Aile içi şiddet ve Kanada’da kadın hakları
Kovid-19 nedeniyle oluşan karantina sürecinde kimileri ailesi ve sevdiklerine daha çok zaman ayırarak bir dinlenme sürecine girse de, maalesef bu durum ‘domestic violence’ yani ‘aile içi şiddet’ mağduru bireyler için çok daha zor koşullar oluşmasına sebep oldu.
Kovid-19 nedeniyle oluşan karantina sürecinde kimileri ailesi ve sevdiklerine daha çok zaman ayırarak bir dinlenme sürecine girse de, maalesef bu durum ‘domestic violence’ yani ‘aile içi şiddet’ mağduru bireyler için çok daha zor koşullar oluşmasına sebep oldu. Özellikle şiddete maruz kalan bireyler, dışarı çıkılamaması, shelter vs. geçici konaklama yerlerinin fazla sayıda insana hizmet vermesi nedeniyle kendilerini daha da çaresiz ve korkmuş hissedebildikleri bir durum yaşıyorlar.
Daha önceki yazımda; Türk vatandaşlarının ‘boşanma’ konusunda hangi süreçleri yaşayacaklarına dair bilgiler paylaşmıştım. Ancak, gerek çalışmakta olduğum hukuk bürosuna gelen vakalar, gerekse Türk kadınlarıyla gönüllü olarak çalışmakta olduğum dernekte birçok olayda özellikle kadınların dil engeli, haklarını bilmemek, maddi imkânsızlıklar, göçmenlik haklarının zarar görmesi endişesi gibi nedenlerle, eşleri ya da partnerleri tarafından yoğun bir psikolojik baskı ve şiddete maruz kaldığını gördük. Dil bilen, daha uzun süredir Kanada’da yaşamakta olan tarafın, karşı tarafa baskı uyguladığını ve bu durumun da, maalesef çoğunlukla kadınların haklarını ya da nereye başvuracaklarını bilmemelerinin çaresizliğiyle zor günler yaşadıklarını gözlemledik. Ben de bu nedenle şiddet gören kadınlar için Kanada’da neler yapabilecekleriyle ilgili önemli birkaç özet bilgiyi paylaşmak ve bu sayede biraz da olsa haklarımızın öğrenilmesine yardımcı olmak istedim.
İlk olarak şiddet gördüğünüz süreçte psikolojik ya da fiziksel olması fark etmeksizin, eşinizin sizi korkutması, evden atmak ya da sınırdışı ettirmekle tehdit etmesi, ortak ev eşyasına zarar vermesi vs. davranışların ‘şiddet içeren davranışlar’ olarak kabul edildiğini belirtmek gerek.
Kültürümüz gereği şiddeti değerlendirme eşiğimizin çok yüksek ve şiddete uğrayan kadınların utanç duygusu yaşamaları çok sık karşılaştığımız bir durum. Uzun yıllar kadınlar ve şiddete uğrayanlarla çalışmış biri olarak gönülden hatırlatmak isterim ki, ‘YALNIZ DEĞİLSİNİZ!’ ve lütfen yardım istemekten çekinmeyin, utanmayın! Kanada hükümeti özellikle aile içi şiddete karşı çok hassas ve yardım alabilmek için başvurabilecek çok yer bulunmaktadır. Eğer şiddet mağduruysanız, şu an itibarıyla harekete geçmek istemezseniz bile, yine de haklarınızı araştırıp öğrenmekten çekinmeyin! Sırf bu bile size güç verecektir.
Dil bilmemek sizi korkutmasın!!! Polisle iletişime geçmeniz gereken acil bir durum söz konusu olduğunda kendinizi ifade edememekten KORKMAYIN! Sadece ‘Turkish! (Türkiş)’ diye kendinizi ifade ettiğiniz bir durumda bile, size hemen bir tercüman temin ederek ücretsiz olarak sizinle iletişim sağlayacaklardır.
Haklarınızı öğrenin!!! ‘Help line’ denilen yardım hatlarıyla yasal haklarınız ve maddi yardım, barınma vb haklarınız için nereye ve nasıl başvurabileceğinize dair bilgi alabilmek için internet üzerinden Assaulted Women’s http://www.awhl.org/woman-abuse- adresine başvurabilir ya da 416–863-05 11 no’lu telefonları arayabilirsiniz. Ücretsiz olan bu destek hatları için İNGİLİZCE BİLMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ! Aynı şekilde sadece ‘Turkish‘ şeklinde bile kendinizi ifade ettiğinizde hemen bir tercüman aracığıyla sizinle irtibat saylayıp ayrıntısıyla bilgilenmenize yardımcı olacaklardır. Özellikle bu yardım hatları 200’ün üzerinde yabancı dil için iletişim sağlayan tercümanlara sahip olup, ücretsiz avukata ulaşmanızı sağlamak, ücretsiz hukuki yardım almak, barınma ihtiyacız için maddi destek ya da yer sağlamak gibi çok önemli konularda size en doğru bilgiyi verebilecek yerlerdir. Bu hattın yanında yasal yollara başvurmanız gereken bir durum söz konusu ise nafaka, boşanma, ayrılık vb başvurular için yine ‘Legal Aid’ yani ücretsiz dava açma, avukatlık hizmetlerinden faydalanma hakkına sahipsiniz.
Göçmenlik statünüzü kaybetmekten korkmayın!!! Duygusal ya da fiziksel şiddet gördüğünüz bir evliliği bitirmek ya da ayrı yaşamak, oturma izninizi eşiniz üzerinden ‘family sponsorship application’ şeklinde almış olsanız bile göçmenlik durumunuzu etkilemez ve sınırdışı edilmenize sebep olmaz. Lütfen buna dair olan korkutmalara boyun eğmek zorunda hissetmeyin ve bir önceki paragrafta bahsettiğim ücretsiz yardım hatlarını arayarak haklarınızı öğrenin!
Türk kadın dernekleriyle iletişime geçerek sizin durumunuzda olan kişilerden ve kendi kültürünüzde olan kişilerden destek alın! Benim de mensubu olmaktan gurur duyduğum ‘Voice of Immigration Women’, yani ‘Göçmen Kadınların Sesi’ derneği (eski adıyla Project Noth 44) ile bağlantıya geçebilirsiniz: (WEB: www.viwo.ca , FB: Voice of Immigrant Women Organization – VIWO, email: voiceofimmigrantwomen@gmail.com )
Şiddete maruz kalmak psikolojik olarak derin yaralar bırakır. Bu yaraların paylaşıldıkça azalması ve sizinle belki de aynı yollardan geçen kişilerle birlikte sarmanız iyileştirici olabilir.
Son olarak; gerek Kanada’da gerekse Türkiye’de yaşayan Türk kadınlarının zarafetleri yanında ne denli güçlü, kendi ayakları üzerinde duran, azı sürekli çoğaltan, paylaşan, çevresine ve kendine her daim kol kanat geren bireyler olduklarına defalarca şahit oldum. Işığınızı sizden almalarına izin vermeyin! Lütfen şiddete boyun eğmeyelim! Birlikte güçlüyüz, yapılabilecek çok şey var.
Kendinize inanmaktan vazgeçmeyin!
Begüm Merve Ertuğrul
Case Worker (Lewis&Associates Immigration)
Bizim Anadolu / 24 Mayıs 2020
Şu yazı ve haberlerle de ilgilenebilirsiniz:
