‘Baktım Recep, söyle!’
Muharrem İnce’den ‘bana bak Muharrem’ diyen Erdoğan’a yanıt: Sana baktım Recep, söyle!
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Diyarbakır’da Kürt sorununu nasıl çözeceğini anlattı. İnce, “Bir: Kürtler onore edilmek istiyor. Bunu yapacağız. İki: Yalan yok, gizli kapaklı görüşme yok. Çözüm yeri TBMM. Üç; cumhurbaşkanı olduğumda TRT kanallarından birini bu işe ayıracağım, dil meselesini tartışacak. Kendi aranızda da anlaşamıyorsunuz, biliyorum. Anlaştığınız yerlere beni de yazın. Anlaşamadığınız yerleri de çözeceğiz.”
Muharrem İnce’nin konuşmasından öne çıkan sözler şöyle:
Siyaseti uzlaştıracağım:
Bu kardeşiniz ilkeli bir siyasetçidir. Zaman zaman kendi partisiyle de ters düşmüştür. 4 Mayıs’ta cumhurbaşkanı adayı oldum. 6 oku çıkardım, artık sadece CHP’lilerin değil 81 milyonun cumhurbaşkanı olacağım dedim ve Türk bayrağı taktım. Sonra Sayın Akşener’e gittim, Karamollaoğlu’na gittim, Sayın Demirtaş’a gittim, başarılar diledim. Sayın Erdoğan’a gittim başarılar diledim. Türkiye’de siyaseti uzlaştıracağım, normalleştireceğim, barıştıracağım. Cumhurbaşkanı olduğumda da 3 bin korumayla falan gezmeyeceğim.
Yapamayacağın sözleri verme!
Bugün yine hayır veririm:
Bu yola çıkarken Allah şahittir dedim ki, “Muharrem bu milleti kucaklaştır, barıştır, yapamayacağın sözleri verme. Çık meydana açık açık söyle.’’ Dokunulmazlık konusu gündeme geldi. Benim partim ‘kaldırılmasına evet diyeceğiz’ dedi. Ben de ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedim. Televizyonlara çıktım. Ben parti yönetiminin tavrını doğru bulmuyorum. ‘Dokunulmazlıklara hayır oyu vereceğim’ dedim. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Siyaseti ilkeli yapacağız. Kimseye yaranmak gibi bir derdim yok. Derdim 81 milyonun mutlu olması.
Kürtler onore edilmek istiyor:
Kürt sorununu nasıl çözeceğiz? Bir: Kürtler onore edilmek istiyor. Türklerin de kaygıları var Türklerin kaygılarını gidereceğiz, Kürtleri onore edeceğiz. İki; samimi olacağız. Yalan yok, gizli kapaklı görüşme yok. Çözüm yeri TBMM. Başka bir yer değil. Üç: Cumhurbaşkanı olduğumda TRT kanallarından birini bu işe ayıracağım tartışma programı olacak. Zaten bir işe yaradığı yok, bari bir işe yarar. 24 saat yayın yapacak, insanlar tartışacak. Dil meselesini tartışacak. Ben biliyorum ki içinizde muhafazakârlar, solcular var. Esnafla anlaştığınız bir yer dil meselesi ama anlaşamadıklarınız da var. Kendi aranızda da anlaşamıyorsunuz, biliyorum. Anlaştığınız yerlere beni de yazın. Anlaşamadığınız yerleri de çözeceğiz. Sorunu çözmek mi, oy mu istiyoruz? Ben oy değil, sorunu çözmek istiyorum. Erdoğan’ın yaptığı; oy istiyor. Onun derdi oy benim derdim çözüm, barış, huzur.
Sana baktım Recep:
Arkadaşlar yolda gösterdi, “Bana bak Muharrem’’ diyor. Ben bu üsluba yanıt vermek istemiyorum, ama arkadaşlar yanıt ver dedi. Sana baktım Recep, söyle! Ben sana dedim her kuşun eti yenmez. Ben senin yanındakilere benzemem dedim. Bana bak, sana bak, bakarım, bakıştık, bunları bırakalım. Şöyle bir şey yapalım. Sayın Erdoğan, ben bir meydanda konuşuyorum, sen de Bursa’da konuşacaktın. Toplayamadın kalabalığı 18.00’e aldın mitingi. Şu an çevre illerden adam topluyorsun, ama ben o meydanda iftira 5 dakika kala zımbaydı etraf. Sana baktım da, sen de şu garibana bak da bir televizyona çıkalım seninle. Gelir mi sizce? Gelecek gelecek. Ben istiyorum, diyorum ki televizyona çıkalım.
Ülkü İnce’den Başak Demirtaş’a ziyaret
Muharrem İnce’nin eşi Ülkü İnce dün HDP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ı evinde ziyaret etti. Ülkü İnce yanında hediye paketiyle geldi. Başak Demirtaş Ülkü İnce’yi kapıda karşıladı. Ziyaret basına kapalı gerçekleşti. Ziyaret sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Ülkü İnce, Muharrem İnce’nin Ankara’da katılacağı programdan dolayı ziyarete katılamadığını belirterek, şunları söyledi: “O miting yaparken, ben bu boşluğu değerlendirdim. Başak hanımla kısa bir görüşmemiz oldu. Bu siyasi görüşme değildi, insani bir görüşme. Başak hanım öğretmen, ben de öğretmenim. Bir kadın dayanışması, öğretmen dayanışması şeklinde yaptık. Sayın Emine Erdoğan aynı durumda olsa, onu da bir kadın olarak ziyaret ederdim.”
Diyarbakırlıdan güçlü ileti
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dün Diyarbakır’da ilgiyle beklenen açık hava toplantısını gerçekleştirdi. Günlerdir ne diyeceği merakla beklenen İnce, Erdoğan’ın ‘mobil partili’lerle doldurduğu alana, CHP’nin son seçimlerinde kentte aldığı oya göre daha kalabalık bir kitle topladı.
Önceki gün, açık hava toplantısının duyurusunu yapan CHP’nin duyuru aracının arkasından bakan bir Diyarbakırlı “Bu sefer de CHP’ye oy vereceğiz herhalde” sözleriyle, İnce’ye dönük hem Diyarbakırlıların ilgisini hem de beklentisini ifade ediyordu. “De” ekiyle bir vazgeçişi, eş deyişle AKP’den kopuşu da anlatıyordu. Kalabalığın içinde utku işareti yapan HDP eğilimlisini, Bozkurt işareti yapan İYİ Parti’liyi, Necmettin Erbakan’la özdeşleşen, başparmağın açık olduğu sıkılı yumruğu ya da göğe yükseltilen sol yumruğu ile öne çıkanı da görmek olanaklıydı.
İnce’nin açık hava toplantısı başlamadan önce alanda dikkat çeken noktalardan biri kalabalığın hiçinde hiçbir pankart ya da slogan olmamasıydı. Parti yetkilileri, amacını aşan ya da kışkırtmacı bir duruma engel olunması için böyle bir önlem aldıklarını söyledi. İnce, kalabalığı selamlamak üzere eşiyle birlikte platforma çıktığında, alanı dolduran kalabalığı gördüğü andaki şaşkınlığı da bir an için yüzüne yansıdı.
İnce ve eşi Ülkü İnce topluluğu selamlarken onu şaşırtan ikinci şey oldu. Topluluk “Selo’ya özgürlük” diye tempo tutuyordu. İnce bu sloganı da tebessümle karşıladı. İnce konuşmasına Diyarbakırlı ölümsüz ozanlar Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmed Arif’ten “Memleket isterim” ve “Hasretinden prangalar eskittim” dörtlüklerini okuyarak başladı. İnce’nin kentte yaptığı bu açık hava toplantısı birkaç bakımdan tarihseldi. Birincisi, CHP 9 yıl aradan sonra ilk kez Diyarbakır kent merkezinde bir açık hava toplantısı düzenliyordu. Bunu hakkıyla yerine getirdi. İkincisi belki de CHP’nin son 20 yıldır girdiği seçimlerde kentte aldığı en yüksek oydan daha fazla bir kalabalığı toplamıştı. Bu hem CHP’nin Kürt Sorunu ile ilgili yeni şeyler söylemesi, yeni çözüm önerilerini dile getirmesi beklentisinden kaynaklanıyordu, hem de artık “Erdoğan ve AKP’den usanmış” olan Diyarbakır halkının değişim beklentisinin bir göstergesiydi. İnce’nin kente gelişinde geçiş güzergâhına eşlik eden partililerin ise yüzleri gülüyordu. Çünkü yolda halkın büyük ilgisini gözlediklerini aktarıyorlardı. Kentin genel havasıyla ilgili de yazarsak, acılarını artık taşıyamaz duruma gelen doğunun moralsiz kenti Diyarbakır, gerçekte seçim kararının alındığı günden bu yana sanki üzerindeki ölü toprağını atmıştı. Önce sivil toplum hareketlenmişti. Seçimli kurultaylar inanılmaz katılımlarla gerçekleşiyor, demokratik tutumu olan listeler, ezici bir biçimde kazanıyordu. Seçim kararının ardından HDP ve DBP alana çıktı ve halk hareketlendi. İnce’nin kente gelişi ile 24 Haziran sonrası ile ilgili çok güçlü bir ileti de verilmiş oldu.
Bizim Anadolu / 12 Haziran 2018
Paylaşın, dostlarınızın da haberi olsun…