Memleketimden ‘hayaldi (siz onu kâbus ya da karabasan diye anlayın), gerçek oldu’ manzaraları…
Bir haftadır Türkiye ‘Gardeşleriiim’ diye başlayan, bir suç örgütü şefinin (elebaşı da deniyor sanırım) ‘itiraf’, ‘icraat’, ‘tehdit’ (gerisini siz getirin) gibi açıklamalarıyla yatıp kalkıyor…
32 kısım tekmili birden açıklanan bu görüntüler milyonlarla tanımlanan bir izleyici kitlesine ulaşmış.
Önlerinde çekirdek kâsesi, herkes bugün (23 Mayıs 2021) yayınlanacağı söylenen dizinin yeni bölümünü bekliyor.
– Bir cisim yaklaşıyor…
Öne sürülen savlarla ilgili doğal görevleri kendiliğinden soruşturma başlatması gereken Cumhuriyet Savcıları kulaklarını kapatıp gözlerini başka yere çeviriyor…
– Bir cisim yaklaşıyor…
Söz konusu olan Susurluk olayından hüküm giymiş, yatıp çıkmış, eski bir içişleri bakanıyla yeni içişleri bakanı…
İkisi arasında aracılık yaptığı anlaşılan ve gazeteci kimliğiyle ortada gezinen birine bu zat ‘biz bu adama 20 yıldır yatırım yapmadık mı’ çıkışında bulunabiliyor…
Sözkonusu kişi istifa edip sağlıklı soruşturmanın önünü açmak yerine devletin kanalını kullanarak ‘van men şov’ yapıyor ve bir devlet görevlisine yakışmayacak biçimde söylemlerde bulunuyor…
– Bir cisim yaklaşıyor…
Bu arada bakanlıkların, valiliklerin, güvenlik birimlerinin genelgeleriyle yurttaşları evlere hapsetmenin, ceza yazmalarının herhangi bir hukuksal temeli olmadığını anımsatan bir Cumhuriyet Savcısı görevden el çektiriliyor ve hakkında soruşturma açılıyor…
– Bir cisim yaklaşıyor…
Ramazanda bitakım siyasetçiler arkada masa dururken oturup yerde yemek yiyor ve basın-yayına bu biçimde poz veriyorlar.
– Bir cisim yaklaşıyor…
Bir Bakan herhangi bir ihale açmadan bakanlığına kendi şirketinden milyonlarca liraya mikrop öldürücü (bu aralar dezenfektan mı ne deniyormuş) ürün alıyor, bunu da ‘ne var yani, en uygun, en iyi ücrete aldırdım’ diye savunuyor. Öyle olmadığı anlaşılıyor, piyasadan çok çok pahalıya olduğu ortaya çıkıyor. Sonra sessiz sedasız görevden alınıyor, ancak herhangi bir soruşturmaya uğramıyor; Meclis’e sunulan araştırma önergesi ise iktidar bağlaşığı üyelerinin oylarıyla engelleniyor…
Bu olaylar, 2013 yılında bazı dolandırıcıların önüne yatmayı göze alan bakanlar gibi güle oynaya ‘aklama’ oylarını anımsatıyor… Bazı ‘bakara-makaracılar’ ödüllendirilip bir yerlere büyükelçi olarak atanıyor…
Ülkelerine hizmet etmeyi umutla bekleyen bazı yetkin diplomatlar da atanmayı bekliyor…
– Bir cisim yaklaşıyor…
Okuyup anlama yetkinliğinden yoksun, görevi iletişim başkanlığı olan bir memur, işinin dışında eylemlerde bulunuyor, siyasi sözcülüğe soyunarak iktidar ortaklarının dışındaki siyasilere sürekli veryansın ediyor…
– Bir cisim yaklaşıyor…
Aileden sorumlu bir bakan salgın döneminde kadına şiddetin ‘tolere edilebilir’ (Türkçesi ‘hoşgörülebilir’) diye açıklamada bulunabiliyor ve hâlâ yerinde kalabiliyor.
– Bir cisim yaklaşıyor…
Mücevherden, lüks arabadan, yattan vergi alınmazken, benzine zam üstüne zam getiriliyor, yetinilmiyor, ederine ötv (özel tüketim vergisi) ekleniyor.
Ekmeğini kazanmak için direksiyon sallayan sürücü aracını bağlamak zorunda kalıyor; çiftçi satamadığı ürününü çöpe döküyor, yurttaş canına tak ettiği için borçlarından ötürü canına kıyıyor…
– Bir cisim yaklaşıyor…
Bütün bunların binde biri bile herhangi demokratik bir ülkede olsa yer yerinden oynar, hükümet düşer iyi kötü sağlıklı işleyecek bir düzenin yolu açılırdı…
Ancak dizi kahramanı görünümleriyle Neopatrimonyal Sultanizm rejimiyle saraylarda yaşayan iktidar yanlıları saltanatlarının sonuna geldiklerini gördüklerinden her türlü hukuksuzluğun üzerine mafya ve eşkıyalığı da eklemekten çekinmeyebiliyorlar…
– Bir cisim yakl….
– Kimsin sen, kimsin sen? Atın bunu dışarı, atın bunu dışarı, atın! Her yer cisimlerle dolmuş, bu hâlâ uzakta sandığı cisimlerle uğraşıyor…
Bizim Anadolu, Kasım 2002 sayısında ‘Toplu İntihar!’ manşetini atmamış mıydı?
Ömer F. Özen / Gözleyi, gözleyi… / 23 Mayıs 2021
Şu haber ve yazılarla da ilgilenebilirsiniz:
