesi, asfalt ve düğün salonları yapıyoruz.
Başka bir şirketimiz otel ve restoran işinde hizmet veriyor. Bir diğer şirketimiz de kapalı spor salonumuzu işletiyor ve oradan belediyemize gelir getiriyor. Elbette buralarda bu hizmetlerle bölge insanımıza iş de sağlamış oluyoruz.
– Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz Merdin Bey.
– Ben teşekkür ederim…
Emine Süleymanoğlu / Bizim Anadolu / 30 Aralık 2018